Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

olarak kabulüne verilen ihtiyati tedbir kararının yerinde olduğu, usul ve yasaya uygun bulunduğu anlaşıldığından davalı vekillerinin ihtiyati tedbirin kaldırılması yönündeki taleplerinin şartları oluşmadığından reddine, karar verilmiştir....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, HMK 389 ve devam maddeleri uyarınca dava konusu markanın dava sürecinde el değiştirmesi halinde hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı gerekçesi ile davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararının kaldırılması yönündeki talebinin reddine karar verilmiştir....

    Davacı vekili tarafından ihtiyati tedbir talep edildiği, mahkemece 01.09.2020 tarihli ara karar ile teminatsız olarak ihtiyati tedbirin kabulüne karar verildiği, bunun üzerine 22.09.2020 tarihli celsede ihtiyati tedbirin reddine karar verildiği, davalı şirket vekili tarafından 13.10.2020 tarihli istinaf dilekçesi ile istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. Geçici Hukuki Koruma tedbirlerinden olan “ihtiyati tedbir” 6100 Sayılı HMK’nun 389- 399. maddelerinde düzenlenmiştir. HMK’nun 389. maddesinde ihtiyati tedbirin şartları, 391. maddesinde ihtiyati tedbir kararının kapsam ve içeriği, 393. maddesinde ihtiyati tedbir kararının uygulanması, 394. maddesinde ihtiyati tedbir kararına itiraz ve uygulanacak usule yer verilmiştir. HMK’nun 391/3. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir talebinin reddi halinde kanun yoluna başvurma imkanı getirilmiştir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili tarafından, ihtiyati tedbir istenen davalılar aleyhine 13.06.2013 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılması davalılar vekili tarafından 08.07.2013 tarihli dilekçe ile istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; ihtiyati tedbirin kaldırılaması talebinin reddine dair verilen 31.07.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 06.02.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      Karşı tarafı riskle karşı karşıya bırakacak nitelikte verilecek tedbir kararının amacına uygun düşeceğinin kabulüne olanak bulunmamaktadır. Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Aleyhine ihtiyati tedbir kararı verilen karşı taraf, kendisi dinlenmeden verilmiş olan ihtiyati tedbir kararına itiraz edebilir. İhtiyati tedbire itiraz süreye tabidir. Aleyhine ihtiyati tedbir verilen karşı taraf, ihtiyati tedbirin uygulanması sırasında hazır bulunmuş ise, tedbirin uygulanması tarihinden itibaren; hazır değilse (yokluğunda uygulama yapılmış ise) tedbirin uygulandığını gösteren tutanağın tebliğinden itibaren 1 hafta içinde ihtiyati tedbir kararına itiraz edebilir....

      Davalı Kurum vekili tedbir kararının kaldırılması için mahkemeye itiraz etmiş, mahkemece 20.01.2021 tarihli celsede "Mahkememizce 05/01/2021 tarihli duruşma dışı ihtiyati tedbir kararı açısından HMK 389 ve devamı maddeleri gereği verilen tedbir kararının gerekçesi ve dosyaya sunulan kayıt ve belgelere göre değiştirilmesi veya kaldırılmasına Yer Olmadığına, Davalı/İhtiyati tedbir kararına itiraz eden vekilinin itirazının Reddine, " karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı Kurum vekili istinaf dilekçesinde özetle; ihtiyati tedbir kararının kaldırılması için yaptığı itirazı reddeden ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Talep, ihtiyati tedbir kararı veren ve tedbir kararının kaldırılması için yaptığı itirazı reddeden yerel mahkeme kararının kaldırılması istemine ilişkindir....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece 13/04/2021 tarihli ara karar ile, davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin teminatsız olarak kabulü ile, Balıkesir 2. İcra Müdürlüğünün 2021/1937 E. sayılı dosyasıyla yürütülen icra işlemlerinin dava sonuna kadar tebdiren durdurulmasına karar verilmiş; 24/06/2021 tarihli ara kararı ile de, davalı SGK vekilinin ihtiyati tedbire yönelik itirazının HMK 389 vd. maddeleri uyarınca kabulüne; 13/04/2021 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Tedbir kararının kaldırılması nedeniyle davacının zor duruma düşeceğini, Kurum işleminin iptali için açılan davada tanık beyanları ile davacının haklılığının ispatlandığını, tedbir talebinde haklı olduklarını, tedbir kararının kaldırılmasına ilişkin kararın kaldırılması gerektiğini ileri sürmüştür....

      MUHALEFET ŞERHİ Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, temyiz istemi ise bu dava sırasında verilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebinin reddine ilişkindir. İhtiyati tedbir kararlarına karşı başvurulacak kanun yolları HMK’nın 341. maddesinde düzenlenmiş, bu madde en son 7251 sayılı Yasa'nın 34. maddesi ile değiştirilerek ‘’ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara’’ karşı istinaf kanun yoluna başvurulacağı kabul edilmiştir. Diğer yandan HMK’nın 394/5. maddesi gereğince ‘’İtiraz hakkında verilen karara karşı, kanun yoluna başvurulabilir. Bu başvuru öncelikle incelenir ve kesin olarak karara bağlanır....

        tarihli ihtiyati tedbir kararına yönelik itirazın reddi kararının ortadan kaldırılmasına ve talepleri doğrultusunda değişen şartlar ve davacının kötü niyetli eylemleri gözönüne alınarak 05.10.2020 tarihli ihtiyati tedbir kararının öncelikle teminatsız, mahkeme aksi kanaatte ise uygun görülecek teminat karşılığında kaldırılması taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

          İhtiyati haciz, İİK.'nun 257. ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş alacaklar ile muayyen ikametgahı bulunmayan ya da mal kaçıran borçlular için vadesi gelmemiş alacakları temin bakımından borçlunun malları ve hakları üzerine konulan tedbir niteliğinde bir işlemdir. Diğer taraftan, İİK.'nun 264. maddesi hükmünden de anlaşılacağı üzere, ihtiyati haciz ile icra takibi ayrı ayrı düzenlemeler olup, ayrı ayrı hukuki sonuçlar doğurur. Bu nedenle ihtiyati haciz kararı, icra takip işlemi olmayıp, yapılacak icra takibinden veya açılacak davadan önce ya da sonra uygulanan ve HMK.'nun 389. ve izleyen maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbir benzeri bir işlemdir. Dolayısıyla, ihtiyati haciz kararına istinaden ihtiyati haciz uygulanması, genel anlamda bir takip işlemi olmayıp, niteliği itibariyle tedbir vasfında bulunduğundan, mahkemece icra dairesinin yetkisizliğine karar verilmesi ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını gerektirmez....

            UYAP Entegrasyonu