Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebi olup, borçlu vekiline satış ilanının tebliğ edilmemesi veya usulsüz tebliğ edilmesi de aynı hukuki sonuçları doğurur. Tebligatın usulsüzlüğü nedeni ile ihalenin feshini istemek hakkı sadece kendisine tebligat yapılmayan ilgilisine aittir. İhalenin feshini isteyen şikayetçi, kendisi dışındaki diğer ilgililere satış ilanının ve diğer tebligatların tebliğ edilmediği hususunu ileri süremez. Tüm dosya kapsamında yapılan inceleme sonucunda; Samsun 3....
Bu nedenle dava dilekçesinde ihalenin feshi nedeni olarak gösterilmeyen sair istinaf nedenleri (satış ilanının diğer ilgililere tebliğinin gerektiği, taşınmazın bulunduğu köyde ilan yapılmasının zorunlu olduğu, ihalenin, hazırlık ve satış aşamalarındaki yasaya aykırılıklar nedeniyle fesada uğradığı) istinaf incelemesinde dikkate alınamaz. Diğer taraftan İİK.nun 134/2. maddesi uyarınca ihalenin feshi talebinin işin esasına girilerek reddine karar verilmesi halinde mahkeme davacıyı feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum eder. Buna göre, somut olayda davacının ihalenin feshi isteminin yukarıda açıklandığı şekilde esasa ilişkin sebeple reddi gerektiğinden mahkemece ihalenin feshi istemi reddedilen davacı aleyhine para cezasına hükmedilmesi yerindedir....
Adresin tapuda kayıtlı olmaması halinde, varsa adres kayıt sistemindeki adresleri tebligat adresleri olarak kabul edilir. Bunların dışında ayrıca adres tahkiki yapılmaz, gazetedeki satış ilanı tebligat yerine geçer. Bu durumda anılan madde uyarınca tapu sicilinde adresi bulunan ilgiliye satış ilanının tebliğ edilmemesi ya da usulsüz tebliği başlı başına ihalenin feshi nedenidir. Somut olayda ihale konusu 246 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının incelenmesinde, şikayetçi ile aynı isimde bir başka hissedarın daha olduğu, şikayetçi ...'ın ... oğlu ..., diğer hissedarın ise ... oğlu ... oldukları, tapudan verilen adres bilgilerinde baba adı ya da vatandaşlık numarası belirtilmeden adres bilgisinin verildiği, buna göre satış ilanı tebligatında da bu bilgilere yer verilmeden “...” isimine çıkartıldığı, satış ilanının 24.12.2013 günü muhataba bizzat tebliğ edildiği görülmektedir....
Bu maddenin uygulanabilmesi için muhataba usulsüz de olsa yapılmış bir tebligat olmalıdır. Her hangi bir tebligat yapılmamış veya tebligat çıkarılmasına rağmen tebliğ edilemeden iade edilmiş ise anılan madde hükmü uygulanmaz. Bu durumda borçlunun usulsüz tebliğ işlemini öğrendiğini beyan ettiği 10.12.2015 tarihinin satış ilanını öğrenme tarihi olarak kabulü gerekirken, mahkemece bu hususta dinlenen tanık ...'ın beyanı gerekçe gösterilerek borçlunun ihaleden 02.12.2015 tarihinde haberdar olduğunun kabulü ile davanın süreden reddine karar verilmesi isabetsizdir. Öte yandan, İİK.nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçlulara tebliğ edilmelidir. Borçlulara satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir. Somut olayda; satış ilanının, şikayetçi ...'ya 17.09.2015 tarihinde; "Adresin kapalı olması sebebiyle muhatap adreste ...'...
İhale bedelinin, ihale konusu malın tahmini değerinin üzerinde satılması halinde, kural olarak, şikayetçinin, ihalenin feshini istemekte hukuki yararının bulunmadığı sonucuna varılabilir. Ancak her ihalenin feshi isteminin bu gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru değildir. Örneğin, borçluya kıymet takdiri tebliğ edilmemiş veya borçlunun ihaleden önce süresi içinde usulüne uygun olarak ilgili hukuk mahkemesinde kıymet takdirine itiraz etmiş olması şartı ile malın tahmini değerinin düşük olduğu sebebiyle ihalenin feshi talep edilmiş ise, ihale bedelinin, tahmini bedelden yüksek bulunması, tek başına şikayetçinin ihale dolayısı ile zarara uğramadığını göstermeye yeterli değildir. Ayrıca ihalenin, Kanun'un emredici hükümlerine ve kamu düzenine aykırı olarak yapıldığı durumlarda, şikayetçinin, ihalenin feshini istemekte kişisel yararı olduğunu ispat edemese dahi, ihalenin feshine karar verilmesi gerekir. Bu hallerde ihalenin feshinde kamunun da yararı bulunmaktadır....
Şu hale göre, vekil ile takip edilen işlerde vekile tebligat zorunlu olduğundan, asile yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmaması da sonuca etkili değildir. İİK'nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya (varsa vekiline) tebliğ edilmelidir. Borçluya (varsa vekiline) satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi, Dairemizin süreklilik arzeden içtihatlarına göre başlı başına ihalenin feshi sebebi olup, borçlu vekiline satış ilanının tebliğ edilmemesi veya usulsüz tebliğ edilmesi de aynı hukuki sonuçları doğurur. O halde, Bölge Adliye Mahkemesince alacaklının istinaf isteminin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlunun temyiz isteminin kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/1. maddesi uyarınca, ... Bölge Adliye Mahkemesi 12....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı, ihalenin feshi davasını alacağın tahsilini sürüncemede bırakmak maksadıyla ikame etmiş olduğunu, haksız ve hukuka aykırı açıldığını, hukuki dayanaktan yoksun davanın reddi ile yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir İlk Derece Mahkemesince, davacının ihalenin feshi talebinin talebinin reddine, dair karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ :Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle ; yasal tebliğ zorunluluğu bulunan borçluya satış ilanı usulsüz olarak tebliğ edildiğini, satış ilanı borçlu vekiline tebliğ edilmediğini, mahkeme kararının kaldırılmasına usulüne uygun olarak yapılmayan ihalenin feshine, karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava ihalenin feshi davasıdır. İİK.'nın 134. maddesinde ihalenin fesih nedenleri teker teker belirtilerek gösterilmemiştir....
Sayılı ilamında: "Borçlu vekilinin; ihale hazırlık döneminde yapılan tebligatların usulsüz olduğunu ve düşük bedelle ihale yapıldığını ileri sürerek ihalenin feshi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu; mahkemece, borçluya yapılan kıymet takdiri raporu ve satış ilanı tebligatlarının usulsüz olduğundan bahisle ihalenin feshine karar verildiği anlaşılmaktadır. Mahkemenin kıymet takdir raporu tebligatının usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin fesih gerekçesi yerindedir. Bununla birlikte, İİK.nun 114. maddesi uyarınca, menkul ihalelerinde satış ilanının borçluya tebliği zorunlu değil ise de; borçluya tebliğine karar verilmesi halinde, tebliğ edilmemesi Dairemizin süregelen içtihatlarına göre ihalenin feshi sebebidir. Ancak, aynı satış kararında çıkarılan tebligatın sonuca etki etmemesine karar verilmesi halinde ise tebligatın çıkartılması zorunlu olup tebliğ edilip edilmemesinin bir önemi bulunmamaktadır. Somut olayda, alacaklı tarafça Edirne 2....
a yapılan satış ilanı tebliğine ilişkin mazbatanın incelenmesinde; muhatabın tebligat esnasında adreste bulunup bulunmadığı araştırılmaksızın ve bu husus net bir şekilde tespit edilmeksizin doğrudan ''Eşi ... imzasına tebliğ edildi" açıklaması ile Tebligat Kanunu'nun 16. maddesine göre tebliğ işleminin gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla anılan yasal düzenleme ve yönetmeliğe göre yapılan tebligat usulsüz olup, İİK'nun 127. maddesi gereğince, ilgiliye satış ilanının usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi nedenidir. O halde mahkemece, şikayetçi ... yönünden istemin kabulüne ve ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde anılan şikayetçi yönünden de istemin reddi isabetsizdir. SONUÇ : Şikayetçi ...'...
Çünkü satışa hazırlanabilmesi, kendince gerekli duyuruları yapabilmesi ve daha fazla müşteri bulabilmesi, borçlunun satıştan makul bir süre önce haberdar olmasını gerektirir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince tebliğ işlemi, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatap tebliğden haberdar olmuş ise, tebliğ işlemi geçersiz olmayıp muhatabın usulsüz tebliği öğrendiği tarih tebliğ tarihi kabul edilir. Bu nedenle borçluya satış ilanı tebliği usulsüz olsa bile, borçlu satış gününden makul süre önce satışı öğrenmiş ise, öğrendiği tarih, kendisine satış ilanı tebliğ edilen tarih kabul edilmelidir. Böyle bir durumda, salt tebliğ işleminin usulsüz olduğu gerekçesi ile ihalenin feshi yoluna gidilemez....