Öyleyse, süresinde şikayet edilmeyen satış öncesi işlemler kesinleştiğinden, artık bu hususa dayalı olarak ihalenin feshi istenemez. Mahkemece, diğer ilgililere satış ilanının usulsüz tebliğ edildiği şikayeti, tebliğ işlemlerinin geçerli olması nedeniyle yerinde görülmemiş ise de, şikayetçi borçlular tarafından diğer ilgililere tebligat yapılmadığı ya da usulsüz tebliğ edildiği hususunu fesih sebebi olarak ileri süremeyeceği tartışmasız olduğundan bu yöndeki istinafında isabet bulunmamaktadır....
İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "...Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davacı her ne kadar satış ilanının kendisine tebliğinin usulsüz olduğunu beyan etmiş ise de; davacıya çıkan 01.12.2018 tarihli tebligat mazbatasının üzerinde davacının adresten taşınmış olduğunun aynı adreste oturan şahsa sorulmak suretiyle tespit edilerek şerh düşüldüğü, akabinde tebligat yapılamaması nedeniyle tebligatın merciine iade edildiği, tebligatın iade edilmesi halinde Tebligat Kanunu 21/1'de belirtilen tüm şerh ve tevsiklerin tebligat mazbatasında aranmasının gerekli olmadığı, davacıya satış ilanının Tebligat Kanunu 21/2 uyarınca yapılan tebligatta yalnızca tebliğ zarfının açık mavi renkli olmaması nedeniyle tebligatın usulsüz olduğu yönünde yapılacak değerlendirmenin aşırı şekilcilik olacağı, sırf bu nedenle ihalenin feshine karar vermenin usulsüz olacağı, Basın İlan Kurumuna yazılan yazıya verilen cevapta gazete ilanının tirajı 50.000'in üzerindeki ulusal gazetede yapılmış...
İhalenin feshini isteyen borçlular, kendileri dışındaki diğer ilgililere satış ilanının tebliğ edilmediği hususunun ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremez. Kaldı ki kendisine kıymet taktiri ve satış ilanının tebliğ edilmediğini ileri süren ... tapudaki igili kişilerden olmadığından, İİK'nun 127. maddesi uyarınca kendisine satış ilanı ve kıymet takdir raporunun tebliği de gerekmez. Öte yandan şikayetçi borçlulara yapılan kıymet takdir tebliği işlemi usulüne uygundur. Kıymet takdir tebliği işlemi usulsüz bile olsa, borçlular en geç kymet takdir raporuna, satış ilanı tebliği ile muttali olacağından, o tarihten itibaren İİK'nun 128/a maddesinde öngörülen 7 günlük yasal sürede kıymet takdirine itiraz edilmemiş ise; kıymet takdir işleminin usulsüz tebliğ edilmesi hususu tek başına ihalenin feshi sebebi oluşturmaz....
Somut olayda; borçlunun dava dilekçesinde, diğer fesih nedenleri yanında, kıymet takdirinin kendisine tebliğ edilmesi gerekirken vekiline tebliğ edildiğini, kendisine yapılan tebligatların usulsüz olduğunu ileri sürerek ihalenin feshi isteminde bulunduğu, ilk derece mahkemesince, ihalenin usul ve yasaya uygun olarak yapıldığı gerekçesi ile ihalenin feshi talebinin reddine karar verildiği, istinaf incelemesini yapan Bölge Adliye Mahkemesi'nce, borçlunun vekiline gönderilen satış ilanının usulüne uygun tebliğ edilmediğinden bahisle ihalenin feshine karar verildiği görülmektedir. Satış ilanı tebligatının usulsüzlüğü nedeniyle ihalenin feshini isteme hakkı, sadece kendisine usulüne uygun tebligat yapılmayan ilgilisine aittir. İhalenin feshini isteyen şikayetçi borçlunun, kendisine ya da vekiline yapılan tebligatın usulsüz olduğunu ayrıca ve açıkça ileri sürmediği sürece, bu husus kamu düzeninden olmadığından mahkemece resen fesih nedeni olarak incelenemez....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile borçlu şirketin ticaret sicilinde kayıtlı olan adresine çıkartılan icra emrine ve kıymet takdiri raporuna ilişkin tebligatlarının muhatabın taşındığının tevsiki ile iade gelmesi üzerine, aynı adresine Tebligat Kanunu’nun 35 ve Tebligat Yönetmeliği'nin 57nci maddesi gereğince yapılan icra emri, kıymet takdiri raporu ve satış ilanı tebliğ işlemlerinin şeklen usulüne uygun olduğu, İİK' da ihalenin feshi nedenlerinin sayılmadığı, İİK'nın 134/2 maddesinde Borçlar Kanunun 226 maddesinde yazılı sebeplere dayalı olarak ihalenin feshinin talep edilebileceğinin belirtildiği, gerek doktrin gerekse Yargıtay uygulamalarına göre ihalenin feshi nedenleri belirlenmiş olup, somut olayda İİK'nın 100 üncü maddesine yarar bilgilerin toplanmadığına yönelik iddianın ihalenin feshi sebebi olmadığı anlaşıldığından re'sen incelenecek sebepler bakımından da ihalenin feshini gerektirir bir durum bulunmadığı gerekçesi ile istinaf...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/12/2020 NUMARASI : 2020/258 ESAS, 2020/413 KARAR DAVA KONUSU : Meskeniyet İddiası|Kıymet Takdirine İtiraz|İhalenin Feshi KARAR : Taraflar arasında görülen ihalenin feshi isteminin yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı gerekçeyle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı tarafından yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nın 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlu tarafından, sair sebeplerle beraber satış ilanının usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği de ileri sürülerek ihalenin feshi istemiyle icra mahkemesine başvurulduğu, mahkemece, borçluya daha önce usulüne uygun tebligat yapılmadan TK'nun 35. maddesine göre tebligat yapılmasının usulsüz olduğu gerekçesiyle ihalenin feshine karar verildiği görülmüştür. İİK'nun 134. maddesinde ihalenin feshi nedenleri teker teker belirtilerek gösterilmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu tarafından, sair sebeplerle beraber satış ilanının usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği de ileri sürülerek ihalenin feshi istemiyle icra mahkemesine başvurulduğu, mahkemece, borçluya daha önce usulüne uygun tebligat yapılmadan TK'nun 35. maddesine göre tebligat yapılmasının usulsüz olduğu gerekçesiyle ihalenin feshine karar verildiği görülmüştür. İİK'nun 134. maddesinde ihalenin feshi nedenleri teker teker belirtilerek gösterilmemiştir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 134. maddesi uyarınca ihalenin feshi şikayetine ilişkindir. Satış ilanı tebligatının usulsüzlüğü nedeniyle ihalenin feshini istemek hakkı, sadece kendisine tebligat yapılmayan ilgilisine ait olup, ihalenin feshini isteyen şikayetçinin, kendisine veya vekiline yapılan tebligatın usulsüz olduğuna da ayrıca ve açıkça ileri sürmediği sürece, bu husus kamu düzeninden olmadığından, mahkemece kendiliğinden fesih nedeni olarak incelenemez. (Yargıtay 12....
Hukuk Dairesinin 17.12.2019 tarih, 2009/16820 esas ve 2009/25501 karar sayılı kararında da açıklandığı üzere takibin iptalini gerektirecek nitelikteki bir eksiklik dahi ihalenin feshi nedeni yapılamaz. Zira, devlet gücünü temsil eden icra müdürü vasıtasıyla gerçekleştirilen ihalenin ancak yasalarda öngörülen fesih nedenlerinin varlığı halinde feshi mümkündür. Aksi halde, her ihale alıcısının icra takibini denetlemesi gibi olumsuz bir sonuç doğacaktır..." şeklindedir. Yine Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2009/16820 Esas, 2009/25501 Karar sayılı ilamı, "...Borçlunun ihalenin feshi istemiyle icra mahkemesine başvurusu sonucunda, icra dosyasında borçluya ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle, takip kesinleşmeden yapılan ihalenin feshine karar verilmiştir. Öncelikle belirtelim ki, takibin iptalini gerektirecek nitelikteki bir eksiklik dahi ihalenin feshi nedeni yapılamaz....