Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tüm bu nedenlerle somut olayda HMK'nun 389.maddesi gereğince ihtiyati tedbirin şartları oluştuğundan yerel mahkemece davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesi ve dava konusu taşınmazların tapu kaydına 3.kişilere devir ve temlikinin önlenmesine yönelik ihtiyati tedbir konulması ile davalının ihtiyati tedbir kararına itirazlarının reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun olup doğru görülmüştür. Zira ihtiyati tedbir kararının kaldırılması halinde ileride giderilmesi ve telafisi güç veya imkansız zararların doğabileceği ihtimali bulunduğu anlaşıldığından yerel mahkemece ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesi, davalının ihtiyati tedbir kararına itirazlarının ve tedbirin kaldırılması talebinin reddine ilişkin ara kararının HMK 389 ve devamı maddelerinde yazılı hükümlere, dosya kapsamına, mevcut delil durumuna, hak ve yarar dengesine uygun olduğu anlaşılmaktadır....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan yüklenici temlikine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde satış bedelinin güncellenerek tahsili istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nun 341/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. İhtiyati tedbir ile ihtiyati haciz farklı geçici hukuki koruma müesseseleridir. İhtiyati tedbir, genelde dava konusunun el değiştirmesine engel olurken, ihtiyati haciz alacağı teminat altına almaktadır....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karşı taraf vekili, ihtiyati tedbir isteyenin dava dilekçesindeki tüm taleplerini karşılar nitelikte, ihtiyati tedbir kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın esasını halleder şekilde ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğini, mahkemece alınan bilirkişi raporunda tedbir isteyen adına tescilli markalar ile müvekkilinin kullanmakta olduğu markanın karıştırılma olasılığı bulunmadığı, ürünlerin etiket tasarımlarının yeni ve ayırt edici olduğu, karşılık yaratmayacağı, müvekkiline ait şişe tasarımının tedbir isteyen taraf ait tasarımından farklı olduğu hususlarının açıklandığını, buna rağmen mahkemece tedbir kararı verilmesinin müvekkilinin ticari hayatını zedelediğini ve maddi kayıplara neden olacak düzeyde ağır sonuçlar doğurduğunu, ayrıca ihtiyati tedbir isteyenin dava dilekçesinde tedbir talebi bulunmamasına rağmen mahkemece HMK'nın 26. maddesine aykırı şekilde tedbir kararı verilmesinin de yerinde bulunmadığını ileri sürerek, ihtiyati tedbir...

    Madde Gerekçesi) Kanun koyucu, ihtiyati tedbir hakkında karar verecek olan hakime geniş bir takdir alanı bırakmışsa da hakim, her somut olayda, ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemelidir ve hangi yasal sebebe ve hangi somut duruma göre ihtiyati tedbir kararını verdiğini kararda belirtmelidir. Ayrıca verilecek ihtiyati tedbir kararının da uyuşmazlığın esasını çözümler nitelikte olmaması gerekir. İhtiyati tedbir şartları mevcut değilse, Yasa’nın öngördüğü ölçüde ispat edilememişse, ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir....

    Davacı vekili, istinaf dilekçesinde özetle; dava ile alacağın sürüncemede bırakılmaması ve alacağın semeresiz kalmaması adına ihtiyati tedbir konulması gerektiğini, ihtiyati tedbir kararının verilebilmesi için aranan koşulların talepte bulunan müvekkili tarafından sağlandığını, yerel mahkemenin vermiş olduğu söz konusu karara dayanak gösterdiği gerekçelerin hukuki bir isnadının bulunmadığını, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin zorlaşması veya tamamen imkansız hale gelmesi ihtimalinin söz konusu olduğunu, yerel mahkemece ihtiyati tedbir taleplerinin ve ihtiyati haciz taleplerinin reddedilmesinin son derece hatalı olduğunu, bu nedenlerle yerel mahkemece verilmiş olan 28/09/2020 tarihli ara kararın kaldırılmasına, ivedilikle ihtiyati tedbire veya ihtiyati hacze karar verilmesini talep etmiştir....

    İş Mahkemesi 2022/246 Esas sayılı dava dosyası üzerinden verilen 29.08.2022 tarihli ihtiyati tedbir talebininin kabulüne dair ara kararının ve 08.12.2022 tarihli "1- Davacı vekilinin ilaca ulaşım amacıyla açtığı davada ihtiyati tedbir talep etmiş ve ihtiyati tedbir talebi 29.08.2022 tarihinde verilen karar ile kabul edilmiştir. Bunun üzerine davalı vekilinin yokluğunda verilen ihtiyati tedbir kabul kararına karşı davalı vekilinin itiraz ettiği anlaşılmıştır. HMK'nın 394. maddesi ihtiyati tedbir kararına karşı itirazı düzenlemektedir....

    İş Mahkemesi 2022/246 Esas sayılı dava dosyası üzerinden verilen 29.08.2022 tarihli ihtiyati tedbir talebininin kabulüne dair ara kararının ve 08.12.2022 tarihli "1- Davacı vekilinin ilaca ulaşım amacıyla açtığı davada ihtiyati tedbir talep etmiş ve ihtiyati tedbir talebi 29.08.2022 tarihinde verilen karar ile kabul edilmiştir. Bunun üzerine davalı vekilinin yokluğunda verilen ihtiyati tedbir kabul kararına karşı davalı vekilinin itiraz ettiği anlaşılmıştır. HMK'nın 394. maddesi ihtiyati tedbir kararına karşı itirazı düzenlemektedir....

    "İstinaf yoluna başvurulabilen kararlar" başlıklı 341. maddesi de "İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlar." şeklindedir. HMK’ nun 389. maddesinde ihtiyati tedbirin şartları düzenlenmiş olup, söz konusu maddede; meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkânsız hâle geleceği veya gecikmesinde sakınca bulunması yahut ciddi bir zararın ortaya çıkacağı endişesi bulunan hâller, genel bir ihtiyatî tedbir sebebi ve şartı olarak kabul edilmiştir....

    Ancak, ihtiyati tedbir talebi bir miktar borcun ödenmemesi iddiasına dayanmakta olup, 6100 sayılı HMK'nın 389. maddesine göre, ihtiyati tedbir kararının yalnızca uyuşmazlık konusu hakkında verilebileceği anlaşılmakla, dava konusu olmayan davalı taşınmazı hakkında ihtiyati tedbir kararı verilemeyeceğinden, İlk Derece Mahkemesince ''ihtiyati tedbir kararının reddine'' karar verilmesinde bir hata görülmemiş, açıklanan nedenlerle davacı yanın bu yöndeki istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b.1 maddesine göre esastan reddine karar verilmiştir....

    Somut olayda davacının ihtiyati tedbir talebi kabul edilmiş ise de teminatsız tedbir verilmesi talebine rağmen, ihtiyati tedbir kararı teminat karşılığı verilmiştir. Davacının bu karara karşı HMK'nın 394. maddesi uyarınca itiraz hakkının bulunduğu kabul edilirse, itiraz üzerine verilen karara karşı da istinaf yolunun açık olduğunun kabulü gerekecektir. HMK'nın 394. maddesinde itiraz yoluna hangi tarafın başvurabileceği kesin olarak ifade edilmemiş ise de itiraz yoluna başvuru hakkının, aleyhine tedbir verilen karşı tarafa ve tedbirden zarar göre üçüncü şahsa verildiği anlaşılmaktadır. Tedbir talebi kabul edilen, ancak teminatsız tedbir talebi yerinde görülmeyen davacının da ihtiyati tedbire teminat yönünden itiraz hakkının bulunduğunun kabulü gerekir. Nitekim HMK'nın 394. maddesinde davacının bu durumda itiraz yoluna başvurmasını yasaklayan açık bir hüküm bulunmamaktadır....

    UYAP Entegrasyonu