Geçici hukuki koruma kararlarından olan ihtiyati tedbir kararı verirken hakim, asıl uyuşmazlığı çözecek içerikte bir karar vermemelidir. Bununla birlikte, ihtiyati tedbire karar verilirken tarafların çıkar dengesini ve ihtiyati tedbirin amacını hakimin gözetmesi gerekli ve zorunludur. Kanun koyucu, ihtiyati tedbir hakkında karar verecek olan hakime geniş bir takdir alanı bırakmışsa da; hakim, her somut olayda, ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemeli ve hangi yasal sebebe ve hangi somut duruma göre ihtiyati tedbir kararı verdiğini kararında belirtmelidir. İhtiyati tedbir şartları mevcut değilse, Kanun'un öngördüğü ölçüde ispat edilememişse veya yaklaşık da olsa ispatı yargılamayı gerektiriyorsa ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir. HMK'nın 389. maddesindeki şartların mevcut olması ve talep halinde ise hakim, ihtiyati tedbire davanın her aşamasında karar verebilir....
-2- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, ihtiyatı hacze itiraz edenler (borçlular) vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, ihtiyatı hacze itiraz edenler (borçlular) vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 10.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Teminat gösterilmeden tedbir kararı verilmesinin hatalı olduğunu, denetmen raporunun aksi sabit oluncaya kadar geçerli olduğunu, davacının kurumu zarara uğrattığını, davacının hukuki dayanaktan yoksun tedbir talebinin reddi gerektiğini belirterek mahkemenin 20/04/2021 tarih ve 2021/26 Esas sayılı ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine ilişkin kararının kaldırılmasına ve itirazlarının kabulü ile ihtiyatı tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
İhtiyati haciz ve ihtiyati tedbir hakkında genel bir açıklama yapılmasında fayda mülahaza edilmiştir. Gerek ihtiyati tedbir gerekse de ihtiyati haciz hukukumuzda geçici hukuki korumalar olarak düzenlenmiştir. İhtiyati tedbir 1086 sayılı HMUK'un 101 vd. maddelerinde hüküm altına alınmış iken yeni HMK'da 389 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. HMK'nın 389. maddesinde '' Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Birinci fıkra hükmü niteliğine uygun düştüğü ölçüde çekişmesiz yargı işlerinde de uygulanır” hükmü düzenlenmekle ihtiyati tedbir açıklanmıştır. Bir başka geçici hukuki koruma kurumu olan ihtiyati haciz ise İİK'nun 257 vd. maddelerinde düzenlenmiştir....
İhtiyati tedbir şartları mevcut değilse, Kanun'un öngördüğü ölçüde ispat edilememişse veya yaklaşık da olsa ispatı yargılamayı gerektiriyorsa ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir. HMK'nın 389. maddesindeki şartların mevcut olması ve talep halinde ise hakim, ihtiyati tedbire davanın her aşamasında karar verebilir. İhtiyati tedbir kararlarına karşı kanun yolu, 6100 sayılı HMK’nun 391. maddesinin 3. bendi uyarınca ihtiyatî tedbir talebinin reddi kararı, yüze karşı verilen aleyhe ihtiyati tedbir kararı ile aynı Kanun'un 394. maddesinin 5. bendi uyarınca, ihtiyati tedbir kararına karşı itiraz üzerine verilen kararlar ile sınırlıdır....
İlk Derece Mahkemesince dava konusu taşınmazlarda davalı adına kayıtlı olan taşınmazlara ihtiyat tedbir konulmasına, davalı adına kayıtlı olmayan diğer taşınmazlara ihtiyatı tedbir konulması taleplerine ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. İstinafa konu edilen davaya konu Aydın ili Kuşadası ilçesi Güzelçamlık Mahallesi 609 Ada 12 Parsel sayılı taşınmazın dava dışı Aydan Çetinkaya'ya yine Aydın ili Kuşadası ilçesi Davutlar İlçesi 3233 parselde kayıtlı 19 nolu villanın dava dışı İsmihan Yaman adına kayıtlı olduğu davada yer almayan şahıslar adına kayıtlı taşınmazlara ihtiyat tedbir konulamayacağından ilk derece mahkemesinin ihtiyat tedbire ilişkin ara kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmıştır....
İcra Müdürlüğü'nün 2020/6210 esas sayılı dosyasında başlattıkları takibin itiraz edilmeyerek kesinleştiğini, dosya borçlusuna ait 34 XX 940 plakalı araca 16/12/2020 tarihinde haciz tesis edildiğini, 24/12/2020 tarihinde araç üzerine konulan yakalama kararı doğrultusunda dosya borçlusuna ait aracın yakalandığını, yakalama işlemi sonrası yürütülen takip dosyasında aracın satış işlemleri yapılmasına dair talepte bulunulduğunu, icra dairesi tarafından hukuka aykırı bir şekilde bu talebin reddedildiğini, icra dairesi tarafından araç üzerinde Aile Mahkemesinin ihtiyati tedbir kararı olması sebebiyle talebin reddedildiği ileri sürülse de ihtiyatı tedbir kararının cebri satışa engel olduğuna dair bir düzenleme bulunmadığını, Yargıtay içtihatlarına göre ihtiyati tedbir kararı olmasının aracın satışına engel teşkil etmediğini belirterek Manisa 3....
İhtiyatı tedbirin şartları 6100 Sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’nun 389/1. maddesinde genel olarak düzenlenmiştir. Bu yasa hükmüne göre, mevcut durumda meydana gelebilecek değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. İhtiyati tedbirde asıl olan, ihtiyati tedbire esas bir hakkın varlığı ve bir ihtiyati tedbir sebebinin bulunmasıdır. HMK'nın 390/3. maddesine göre, tedbir talep eden taraf, öncelikle tedbir istemine ilişkin dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak, yasal delillerle ispat etmek zorundadır. Burada sözü edilen ispatın ölçüsü ise, “yaklaşık ispat” kuralına göre belirlenir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Talep, ihtiyati tedbir istemine ilişkin olup yerel mahkemece, esası halleder şekilde tedbir kararı verilemeyeceği gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 389. vd. maddelerinde ihtiyati tedbir kurumu düzenlenmiş olup buna göre "Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir."...
Menfi tespit davalarında ihtiyati tedbir koşulları değerlendirilirken İİK 72 maddesi yanında, HMK 389 vd. maddelerinin de gözönünde bulundurulması gerekir. Aynı yasanın 390/3 maddesi,'' Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır'' düzenlemesini içermektedir....