Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; 2-Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin ... ve 03/12/2020 Tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına ilişkin talebin reddine dair 03/12/2020 tarihli kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE, 3-a)Davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına ilişkin talebinin kabulü ile yerel mahkemenin 24.08.2020 tarihli tedbir kararının KALDIRILMASINA, b)Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin REDDİNE 4-İstinaf kanun yoluna başvuran ihtiyati tedbirin kaldırılmasını talep eden davalı vekili tarafından yatırılan harcın karar kesinleştiğinde itiraz edene iadesine, 5-İstinaf eden vekili tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince nihai kararda nazara alınmasına, 6-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK'nun 362/1(f).madde gereğince kesin olmak...

    İDM'ce 01/06/2022 tarihli ara karar ile dava konusu 40 nolu bağımsız bölüm üzerine davalıdır şerdi konulmasına karar verildiği, 02/06/2022 tarihli ara karar ile davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile dava konusu 40 nolu bağımsız bölüme %15 ayni veya nakti teminat mukabilinde davalı adına kayıtlı olması halinde 3. kişilere devir ve temlikinin önlenmesi amacıyla tapu kaydına ihtiyati tedbir konulmasına karar verildiği, dava dışı üçüncü kişi T4 tarafından 27/07/2022 dilekçe ile kesinleşen ihale sonucu mülkiyetin müvekkiline ait olduğu gerekçesiyle taşınmaz üzerindeki tedbirin kaldırılması talebinde bulunduğu, İDM'ce 27/07/2022 tarihli ara karar ile ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin kabulü ile dava konusu 40 nolu bağımsız bölüme konulmuş olan ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verildiği, davacı vekilince itiraz edildiği, itirazın 10/08/2022 tarihli duruşmada değerlendirilerek ihtiyati tedbirin kaldırılmasına ilişkin ara karara davacı tarafça yapılan itirazın reddine karar...

    HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; İhtiyat-i haciz talebinin reddine ilişkin karara karşı başvurulacak kanun yolu İİK'nın 258/3 maddesinde, kabulüne ilişkin kararlara karşı başvurulacak kanun yolları ise İİK'nın 265. maddesinde düzenlenmiş olup kanunda ihtiyati haciz kararının kaldırılması, değiştirilmesi ve düzeltilmesi halinde müracaat edilecek yasa yolunun ne olduğu gösterilmemiştir. İhtiyat-i haciz, ihtiyati tedbir gibi geçici bir hukuki koruma tedbiridir. Bu nedenle ihtiyat-i haciz ile ilgili olarak hüküm bulunmayan hallerde niteliğine aykırı düşmedikçe 6100 sayılı HMK’nın 389 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş bulunan ihtiyat-i tedbir kurumuna ilişkin yasa maddelerinin kıyasen uygulanması gerekir. Bu cümleden hareketle ihtiyati tedbirin kaldırılması veya değiştirilmesine ilişkin ara kararlarına karşı istinaf yoluna başvurulması mümkün değildir....

    Davalı Kurum vekili tarafından ihtiyati tedbir kararına itiraz edilmesi üzerine 16/02/2023 tarihli celsenin 1 nolu ara kararı ile "1- İhtiyati tedbirin kabulü kararına karşı yapılan itirazın reddine" ve 16/02/2023 tarihli ara karar ile "1- Davalı tarafın ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebinin REDDİNE, mahkememizce verilen 27/01/2023 tarihli ihtiyati tedbir kararının AYNEN DEVAMINA" karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı Kurum vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Eskişehir 3. İş Mahkemesinin 2023/43 esas numaralı dosyada 16/02/2023 tarihinde vermiş olduğu "ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebinin reddine ve tedbir kararının aynen devamına" ilişkin ara karar ile davacı hakkında verilen tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesi tarafından verilen 07.08.2020 tarihli ara kararla; davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin % 15 teminat karşılığında kabulüne, dava konusu yerin veya dava konusu yerdeki davalı adına kayıtlı hisselerin 3. kişilere devir ve temlikinin tedbiren durdurulmasına karar verilmiş, davalı vekili 19.08.2020 havale tarihli davaya cevap dilekçesiyle; ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece verilen 30.09.2020 tarihli ara kararla; açılan davanın tapu iptali ve tescil davası olup, aynına ilişkin olması, tedbirin teminatla verilmesi, itiraz sebeplerinin yerinde olmaması sebebiyle davalı vekilinin ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine karar verilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; davalı tarafından 20.02.2015 tarihli ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine dair ek karara ilişkin temyiz ve Dairemizin 17.12.2014 gün ve 2014/26196 esas, 2014/25835 karar sayılı bozma ilamına karşı karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 1-Davalının 20.02.2015 tarihli ek karara ilişkin temyiz talebinin incelenmesine gelince; İhtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine dair ek karar davalı vekiline 19.03.2015 tarihinde tebliğ edilmiş, ek karar davalı vekilince süresinden sonra 10.4.2015 tarihinde temyiz edilmiştir....

      Davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararına karşı itiraz etmesi üzerine, ilk derece mahkemesince 10/06/2021 tarihli ara karar ile; "Davalı vekilinin ihtiyati tedbirin kaldırılması ile ilgili talebinin, ihtiyati tedbirin kaldırılması ve taşınmazın satışının yapılması halinde dava ile güdülen amacın sonuçsuz kalma ihtimali bulunduğu anlaşıldığından bu aşamada ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine , teminat yatırılması talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir." gerekçesiyle; "Davalı vekilinin itirazının kısmen kabul kısmen reddi ile, HMK'nın 389....

      Bunlar ihtiyati tedbirin temel şartlarını oluştururlar. Maddede bu iki hususa yer verilmiş ihtiyati tedbire ilişkin hak ve özellikle ihtiyati tedbir sebebi genel olarak belirtilmiştir. Tedbir talebinin kabulü veya reddi bir kısım genel ilkeler konularak hakime bırakılmış, ancak ihtiyati tedbirin sadece uyuşmazlık konusu hakkında verileceği düzenlemiştir. Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulamayacağına, ara kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına göre, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, inceleme konusu ara kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, ihtiyati tedbir talep eden davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf kanun yolu başvurusunun HMK'nın 353/(1)-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

      Davanın cezai şart alacağının tahsiline ilişkin olması nedeniyle davacı tarafın ancak ihtiyati haciz isteyebileceği, ihtiyati tedbir talebinde bulunamayacağı yasa gereğidir. Davacı talebinde her ne kadar ihtiyati haciz kelimelerini de yazmış ise de talebinde göstermiş olduğu HMK'nın 389. maddesi ihtiyati tedbire ilişkindir. Hal böyle olunca, mahkemenin ihtiyati tedbir talebinin reddinde bir isabetsizlik bulunmadığından 26.01.2012 tarihli ihtiyati tedbirin reddine ilişkin kararın onanması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle ihtiyati tedbir isteminin reddine ilişkin temyiz isteminin reddine dair kararın KALDIRILMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle Mahkemenin ihtiyati tedbir isteminin reddine ilişkin kararın ONANMASINA, 14.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        İlk derece mahkemesi tarafından 1. celsede; Davalı vekilinin ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin süresi içinde yapılmaması nedeni ile bu talebinin reddine, iş bu karara karşı bir haftalık süre içerisinde İstinaf kanun yolunun açık olduğunun ihtarına, (ihtar edildi) şeklinde karar verilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu