Davacılar vekilinin 04/12/2023 tarihli itiraz dilekçesinden özetle; mahkemece 28.12.2022 tarihli ara kararı ile verilen "Davacılar'ın davalı kooperatifin üyeliklerinin devamı süresince SS 37 Nolu Sakarya Vib Otobüsçüler Motorlu taşıyıcılar kooperatifi nezdinde üyeler arasında eşitlik gözetilerek çalıştırılmalarına" yönelik olarak verilen tedbir kararının kaldırılmasına ilişkin 21.11.2023 tarihli ara kararının itirazen incelenerek kaldırılmasını ve 28.12.2022 tarihli tedbir kararının devamına karar verilmesi talep etmiştir. İlk derece mahkemesince 10/01/2024 tarihli ara karar ile; "... Mahkememizin 21/11/2023 tarihli ara kararı ile "ihtiyati tedbir talebinin kaldırılması" ara kararına yapılan itirazın reddine ..." şeklinde hüküm kurulmuştur. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı ihtiyati tedbir talep eden davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur....
Temyiz edilen karar, kısa karar ile gerekçeli karar arasındaki çelişki nedeniyle bozulmuş olup, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; 20.3.2013 tarihinde, 4.3.2013 tarihli kısa karar esas alınmak suretiyle davacının 3 gün içinde artırılan teminatı yatırmadığı gerekçesi ile ihtiyati tedbirin kaldırıldığı ve bu şekilde kısa karar ile gerekçeli karar arasındaki çelişkinin de giderildiği, dolayısıyla ihtiyati tedbirin kaldırılması isteminin de daha önce bu şekilde ihtiyati tedbir kararının kaldırılmış olması nedeniyle konusuz kaldığı belirtilerek karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiş, kararı ihtiyati tedbir isteyen vekili temyiz etmiştir. Dairemizin bozma kararı üzerine 4.3.2013 tarihli kısa karar ile gerekçeli karar ortadan kalkmış olduğundan, 4.3.2013 tarihli kısa karar esas alınarak 20.3.2013 tarihinde verilen ihtiyati tedbirin kaldırılması kararı da dayanaksız kalmıştır....
Bu yasal çerçevede eldeki talebin değerlendirilmesinde; ihtiyati tedbirin uyuşmazlık konusu üzerine konulması bakımından yasal şartların var olduğu, tedbir kararının kaldırılmasını talep edilen davalıların tedbir talebinin reddine karar verilerek; -Davacı vekilinin ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebinin REDDİNE," karar vermiştir....
Mahkemece, yapılan inceleme sonunda, daha önce verilen 16.10.2012 tarihli ihtiyati tedbir kararının temyiz edildiği, temyiz incelemesinin halen devam ettiği, hükümsüzlük iddiasının davada taraf teşkili sağlandıktan ve tahkikata geçildikten sonra inceleneceği, bu aşamada tedbirin kaldırılmasını veya değiştirilmesini gerektiren bir durumun bulunmadığı, davalının tüm taleplerinin yargılama sırasında dikkate alınıp inceleneceği gerekçesiyle ihtiyati tedbirin kaldırılması veya değiştirilmesi talebinin reddine karar verilmiştir. Kararı, ihtiyati tedbire itiraz eden davalı vekili temyiz etmiştir. Talep, HMK'nın 396. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararına itiraz istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda yazılı gerekçeler ile itirazın reddine karar verilmiştir. İhtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin verilen kararlar ile yokluğunda ihtiyati tedbir kararı verilen kişinin itirazı üzerine verilen kararlara karşı temyiz yoluna başvurulabilecektir....
İİK.nun 179/b maddesi hükmü gereğince açılan iflasın ertelenmesi davası nedeniyle verilen tedbir kararı üzerine, borçlu aleyhine 6183 sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere evvelce başlamış veya başlatılacak takipler durur. Ancak, ihtiyati haciz bir icra takip işlemi olmayıp, asıl icra takip işlemine yardımcı olan, güvence sağlayan, yapılacak icra takibinden veya açılacak davadan önce ya da sonra uygulanan bir nevi tedbir işlemidir. İhtiyati haczin icra takip işlemi olmadığı hususu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 16.02.2000 gün ve 2000/12-49 esas 2000/94 karar sayılı ilâmında açıkça ifade edilmiştir. Bu nedenle ihtiyati tedbir kararında açıkça tedbirin ihtiyati hacizleri de kapsayacağı belirtilmediği sürece, icra takiplerinin durdurulması yönünde verilen tedbir kararı, ihtiyati haczin infazını engellemez....
Geçici Hukuki Koruma tedbirlerinden olan “ihtiyati tedbir” 6100 Sayılı HMK’nun 389- 399. maddelerinde düzenlenmiştir. HMK’nun 389. maddesinde ihtiyati tedbirin şartları, 391. maddesinde ihtiyati tedbir kararının kapsam ve içeriği, 393. maddesinde ihtiyati tedbir kararının uygulanması, 394. maddesinde ihtiyati tedbir kararına itiraz ve uygulanacak usule yer verilmiştir. HMK’nun 391/3. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir talebinin reddi halinde kanun yoluna başvurma olanağı getirilmiştir. İhtiyati tedbir öğretide, "Kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca, davacı veya davalının (dava konusu ile ilgili olarak) hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte, geniş veya sınırlı olabilen hukuki korumadır." şeklinde tarif edilmiştir (Medeni Usul Hukuku 12.Baskı Sh.714- Prof. Dr. Hakan Pekcanıtez, Prof. Dr. Oğuz Atalay, Prof. Dr. Muhammet Özekes)....
tedbir kararının kaldırılmasını, ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebinin kabul görmemesi halinde davacı tarafından yatırılacak teminat miktarının artırılmasını, tüm yargılama ve vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir....
Davacı tarafça, davalının taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerinde ihtiyati haciz uygulanması talep edilmiştir. Mahkemece, “davanın muhtemel dava konusu alacağı karşılayacak mal varlığı üzerinden ihtiyati tedbir konulmasına, davalı tarafça teminat gösterilmesi durumunda tedbirin teminat üzerinden konulmasına,” karar verilmiştir. Temyiz uyuşmazlığı, ihtiyati tedbir kararının kaldırılması talebinin reddine yönelik verilen kararın bozulması istemine ilişkindir. Yargıtay İçtihatları Birleştirme Hukuk Genel Kurulu 'nun 21/02/2014 tarih 2013/1 E. 2014/1 K. sayılı ilamıyla ihtiyati tedbir talebiyle ilgili olarak temyiz yoluna gidilemeyeceği belirtilmiştir. O Halde, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına ilişkin verilen red kararıyla ilgili olarak temyiz incelemesinin yapılamayacağı açık olup, davalı vekilinin temyiz talebinin reddi cihetine gitmek gerekmektedir....
Davacı tarafça, davalı şirket adına kayıtlı araçlar ve taşınmaz malları üzerinde başkalarına devirlerinin önlenmesi için ihtiyati tedbir uygulanması talep edilmiş, mahkemece kabul edilen ihtiyati tedbirin davalı tarafça kaldırılması yönündeki itirazlarının reddine karar verilmiştir. Temyiz uyuşmazlığı, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına yönelik yapılan itirazın reddine yönelik verilen kararın bozulması istemine ilişkindir. Yargıtay İçtihatları Birleştirme Hukuk Genel Kurulu 'nun 21/02/2014 tarih 2013/1 E. 2014/1 K. sayılı ilamıyla ihtiyati tedbir talebiyle ilgili olarak temyiz yoluna gidilemeyeceği belirtilmiştir. O Halde, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına yönelik yapılan itirazın reddine yönelik verilen kararla ilgili olarak temyiz incelemesinin yapılamayacağı açık olup, davalı vekilinin temyiz talebinin reddi cihetine gitmek gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz talebinin REDDİNE, 02.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İhtiyati tedbir kararına itiraz eden VTC vekili, dilekçesinde özetle; verilen ihtiyati tedbir kararının sonuçlarının doğrudan müvekkilinin menfaati üzerinde zarar doğurduğunu, ihtiyati tedbir nedeniyle müvekkili şirketin davacıya karşı düzenlediği faturaların banka tarafından ödenmediğini, ihtiyati tedbir kararından doğrudan etkilenen ve zarara uğrayan taraf olduklarını belirterek, davacıya ait hesapta işlemlere devam edilebilmesi ve sistem üzerinden faturaların ödenmemesine yönelik ihtiyati tedbir uygulanması yönündeki kararın, davaya taraf olmayan müvekkili aleyhine sonuç doğurması çercevesinde öncelikle mahkemenin görevsiz olması nedeniyle ayrıca taraflar arasındaki sözleşmelere hukuka ve hakkaniyete aykırı olması ve geri dönüşü imkansız zararlar doğmasına sebebiyet vereceğinden ihtiyati tedbirin kaldırılmasını talep etmiştir....