olduğu iddialarıyla ihalenin iptali için 18/12/2019 tarihinde idareye şikayet başvurusunda bulunulduğu, başvurunun, Askeri Kantin Yönetmeliği'ne istinaden yapılan mal alımlarının 4734 sayılı Kanun'a istisna teşkil ettiğinin 15/11/2012 tarih ve 2012/DK:D-217 sayılı Kamu İhale Kurulu kararında ve Kamu İhale Kurumu Hukuk Hizmetleri Daire Başkanlığı'nın 06/03/2019 tarih ve 54233963/045-02-4923 sayılı "Mevzuat Çalışması" konulu yazısında belirtildiğinden askeri kantinler için yapılan toplu alım görüşmelerinin 4734 sayılı Kanun'a göre yapılmasının gerekmediği, ihalenin İdari Şartname'ye uygun olarak yapıldığı ve her firma açısından aynı şartların sağlandığı, ihalenin iptal edilmesinin söz konusu olmadığı gerekçesiyle Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nın … tarih ve … sayılı işlemi ile reddedildiği, bunun üzerine anılan işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı; Davalı idare tarafından düzenlenen ve ihaleye katılan firma yetkililerince alınan davet mektubunun dördüncü maddesinde, yapılacak...
ihale tarihinden kısa bir süre sonra hizmet ihtiyacının ortaya çıktığı iddiasının davalı idarece somut bilgi ve belgelerle ortaya konulamadığı; öte yandan, davalı idarece söz konusu yerin geçmişte de kiralanması suretiyle tasarrufa konu edildiği anlaşılmakla, davalı idarece dava dosyasına sunulan bilgi ve belgelerden elde edilen bulguların, ihalenin iptali işleminin kamu yararına aykırılık teşkil etmediği hususunu ortaya koyacak yeterliliğe haiz olmadığı ve bu nedenle, uyuşmazlığa konu ihalenin iptaline ilişkin olarak tesis olunan dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, borçlu olmadığı halde verdiği ipotek nedeniyle ... 3.İcra Müdürlüğü'nün 2006/14524 esas sayılı dosyası ile birlikte diğer dosyalarda borçlu şirket ile aleyhinde icra takibi yapıldığını, usulsüz işlemler sonunda maliki olduğu ... ada... parsel sayılı taşınmazın davalı ... Varlık Yönetimi A.Ş.'ne 315.100,00 TL ye ihâle edildiğini, ... 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2009/1269 esası üzerinden ihalenin feshi davası açtığı halde, yine usulsüz işlemler sonucu ihalenin kesinleştirildiğini, taşınmazın ihâle alıcısı ... Varlık Yönetimi A.Ş. adına tescil edildiğini ve taşınmazdan tahliyesinin sağlandığını davalı ... A.Ş. isimli şirketin açılan ihalenin feshi davasından 17/11/2009 tarihli tebligat ile haberdar olduğunu, buna rağmen taşınmazı diğer davalı Yapı Kredi Finansal Kiralama A.O.'...
İdare Mahkemesi, bilirkişi raporuyla iki ayrı ihaleye konu işlerin birbirinden farksız olduğunun belirlendiğinden hareketle birinci ihalenin onaylanmamasına ilişkin işlemi hukuka aykırı bularak iptal etmiştir. Oysa, temyiz isteminde bulunan davalı idare, birinci ihalenin onaylanması halinde daha fazla kamulaştırma bedeli ödemek zorunda kalınacağını belgelemekte; dava konusu onaylamama işleminin, kamulaştırma bedelleri dikkate alındığında yaklaşık onbir trilyon lira fazla ödeme yapılmasını gerektirmekte olmasından kaynaklandığını açıklamaktadır. Yaptırılan bilirkişi incelemesinde, iki ihale arasında kamulaştırma bedelleri yönünden kıyaslama yapılmaması, davalı idarece, ilk ihale bedelinin, kamulaştırma işlemleri sonucu birinciden farklı olmadığı anlaşılan ikinci ihale işlemine göre yüksek olduğunun belgelendirilmesi karşısında, birinci ihalenin onaylanmamasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmemektedir....
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, maliki olduğu 47 parsel sayılı taşınmazı ipotekli olarak davalı ...’den satın aldığını, borcun ödenmemesi üzerine taşınmazın ipoteğin paraya çevilmesi yoluyla borca mahsuben cebri icra aracılığıyla davalı bankaya satıldığını, bankanın da diğer davalı ...’e sattığını ancak yapılan icra takip ve işlemlerinin usulsüz tebliği nedeniyle ihalenin feshine karar verildiğini ve böylece tescilin yolsuz hale geldiğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir. Davalı Banka, davacının bu davayı açmasında hukuki yararının bulunmadığını, davacı ile davalı ...’in yakın akraba olduğunu ve icra takip işlemlerinden haberdar olmamasının mümkün olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ..., davanın husumetten ve ihalenin feshi kararın henüz kesinleşmediği için esastan reddini savunmuştur. Davalı ... savunma getirmemiştir....
Bu maddenin başlığı "İhalenin neticesi ve feshi" sözcüklerini taşımaktadır. Maddede sözü edilen şikayet, ihalenin feshi istemini ifade etmekte olup, somut olayda icra müdürü tarafından ihale kesinleştirilerek 16.05.2012 tarihinde tapu sicil müdürlüğüne müzekkere yazılmış, taşınmaz 17.05.2012 tarihinde ihale alıcısı adına tescil edilmiştir. İhalenin kesinleşmesinden (ihale usulsüz kesinleştirilmiş olsa bile) sonra, icra müdürünün tapuya yazdığı tescil yazısının iptali mümkün bulunmamaktadır. Tescil işlemi, ancak ilgilisi tarafından genel mahkemede açılacak tapu iptali ve tescil davası sonucunda alınacak bir ilam ile ortadan kaldırılabilir. O halde, mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, genel mahkemede tartışılması gereken hususlar nazara alınarak,şikayetin kabulüne karar verilmesi isabetsizdir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2007/227 esas 2008/119 sayılı kararı ile ihale şartlarını yerine getirmediğinden ve usulsüz olduğundan bahisle ihalenin fesihedildiğini, söz konusu mahkeme kararının temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiğini, buna rağmen ihale konusu taşınmazın mülkiyetinin halen davalı taraf üzerinde olduğunu, oysa davalı tarafın taşınmaz üzerindeki mülkiyet hakkının kaynağının ortadan kalktığını, davalının taşınmaz üzerinde herhangi bir mülkiyet ve tasarruf hakkının kalmadığını ileri sürerek taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile şirket üzerine tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacı tarafın taşınmaz üzerinde hiçbir ayni ve mülkiyet hakkının bulunmadığını, tapu kaydının adına kayıtlı olduğunu, taşınmazı icradan ihale ile satın aldığını ve ihalenin kesinleştiğini, davacıların ihalenin feshine ilişkin açtığı davanın red olduğunu ve kesinleştiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....
O halde, ihalenin iptali ile sicilin hukuki dayanaktan yoksun kalacağı ve TMK'nun 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği sabittir. Öyleyse, davalı adına tesis edilmiş olan sicil kaydının ihalenin feshiyle yolsuz tescil durumuna düştüğü gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken; 5335 sayılı Yasa'nın 32/1. maddesinin iptal edilmesi ve iptal kararının geriye yürümemesi gerekçe gösterilerek davanın reddi isabetsizdir. Davacı idarenin, temyiz itirazları ise açıklanan nedenlerle yerinde olup kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 25.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
en yüksek teklifi veren S.K. üzerinde bırakılmasına karar verilmesi üzerine anılan ihalenin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır....
söz konusu ihalenin iptal edilmesi gerektiği" gerekçesi ile 11/11/2021 tarihli işlem ile ihalenin iptal edildiği anlaşılmaktadır....