ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ NUMARASI: 2021/341 Esas (Derdest Dava Dosyası) TARİH: 02/06/2021 TALEP: İhtiyati Tedbir KARAR TARİHİ: 27/10/2021 İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 02/06/2021 tarih ve 2021/341 Esas sayılı ara karara karşı ihtiyati tedbir talep edenler tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla; yapılan inceleme sonucunda; Davacılar davaya konu çeklerin bedelsiz kaldığını belirterek borçlu olmadığının tespitine, çeklerin icra takibine konu edilmesi halinde ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece verilen ara kararı ile davacıların ihtiyati tedbir talebi reddedilmiştir. Bunun üzerine ihtiyati tedbir talebinin reddi kararına karşı davacılar istinaf başvurusunda bulunmuştur. İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK'nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır....
T4 KARAR TARİHİ : 05/08/2021 Davalı vekilinin istinaf başvurusu üzerine dairemize gelen dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: G.Antep 11. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2021/32 D.İş sayılı dosyasında 29/03/2021 tarihli ara karar ile dava konusu yapılan kesinti tutarının %15' i oranında teminat ile ihtiyati tedbir kararı verilmiştir. Mahkemece 04/05/2021 tarihli ara karar ile; davalının Gaziantep 11. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2021/32 Değişik iş sayılı ihtiyati tedbir talebinin kabulüne ilişkin ara kararına yapmış olduğu itirazın reddine karar verilmiştir. Davalı vekili mezkur karara karşı istinaf başvurusunda bulunmuştur....
İlk derece mahkemesi kararı özetle; Davacı vekilinin tedbir talebinin 06/06/2017 tarihinde reddedildiği anlaşılmıştır. Davacı vekili istinaf başvurusu dilekçesinde özetle; İhtiyati tedbir taleplerinin hukuka aykırı olarak reddedildiğini, ihyati tedbir taleplerinin FSEK 77.maddesine dayandığını, FSEK 68.maddesinin bir tazminat hesaplamada takdir yöntemi olduğunu, yargılama sona erinceye kadar müvekkilinin emeğinin haksız yararlanmasını önlenmeye yönelik ihtiyati tedbir talebinin reddine gerekçe olamayacağını belirtilerek ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin kararının bozularak, tedbir taleplerinin kabulüne karar verilmesi talep olunmuştur. GEREKÇE: Davacı vekili projesinin tanıtımlarda kullanılmasının yasaklanmasını önlemek amacıyla ilk derece mahkemesinden ihtiyati tedbir talebinde bulunmuş, mahkemece tedbir talebi reddedilmiştir. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ilk derece mahkemesince ihtiyati tedbir kararının reddedilmesine karşı istinaf yoluna başvurulmasıdır....
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin, delil tespiti talebinin reddine dair ara karara yönelik istinaf başvurusunun, karara karşı bu yönden istinaf yolunun açık olmaması nedeniyle, HMK'nın 352/1.b maddesi uyarınca reddine, 2-Davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine dair ara karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına, 3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına, 4-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 5-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine dair; HMK'nın 352 ve 353/1.b1. maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 20.01.2022 KANUN YOLU: Talep geçici hukuki korumaya ilişkin olduğundan, HMK'nın 362/1.f. maddesi uyarınca karar kesindir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, - muvazaa - inançlı işlem hukuksal sebeplerine dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil, terditli olarak tazminat istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sırasında verilen 07/09/2022 tarihli "davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin ve davalıdır şerhi konulması talebinin ayrı ayrı reddine" dair verilen ara karara karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
Kat 173 numaralı bağımsız bölüm sayılı taşınmazın davalılar adına kayıtlı olması halinde mahkememizce verilecek hüküm kesinleşinceye kadar 3. kişilere devir ve temlikinin önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir uygulanmasına, ihtiyati tedbir kararına karşı 1 hafta içinde mahkememize itiraz edilebileceğine, ihtiyati tedbir kararının Kadıköy Tapu Müdürlüğüne bildirilmesine," karar verildiği, tedbire ilişkin GEREKÇELİ ARA KARARIN yazılmadığı görülmüştür. Karara karşı davalı T3 tarafından 20/05/2022 tarihli dilekçe ile davalı Maliye Bakanlığı tarafından ise 23/05/2022 tarihli cevap dilekçesi ile itiraz edildiği görülmüştür. İlk Derece Mahkemesince mürafaa duruşması açılmış ve 20/06/2022 tarihli ara karar ile sadece davalı T3nın ihtiyati tedbire itirazı değerlendirilerek itirazın reddine karar verilmiş, davalı Maliye Bakanlığı'nın tedbire itirazına ilişkin herhangi bir hüküm tesis edilmediği görülmüştür....
"İstinaf yoluna başvurulabilen kararlar" başlıklı 341. maddesi de "İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlar." şeklindedir. HMK’ nun 389. maddesinde ihtiyati tedbirin şartları düzenlenmiş olup, söz konusu maddede; meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkânsız hâle geleceği veya gecikmesinde sakınca bulunması yahut ciddi bir zararın ortaya çıkacağı endişesi bulunan hâller, genel bir ihtiyatî tedbir sebebi ve şartı olarak kabul edilmiştir....
Yasanın 390/3. maddesinde "Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır." şeklinde düzenlemeye yer verilmiştir. Anılan yasal düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında; evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile boşanma ve ziynet eşyası talebine ilişkin dava açılmış, davacı yan davalı adına kayıtlı araç üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiş, mahkemece ihtiyati haciz talebi hakkında herhangi bir karar verilmemiş, ihtiyati tedbir isteminin ise reddine karar verilmiştir. İstinaf talebinin ise ihtiyati tedbir talebinin reddine dair ara karara ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....
Karara karşı davalı ... vekili, ihtiyati tedbir şartlarının oluşmadığını, davacı tarafın sadece maddi tazminat talebinin bulunduğunu, bu maddi zararın 43.000,00-TL'sinin davalı sigorta şirketinin teminatı altında olduğunu, kabul anlamına gelmemek üzere müvekkilinin en çok sorumlu olabileceği tutarın 17.000,00 TL olduğunu, bu tutar için 250.000,00 TL değerinde aracına ihtiyati tedbir konulmasının kabul edilemeyeceğini, davacının iddiasını ispatlar nitelikte herhangi bir delil dosyaya sunamadığını, araç dava konusu olmadığından ihtiyati tedbir kararına da konu edilemeyeceğini belirterek istinaf başvurusunda bulunmuştur. HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, trafik kazasından kaynaklanan araç hasar ve değer kaybı tazminatı istemine ilişkindir....
Zira,ihtiyati tedbir talebinin reddi üzerine verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulabileceği gibi (HMK m. 391/1), ayrıca yokluğunda ihtiyati tedbir kararı verilen kişinin itirazı üzerine verilen karara karşı da istinaf yoluna başvurulabilecektir. Hukuk Muhakemeleri Kanununda ara kararlarına karşı kanun yoluna başvuru kabul edilmemiştir. Yukarıda da belirtildiği üzere, ihtiyati tedbir hakkında verilen kararlara karşı ancak belli durumlarda istinaf yoluna başvurulabilecektir. Nitekim, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 396. maddesinde durum ve koşulların değişmesi sebebiyle ihtiyati tedbirin değiştirilmesi veya kaldırılması talebinin reddine ilişkin kararın istinaf edilemeyeceği aslında kanun koyucunun da açık ve bilinçli bir tercihidir. Zira durum ve koşulların değişmesi sebebiyle itiraz hakkında Hukuk Muhakemeleri Kanununun 396. maddesinin ikinci fıkrasında, 394. maddenin üçüncü ve dördüncü fıkralarının kıyasen uygulanacağı açıkça belirtilmiştir....