HMK'nın 390/3 maddesinde ise 'Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.' şeklinde düzenleme yapılmıştır. ih tiyati tedbir talep eden davacı tarafça davalı şirketin tasfiyesi ve davalı şirketin yöneticilerinin azli ile tedbiren şirkete kayyım atanmasına karar verilmesi talep edilmiş ise de; davacı tarafın davalı şirketin kanundan kaynaklanan yükümlülüklerini uyarıya rağmen yerine getirmediği ve şirketi zarara uğrattığı iddiasına ilişkin davacı tarafça HMK 390/3 gereği davanın esası yönünden haklılığını yaklaşık olarak ispat etme koşulu oluşmadığından haklı ve yerinde olmayan ihtiyati tedbir talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. '' gerekçesiyle, ihtiyati tedbir talebinin reddine, karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur....
HMK'nın 389. maddesi gereğince, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler göz önünde tutulduğunda davalı müdürün şirketi temsil yetkisinin kısıtlanması, davacıya tek başına şirketi temsil konusunda yetki verilmesi ve dava dışı şirkete yönetim kayyımı atanması hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesi konusunda yaklaşık ispatın bu aşamada sağlanmadığı ve şirkette organ boşluğu da bulunmadığı anlaşıldığından, delillerin toplanmasından sonra yeniden ihtiyati tedbir talep edilmesine yasal bir engel bulunmadığından, mahkemece ihtiyati tedbir talep tarihi itibariyle yazılı şekilde karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamıştır. Yukarıda açıklanan nedenlerle, usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına karşı ihtiyati tedbir talep eden( davacı) vekili tarafından yapılan istinaf kanun yolu başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; Mahkemenin 09/11/2022 tarihli duruşmasında verilen 4 nolu Ara Karara ilişkin İhtiyati tedbir kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının açtığı fesih ve tasfiye davasında kanunda aranılan şartların mevcut olmadığını, HMK 383 kapsamında ihtiyati tedbir şartlarının da bulunmadığını, iyi niyet kurallarına aykırı olarak verilen tedbir kararının kaldırılmasını talep ettiklerini, davacı tarafına haklılığını gösterir herhangi bir delil sunmaksızın soyut ve gerçeklikten uzak iddialar ile ihtiyati tedbir talep edildiğini, mahkemenin ihtilafi çözer mahiyetinde tedbir kararı verilemeyeciğinden ve bu aşamada hiç bir delilin bulunmamasından dolayı verilen ihtiyati tedbir kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu müvekkili şirkete ait birçok taşınır ve taşınmazın ve makine parkının bulunduğunu şirketin günlük iş ve işlemleri ile ticari faaliyetlerini ihtiyati tedbirden olumsuz etkileneceğini, makina parkı başta olmak üzere...
İLK DERECE MAHKEMESİNİN 24/08/2021 TARİHLİ ARA KARARI: İlk Derece Mahkemesince; ihtiyati tedbir talebinin ve dava sonuçlanıncaya kadar tedbiren kayyum ya da yönetici atanması talebinin reddine karar verilmiştir....
Davada haklı nedenle şirketin fesih ve tasfiyesi olmadığı takdirde davacının haklı nedenle ortaklıktan çıkması ve ayrılma payının ödenmesi talep edilmiş olup, herhangi bir organ eksikliğine dayanılmadığı gibi davada herhangi bir yönetici azli veya kısıtlanması gibi bir talepte bulunmayıp, mahkememizin anonim şirketin yetkili temsilcisini azledip yerine kayyum vs. Atama yetki ve görevi de bulunmadığından davalı vekilinin itirazının kısmen kabulüne, mahkememizin 23/03/2022 tarihli davalı şirkete kayyum atanmasına dair tedbir kararının kaldırılmasına, davalı şirketin mal varlığının ve dolayısıyla davacının ayrılma payının korunması açısından tedbiren davalı şirketin yönetim kurulunun davalı şirkete ait taşınır ve taşınmaz mallar üzerindeki tasarruf yetkisinin dava sonuna kadar tedbiren kısıtlanmasına karar verilmiştir. Karara karşı, ihtiyati tedbir talep eden davacı vekili ve aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilen davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur....
Mahkemece 08/03/2021 tarihli ara karar ile dava dosyasında yargılamanın delillerin toplanması aşamasında olduğu, daha önce ara karar ile tensip aşamasında kayyum atanması ve ihtiyati tedbir taleplerinin reddedildiği, davacı vekilince bu defa dosya içine Ankara 4....
GEREKÇE: İstinafa konu ara karar, TTK 630/2.maddesi uyarınca açılan, haklı sebeplerle limited şirket müdürünün azli davasında davalının müdürlük yetkisinin kısıtlanması ve tedbiren davalı şirkete kayyum atanması istemine ilişkindir. TTK 625. ve 626.maddelerine göre, müdürler görevlerini tüm özeni göstererek yerine getirmek ve şirketin menfaatlerini dürüstlük kuralı çerçevesinde gözetmekle yükümlüdürler. TTK 630.maddesinde, geçici hukuki koruma konusunda özel bir hüküm bulunmadığından, genel hüküm olan HMK 389 vd.maddeleri uygulanmalıdır. 6100 Sayılı HMK nın 390 Maddesi "tedbir talep eden taraf dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır." hükmünü içermektedir. Şirket yönetiminin genel kurulca seçilmiş yöneticilerle yapılması, mahkemelerce zorunluluk olmadıkça şirket yönetimine müdahale edilmemesi esastır....
un davalı şirket müdürlüğünden tedbiren alınması ile dava sonuçlanıncaya kadar davalı şirkete ihtiyati tedbir olarak kayyım atanmasına, kayyım atanması talebinin kabul edilmemesi halinde yönetici davalı ...'un yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılmasına veya sınırlandırılmasına karar verilmesini istemiştir. HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Limited şirketin haklı nedenle feshi ve tasfiyesi ile şirket müdürünün haklı nedenle azline ilişkin davada talep; davalı şirket müdürünün tedbiren görevden alınarak davalı şirkete kayyım atanması, mümkün olmadığı takdirde denetim kayyımı atanması istemine ilişkindir....
ne yönetim yada denetim kayyumu atanması taleplerinin reddine," karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati tedbir talep eden davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mevcut müdürlerin davalı şirketin kaderini tayin eden müdürlük görevinde bulunmasının büyük bir tehlike arz etmesi nedeniyle şirketin daha fazla zarar uğramaması ve malvarlığının korunması için iyi bir yönetime ihtiyaç olması nedenleriyle ihtiyati tedbir olarak yönetim kayyımı kabul edilmediği takdirde denetim ve onay kayyımı atanması gerektiğini, bir şirkete tedbiren kayyım atanması kararı verilebilmesi için şirket organlarının eksik olması gibi bir zorunluluk bulunmadığını, tedbirin kapsamının HMK'nın 391....
Uyarınca vesayet tedbir kararı verildiğini , Genel Kurulda alınan tüm kararların mutlak butlan ile batıl olduğundan Mahkemece acilen tedbir kararı verilmesi gerektiğini, belirterek mahkemenin 21.10.2021 tarihli kararının İstinaf yolu ile incelenerek kararın kaldırılmasını ve Tedbir talepleri ve şirkete kayyum atanması yönündeki taleplerinin kabulü doğrultusunda Karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava, asıl dosyada ve birleşen davalar ile genel kurul kararının iptali davasında genel kurul kararlarının uygulanmasının tescil ve ilanının tedbiren durdurulması ve kayyım atanmasına ilişkin ihtiyati tedbir talebidir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacılar T1 ve T3 ayrı ayrı açtıkları ve birleşen davalar ile T7 ve Tic....