"İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı ihtiyati tedbire itirazın reddine dair ara kararın temyizen tetkiki davalı vekilince talep edilmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla temyiz dilekçesi ile dosyadaki tüm belgeler okundu, gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Yasası'nın 394/5. maddesi uyarınca ihtiyati tedbir kararına karşı yapılan itiraz üzerine itiraz hakkında verilen karara karşı temyiz yoluna başvurulmuştur. Dosya içeriğine kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere göre ihtiyati tedbir kararına itiraz nedeniyle itiraz konusunda yapılan inceleme sonucunda verilen 27.12.2012 tarih, 2012/269 Esas sayılı karar yerinde görülmekle temyiz itirazlarının reddiyle ONANMASINA, 11.07.2013 gününde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi....
Açıklanan nedenlerle ve mahkemece de 05/09/2022 tarihli ara kararı ile dava konusu taşınmaz hissesi yönünden ihtiyati tedbir kararı verilmiş olduğundan, işbu ara kararda usul, yasa ve dosya kapsamı yönünden bir aykırılığın bulunmadığı, bu nedenlerle işbu ihtiyati tedbir kararına davalı vekilince yapılan itirazın duruşmalı olarak yapılan incelenmesi sonucu mahkemece verilen ve istinaf edilen itirazın reddine dair 21/10/2022 tarihli ara kararının da sonucu itibariyle doğru ve hukuka uygun olduğu, bu nedenlerle davalı vekilinin ihtiyati tedbirin esasına ilişkin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Mahkemece her ne kadar davalı tarafın tedbire itirazının yasal 7 günlük itiraz süresinden sonra yapıldığı gerekçesiyle reddine karar verilmişse de,HMK 394. Maddesine göre: "(1) Karşı taraf dinlenmeden verilmiş olan ihtiyati tedbir kararlarına itiraz edilebilir....
Somut olayda, mahkemenin verdiği ara kararın davalıya 22/11/2022 tarihinde tebliğ edildiği, 09/11/2022 tarihli verilen ara karara itiraz yolunun açıkça 7 gün olarak gösterildiği, davalı tarafın cevap dilekçesi içerisinde 06/12/2022 tarihinde ihtiyati tedbir kararına itiraz ettiği anlaşılmıştır. Bu halde, ilk derece mahkemesince verilmiş olan ihtiyati tedbir kararı kesinleşmiştir. İlk derece mahkemesince de ihtiyati tedbirin süresinde olmadığı hususu gerekçe kısmında da açıklanarak ihtiyati tedbir kararına itirazın reddine karar verilmiş olup, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Bucak 2....
İhtiyati tedbir ve ihtiyati hacze ilişkin tüm kararlara karşı değil, ancak “hükümde belirtilen hâllerde” istinaf yoluna başvurulabilecektir. Sonuç itibarıyla kanun koyucu hem yürürlükte olan 391 ve 394’üncü maddelerinde hem de 341’inci maddede açık bir sınırlama getirmiş ve ihtiyati tedbir isteminin reddi ile ihtiyati tedbir kararına itiraz dışındaki ihtiyati tedbire ilişkin kararlara karşı kanun yollarını kapatmıştır. Yukarıda yapılan açıklamalardan açıkça anlaşıldığı üzere kanun koyucu, ihtiyati tedbir isteminin reddi ile ihtiyati tedbir kararına itiraz dışındaki ihtiyati tedbire ilişkin kararlara kanun yollunun kapalı olmasını öngörmüştür. Tüm bu nedenlerle talep edenler yönünden teminatlı olarak verilen tedbir kararına karşı istinaf yoluna başvuru hakkı olmadığından istinaf başvurusunun usulden reddine karar verilmesi gerekmektedir....
Somut olayda, yerel mahkemece davacı vekilinin tedbir talebinin reddine karar verilmiş olup, bu karara karşı davacı tarafından istinaf dilekçesi adı altında itiraz edildiği, davacı tarafın talebi üzerine davalı adına kayıtlı taşınmazlara ve bir adet araca ihtiyati tedbir konulduğu, diğer ihtiyati tedbir taleplerinin reddine karar verildiği, tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararın istinaf konusu edildiği, kanun koyucunun ihtiyati tedbirle ilgili kanun yollarına ilişkin düzenlemeleri bilinçli, özenli, ayrıntılı ve açık bir şekilde yapması, ihtiyati tedbir talebinin reddi ve ihtiyati tedbire itiraz üzerine verilen kararlar için kanun yolu imkanını getirdiği halde mahkemece istinaf yolu açılarak red kararının gerekçeli olarak verilmesi ve taraflara tebliği gerekirken kesin nitelikte itirazın ve istinafın reddine karar verilmesi doğru olmamış ve kararın kesin olmadığına dair karara karşı istinaf talebinin usulden kabulüne karar vermek gerekmiştir....
Bu nedenle Mahkemece davalı vekilinin 26/02/2021 günlü ara karara yönelik itirazının kabulüne karar verilmesi gerektiği halde itirazın reddine karar verilmesi yerinde olmamıştır Bu itibarla davalı vekilinin mahkemenin 26/02/2021 günlü ihtiyati tedbir kabul kararına ilişkin yapmış olduğu itiraz üzerine verilen 07/04/2021 günlü ihtiyati tedbire itirazının reddine ilişkin kararının HMK 353/1- b-2 maddesi gereğince yeniden hüküm kurulmak üzere kaldırılması gerekmiştir HMK'nın 355....
GEREKÇE : Talep, Ankara 62.İş Mahkemesi’nin 19/11/2021 tarihli ihtiyati tedbir kararına itirazın reddine dair ara kararının kaldırılması istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nın "İhtiyati tedbirin şartları" başlıklı 389. Maddesi; "Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir." "İstinaf yoluna başvurulabilen kararlar" başlıklı 341. maddesi de "İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlar." şeklindedir....
Talep edenin aleyhine ihtiyati tedbir talep edilen şirkete borcunun bulunup bulunmadığı ve borcu var ise hangi miktarda olduğu yargılama sonucunda anlaşılacak olmasına ve mahkemece yeterli teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilmiş olmasına, ihtiyati tedbir kararından sonraki döneme ilişkin fatura bedellerinin ödenmemesi halinde aleyhine ihtiyati tedbir talep edilen davalının elektriği kesme hakkının da baki olmasına göre, ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbir kararı ile ihtiyati tedbire itirazın reddine dair ara kararı usul ve yasaya uygun olup, istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
GEREKÇE; Dava genel haciz yolu ile yapılan icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespiti ve icra takibinde dosyaya yapılacak borç ödemesinin alacaklı davalılara ödenmemesi hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesi istemine ilişkindir. ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sırasında verilen ihtiyati tedbir kararı ile icra dosyasında icra veznesindeki paranın tedbir isteyen davacı tarafça alacağın %15'i oranında teminat yatırılması halinde alacaklıya ödenmemesine karar verilmiş olup ihtiyati tedbir kararına davalı tarafça yapılan itirazın da reddine karar verilmiş, verilen tedbire itirazın reddi kararına karşı davalı alacaklılar tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Taraflar arasındaki uyuşmazlık İİK'nun 72. maddesi gereğince icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için davacı borçlunun yatırması gereken teminatın miktarına ve ihtiyati tedbir kararına ilişkindir....
Somut olayda mahkemece taraf vekillerinin hazır olduğu 30/03/2022 tarihli duruşmada ihtiyati tedbir kararı verilmiş olup işbu ihtiyati tedbir kararına davalının itiraz etmesi üzerine itiraz duruşmalı incelenerek itirazın reddine karar verilmiş ise de yüze karşı verilen ihtiyati tedbir kararlarına karşı itiraz yasa yolunun açık olmadığı, istinaf yasa yolunun açık olduğu anlaşıldığından mahkemece itirazın reddine dair verilen kararın yok hükmünde olduğu tespit edilerek davalının tedbire yönelik itirazları incelenmiştir. İlk önce İstanbul Anadolu 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin 26/10/2018 tarihli 2018/41 D.İş 2018/41 Karar sayılı kararı ile verilen tedbir kabul kararına yönelik itiraz mahkemece duruşmalı incelenmiş, duruşmada tedbirin kaldırılmasına ve yeniden tedbir konulmasına karar verilmiş ise de, tedbire itiraz duruşmasında mahkeme incelemesinin itirazla sınırlı olarak yapılması gerekmektedir. Kaldı ki itiraz duruşmasında yeni bir tedbir talebinde de açıkça bulunulmamıştır....