Somut olayda borçlu vekili Av. ... adına gönderilen satış ilânının; "yazılı adreste muhatabın sekreteri .... imzasına tebliğ edildi" açıklaması ile 31.03.2015 tarihinde tebliğ edildiği, vekile yapılan bu tebligatta bir açıklama mevcut olmasına rağmen, tebligatın yapılması gereken avukatın, tevzi sırasında belirtilen adreste olup olmadığı ve tebligatın niçin kendisine yapılmadığının açıklanmadığı, başka bir anlatımla, tebliğ memuru tarafından, muhatabın adreste bulunup bulunmadığının araştırılıp tespit edilmediği görülmekte olup, bu durumda tebliğ işlemi, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 17. maddesi ve Yönetmeliğin 26. maddesi hükümlerine uygun yapılmadığından usulsüzdür. İİK'nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya, varsa vekiline tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi ya da vekili bulunmasına rağmen vekiline tebligat yapılmaması başlı başına ihalenin feshi sebebidir....
A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, ihalenin feshi şikayetini yapan taşınmaz maliki şirketin, borçluya ve diğer ilgililere yapılan usulsüz tebligat şikayetinde hukuki menfaati bulunduğunu, İİK'nın 127. maddesine göre, satış ilanının borçluya, alacaklıya ve taşınmazın tapu sicilinde kayıtlı bulunan alakadarlara tebliğinin şart olduğunu, taraf teşkili sağlanmışsa da, takip borçlusu şirketin cevap dilekçesinde kendi lehine yaptığı usulsüz tebligat şikayetinin hükümde nazara alınmamış olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, ihalenin feshi, şikayet yoluyla talep edildiğinden ve şikayetin bir yargı yolu olmaması nedeniyle ihalenin feshi davasında genel davalardaki gibi davacı ve davalı tarafların olmadığını, takip borçlusu müvekkilinin davaya cevap süresi içinde ileri sürdüğü iddia ve beyanlarının hiçbir şekilde nazara alınmadığını, dosya borçlusu Bodrum Capital ... A.Ş.'...
Satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi için usulsüz olduğu ileri sürülen hususun ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise İİK'nın 16/1.maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerekir. Şikayetçi, fesih nedeni olarak ileri sürdüğü ihaleye hazırlık dönemine ilişkin bir durumu yasal sürede icra mahkemesine şikayet yoluyla ileri sürmez ise daha sonra aynı nedene dayalı olarak ihalenin feshini isteyemez. Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Ancak, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini talep edemezler....
Hukuk Dairesi 2019/3179 Esas, 2020/366 Karar sayılı kararında "Somut olayda, davacının kıymet takdir raporunun ve satış ilanının kendisine tebliğ edilmediği ya da usulsüz tebliğ edildiğine dair bir iddiasının bulunmadığı, davacının kıymet takdir raporunun tebliği tarihinden itibaren İİK'nın 16. maddesinde öngörülen yasal sürede icra mahkemesine başvurarak, kıymet takdirine itiraz etmediği anlaşıldığından, aynı nedene dayanarak ihalenin feshini istemesi mümkün değildir." hükmü ile kıymet takdirine itiraz olmadığı takdirde bunun sonrasında ihalenin feshi sebebi olarak ileri sürülemeyeceğini hükme bağlamıştır. Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi vermiş olduğu kararda "satış ilanı tebligatı borçluya, takip kapsamında malının satışının yapılacağını haber vermek amacıyla yapılan bir tebligat olup bu tebligatın usulsüz yapılması ise yukarıda da belirtildiği gibi ihalenin feshi sonucunu doğuracak bir sebeptir....
T3 genel vekaletnamesi olmadan icra dosyasında ve talimat dosyasında yaptığı işlemlerin iptalini talep ettiğini, Usulsüz tebligatlarla takibin kesinleştirildiğini, almadığı kredilere istinaden takip başlatıldığını, borcunun bulunmadığını ,Satış ilanının usulsüz tebliğ edildiğini, dosyanın işlemden kaldırılmasından sonra yenileme işlemi yapılmadan takip işlemlerine devam edildiğini, İhalenin feshi kararı ile ilgili kesinleşme şerhine dair tebligat gönderilmediğini, Tescilden sonra yapılan kıymet takdirine itiraz ettiğini, kıymet takdirine itiraz davasında usulsüz tebligatlar yapıldığını, masraf ve harç yatırmasına rağmen yeni bilirkişi raporunun tarafına gönderilmediğini, davanın reddedildiğini yatırdığı (KT yargılama giderlerinin) paraların kendisine iade edilmediğini,Tapuda tescil yapılmadan icra müdürlüğü ve icra mahkemesince yapılan kıymet takdirinin iptalini talep ettiğini, beyan ederek bu nedenlerle takip dosyasından yapılan usulsüz memur işlemlerinin iptaline karar verilmesini talep...
Kanunun öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirinin usulsüz olduğundan bahisle ihalenin feshini talep edemezler. Dairemizce yapılan değerlendirmeler neticesinde; şikayetçiler vekilinin dava dilekçesinde ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürdüğü tüm nedenlerin mahkemece tartışıldığı, satış kararına uygun olarak icra dairesi ilan tahtasında ilan edildiği, satış ilanının trajı 50000'nin üzerinde olan Yeniasır Gazetesinde ilan edildiği, mahkemece bu sebeplere göre ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesinin yerinde olduğu anlaşılmıştır....
Müslüm Yağız Uluca isimli bir avukata tebliğ edildiğini, somut olayda usulsüz tebligat değil tebligat yokluğunun sözkonusu olduğunu, bu durumda TK'nun 32. maddesinin uygulanma yerinin bulunmadığını, satış ilanının vekille takip edilen işlerde vekil sıfatıyla taraflarına tebliğ edilmemesinin başlı başına ihalenin feshi sebebi olduğunu, bu nedenle kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davaya müdahale talebinde bulunan temlik alacaklısı Sabit Aydın vekili 06/07/2021 tarihli süre tutum dilekçesinde, takip dosyası alacağını temlik alan sıfatıyla müdahale talebinin ilk derece mahkemesince reddine karar verildiğini ve savunma hakkının kısıtlandığını, bu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, gerekçeli kararın tebliğ edilmesi halinde ayrıntılı istinaf dilekçelerini sunacaklarını beyan etmiştir....
Tebligatın usule uygun olması için önce bilinen en son adres esas alınarak TK'nın 21/1. maddesine göre tebligat çıkartılmalı, adres tebligata elverişli değilse ya da tebligat yapılamazsa, adres kayıt sistemindeki adresine, buna ilişkin şerh verilerek 21/2. madde uyarınca tebligat çıkartılmalıdır (Yargıtay 12.HD 2021/298 E, 2021/1140 K). Eldeki dosyada borçluya çıkan tebliğ mazbatasında adresin, sisteme kayıtlı adres olduğuna ilişkin şerh konulmaması sebebiyle bu tebligat da usulsüzdür. Satış ilanı ile ilgili borçlu ve vasiye çıkarılan tebligatların usulsüz olduğu, satış ilanı tebliğinin usulsüz olmasının tek başına ihalenin feshi sebebi olduğu, bu sebeple ilk derece mahkemesince ihalenin feshine karar verilmesinde hukuka aykırılık görülmediği anlaşılmakla, davalının istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir....
Yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirinin usulsüz olduğundan bahisle ihalenin feshini talep edemezler. Kendisine kıymet takdiri tebliğ edilmeyen ilgililerin, satış ilanının tebliğinden itibaren yedi günlük sürede kıymet takdirine itiraz etmemeleri halinde, yine bu hususu ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürmeleri mümkün değildir. Kaldı ki, satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi için, usulsüz olduğu ileri sürülen hususun ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise; İİK.'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerekir. Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür....
Muhatabın adreste bulunup bulunmadığını tespit edilmeksizin muhatap ile aynı çatı altında bulunan kişiye yapılan bu tebligat işlemi TK'nun 16 ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 25. maddelerine aykırı olmakla usulsüzdür. İİK’nun 127. maddesi gereğince satış ilanının bir suretinin borçluya tebliği zorunludur. Yukarıda belirtildiği üzere satış ilanı tebliğ, Tebligat Kanunu hükümlerine aykırı olarak yapıldığından ve dolayısıyla satış ilanı tebliği zorunluluğu bu hali ile yerine getirilmediğinden, bu husus başlı başına ihalenin feshi sebebidir. O halde ihalenin feshi isteminin reddine ilişkin mahkeme kararının bozulması gerekirken onandığı, para cezası yönünden ise bozulduğu anlaşılmakla karar düzeltme isteminin kabulü ile açıklanan nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir....