Maddesinde ise "İhalenin feshi talebi üzerine icra mahkemesi talep tarihinden itibaren yirmi gün içinde duruşma yapar ve taraflar gelmeseler bile icap eden kararı verir. Ancak ihalenin feshi talebinin usulden reddi gereken hâllerde duruşma yapılmadan da karar verilebilir. İcra mahkemesi; 1. Satış isteyen alacaklı, borçlu, mahcuzun resmî sicilinde kayıtlı olan ilgililer ve sınırlı ayni hak sahipleri ile pey sürmek suretiyle ihaleye iştirak edenler dışında kalan kişilerce talep edilmesi nedeniyle, 2. Satış isteyen alacaklı, borçlu, mahcuzun resmî sicilinde kayıtlı olan ilgililer ve sınırlı ayni hak sahipleri dışında kalan kişiler bakımından feragat nedeniyle, 3. İşin esasına girerek, talebin reddine karar verirse ihalenin feshini talep edeni feshi istenen ihale bedelinin yüzde onuna kadar para cezasına mahkûm eder." hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda; İİK. 134/5....
Öte yandan, İİK'nun 128/a madddesi uyarınca; kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren 7 gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabilirler. Kıymet takdir raporunun, borçluya usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği ve takip dosyasında da borçlunun kıymet takdirine muttali olduğuna dair herhangi bir işlem bulunmadığı için, kıymet takdirine ilişkin hususların ihalenin feshi davası sırasında mahkemece değerlendirilmesi gerekmektedir. İİK'nun 134/8. maddesinde; "İhalenin feshini şikayet yolu ile talep eden ilgili, vaki yolsuzluk neticesinde kendi menfaatlerinin muhtel olduğunu ispata mecburdur" düzenlemesi yer almaktadır. Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre; satış bedelinin, muhammen bedelin üzerinde olması halinde ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü gerekir....
Dairemizce yapılan değerlendirmeler neticesinde; her ne kadar şikayetçi vekilince dava dilekçesinde, ihaleye konu taşınmaz bilgilerinin satış ilanında hatalı yazıldığı ileri sürülmüş ise de, satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi için usulsüz olduğu ileri sürülen hususun ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise; İİK'nun 16/1.maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerekir. Şikayetçi, fesih nedeni olarak ileri sürdüğü ihaleye hazırlık dönemine ilişkin bir durumu yasal sürede icra mahkemesine şikayet yoluyla ileri sürmez ise daha sonra aynı nedene dayalı olarak ihalenin feshini isteyemez. Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, Sulh Hukuk Mahkemesi Satış Memurluğunca yapılan ihalede, paydaş tarafından açılan ihalenin feshi istemine ilişkindir. Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; Her ne kadar ilk derece mahkemesince ortaklığın giderilmesi davası sonrasında satış memurluğu tarafından yapılan ihalenin feshi istemiyle açılan davada esastan inceleme yapılarak şikayetin reddi ile ihale bedelinin %10'u oranında para cezasına karar verilmiş ise de, Seydişehir Sulh Hukuk Mahkemesinin 06/06/2018 tarih 2017/475 Esas, 2018/350 Karar sayılı ilamında davacı olan Meryem Çelik'in açılan ihalenin feshi davasında taraf olarak gösterilmediği, mahkemece de bu kişinin davaya dahil edilmediği, bu şekilde taraf teşkili sağlanmadan karar verildiği anlaşılmıştır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 29/09/2022 NUMARASI : 2022/80 ESAS 2022/573 KARAR DAVA KONUSU : İhalenin Feshi (İcra İflas Kanunundan Kaynaklı (İİK M.134))|Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Davacı dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkil T7 Tic. Ltd. Şti.'nin Malatya İcra Müdürlüğü 2020/3646 Esas sayılı takip dosyasına konu edilen borca ilişkin olarak borçlu Tercih Teknololji Ürünleri San. Tic. A.Ş. lehine müteselsil kefil sıfatı ile kefil olduğunu, takibe konu borç hakkında Hüseyin KALAN, Sabri KALAN ve müvekkil şirketin şahsi kefaleti söz konusu olduğunu, bunun yanında Hüseyin KALAN isimli şahıs taşınmazlarını da alacaklı lehine ipotek ettirerek ayni teminat sağladığını, davalı alacaklı T5 A.Ş.'...
Bu düzenlemeler dikkate alındığında İİK'nın 114/3. maddesinde yer alan ihalenin icra memuru (satış memuru) tarafından belirlenen yerde yapılması ilkesi, kanunun emredici hükmü olup, bu hususun ihlal edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğundan mahkemece re'sen dikkate alınmalıdır. İhalenin satış memuru (icra memuru) tarafından belirlenen yerde yapılması icra müdürlüğünün (satış memurluğunun) takdirine bırakılmış bir husus olmayıp yasal bir zorunluluktur. Kamu görevlisi olan ve ihaleyi yapmakla görevli icra müdürünün (satış memurunun) resmi görevli olmayan bir kişiyi ihaleyi yapmak üzere görevlendirmesi mümkün değildir....
O halde satış ilanı ve kıymet takdiri raporu tebligatlarının usulsüzlüğü nedeniyle ihalenin feshini isteme hakkı, sadece kendisine tebligat yapılmayan ilgilisine aittir. İhalenin feshini isteyen şikayetçi, kendisi dışındaki diğer ilgililere satış ilanının ve kıymet takdiri raporunun tebliğ edilmediği hususunu ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremeyeceği gibi, mahkemece şikayetçiden başka ilgililere yapılan tebligatların usulsüz olduğu veya hiç yapılmamış olduğu gerekçe yapılarak ihalenin feshine karar verilemez. Bu durumda, mahkemece, yukarıda açıklanan nedenlerle ve başkaca fesih sebebi de bulunmadığı gözetilerek ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, ihalenin feshine karar verilmesi isabetsizdir....
İİK'nun 134/son maddesi uyarınca, ihalenin feshi için öngörülen şikayet süresinin geçmesinden ya da ihalenin feshi istenmiş ise bu konudaki şikayeti neticelendiren kararın kesinleşmesinden sonra ihalesi yapılan taşınmazın alıcı adına tescili için tapu idaresine yazı yazılır. Öte yandan İİK'nun 22. maddesine göre, şikayet, icra mahkemesince karar verilmedikçe icrayı durdurmayacağı gibi, şikayet hakkında verilen kararın temyizi dahi kesinleşen ihale sonrası ayrıca mahkemece tedbir kararı verilmediği sürece alıcı adına tescil işlemi yapılmasına engel teşkil etmez. Somut olayda, 10.7.2015 tarihinde yapılan ihalenin, (yasal sürede ihalenin feshi istenmediğinden) kesinleşmiş olduğu sabit ve tartışmasızdır. İhale konusu taşınmazın hissedarı ve ortaklığın giderilmesi davasının davacısı olan ... tarafından şikayet edilen, satış memurluğunun 05.8.2015 tarihli, satıştan ve davadan feragatin satış memurluğunca kabul edilmeyerek ihale kararının kaldırılmasına ilişkin kararına yönelik olarak, .......
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/12/2020 NUMARASI : 2020/497 ESAS 2020/491 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde özetle; Kayseri Banka Alacakları İcra Müdürlüğü'nün 2020/102 Talimat sayılı dosyasında 34 XX 115 Plaka sayılı, 2016 Model, Renault Marka, Clio Joy 1.5 DCİ 75 BG Tipli aracı ihale sonucu 106.100,00 TL'ye satın aldığını, ihaleye bir itiraz olmadığını ve ihalenin kesinleştiğini, ancak aracın KDV oranının %18 olarak belirtildiğini ve bunun düzeltilmesi gerektiğini, 2007/13033 sayılı Bakanlar kurulu Kararnamesi eki olan I sayılı listesinin 9....
Kişi T3 ihale edildiğini, ihale alıcısı tarafından 62.000,00 TL teminat yatırıldığını, ihalenin kesinleşmesi üzerine ihale alıcısı tarafından ihale bedelinin tamamının dosyaya depo edildiğini, ancak ihaleye ilişkin KDV ve damga vergisinin ödenmediğini, icra müdürlüğü tarafından ihale alıcısına KDV ve damga vergisinin 7 gün içinde ödenmesi için muhtıra tebliğ edildiğini, 7 gün içinde ödeme yapılmaması üzerine icra müdürlüğünce 20/10/2022 tarihinde ihalenin feshi ile satış bedeli ve teminatın ihale alıcısına iadesine karar verildiğini, teminatın ihale alıcısına iade edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, icra müdürlüğünden ihale alıcısına teminatı iade etmesi için muhtıra çıkartılması ve teminatın alacaklılara paylaştırılması gerektiğine ilişkin talepte bulunduklarını, icra müdürlüğü tarafından ihaleye başka katılımcı olmadığı, İİK.nun 133. maddesinin uygulanamayacağı, teminatın iade edilemeyeceğine ilişkin dair yasada açık hüküm bulunmadığı, icra müdürlüğünün kendi kararını resen geri alamayacağına...