WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak, şikayete konu 319 ada 6 parselin muhammen bedelin üzerinde satılmış olduğu ve zarar unsurunun davacı yönünden gerçekleşmemiş olduğu ve davacının bu taşınmaz yönünden dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı, davacının İİK 134 maddesi gereğince hukuki yararının bulunduğunu ispatlaması gerektiği, zarar unsurunun gerçekleşmediği durumlarda satış ilanı tebligatının usulsüz yapılmasının ihalenin feshi sebebi olmadığı, taşınmaz üzerinde ev bulunmamasına rağmen satış ilanında taşınmaz üzerinde ev bulunduğuna yönelik açıklamanın talep ve talibi azaltıcı nitelikte olmaması nedeniyle satış ilanındaki bu hatanın davacı borçlu yönünden ihalenin feshi sebebi olarak kabul edilemeyeceği, mahkemece 319 ada 6 parsel yönünden zarar unsuru gerçekleşmediğinden dolayı davacının ihalenin feshi talebinin hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği halde ihalenin feshine ilişkin karar isabetsiz olduğundan davalıların istinaf başvurusunun HMK'nun 353- (1)-b-2 maddesi uyarınca kısmen kabulü...

Şikayete konu tebliğ zarfı üzerine; tebligat mazbatasını çıkaran mercii tarafından TK'nun 23/1-8. ve Yönetmeliğin 16/2. maddeleri kapsamında bir şerh verilmediği anlaşılmakta olup; tebliğ memurunun kendiliğinden, satış ilanı tebliğ işlemini, TK'nun 21/2. maddesi uyarınca yapması, yukarıda değinilen yasa ve yönetmelik hükümlerine aykırıdır. Bu nedenle, sözü edilen tebligatın usulüne uygun yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur. İİK'nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir. O halde mahkemece, ihalenin feshi istemine yönelik şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

    nun vekiline usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek dört adet taşınmaza ilişkin ihalenin feshi istemiyle sulh hukuk mahkemesine başvurduğu, mahkemece, hissedarlar ... ile ...'nun vekiline çıkartılan tebligatın usulsüz olduğu ve taşınmazların eski ada - parsel numaraları ile satışa çıkarıldığı gerekçeleriyle davanın kabulüne ve 09.5.2014 tarihli taşınmazların ihalelerinin feshine karar verildiği görülmektedir. Satış ilanı tebligatının usulsüzlüğü nedeniyle ihalenin feshini isteme hakkı, sadece kendisine usulüne uygun tebligat yapılmayan ilgilisine aittir. İhalenin feshini isteyen davacı hissedar ..., kendisi dışındaki diğer ilgililere, satış ilanının tebliğ edilmediği ya da usulsüz tebliğ edildiği hususunu ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremez. Bu nedenle mahkemenin bu yöne ilişkin fesih gerekçesi yerinde değildir....

      nun vekiline usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek üç adet taşınmaza ilişkin ihalenin feshi istemiyle sulh hukuk mahkemesine başvurduğu, mahkemece, hissedarlar ... ile ...'nun vekiline çıkartılan tebligatın usulsüz olduğu ve taşınmazların eski ada - parsel numaraları ile satışa çıkarıldığı gerekçeleriyle davanın kabulüne ve 14.4.2014 tarihli taşınmazların ihalelerinin feshine karar verildiği görülmektedir. Satış ilanı tebligatının usulsüzlüğü nedeniyle ihalenin feshini isteme hakkı, sadece kendisine usulüne uygun tebligat yapılmayan ilgilisine aittir. İhalenin feshini isteyen davacı hissedar ..., kendisi dışındaki diğer ilgililere, satış ilanının tebliğ edilmediği ya da usulsüz tebliğ edildiği hususunu ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremez. Bu nedenle mahkemenin bu yöne ilişkin fesih gerekçesi yerinde değildir....

        Sayılı dosyasından yapılan şikayete konu ihaleye ilişkin davacıya yapılan tebligatların usulsüz olduğu iddiası var ise de; davacı borçluya yapılan satış ilanı tebligatının 13.06.2022 tarihinde Tebligat Kanunu 21/2 maddesi usulüne uygun olarak yapılmış olduğu, bu nedenle satıştan en geç bu tarihte haberdar olduğu anlaşılan davacı borçlunun önceki tebligatların usulsüzlüğüne ilişkin şikayetlerinin öğrenme tarihinden itibaren süresinde yapılması gerektiğinden ihalenin feshi davasında önceki tebligatların usulsüzlüğünün incelenmesinin süre nedeniyle mümkün olmadığı, davacının kendisi dışındaki ilgililere tebligat yapılmadığı iddiasını ihalenin feshi davasında öne süremeyeceği, bu hakkın sadece tebligatın muhatabında olduğu, satış ilanı davacıya usulüne uygun tebliğ edilmiş olduğundan taşınmazın bedeli hakkında şikayetlerin en geç bu tarihten itibaren 7 günlük sürede yapılması gerekip ihalenin feshi davasında bu iddiaların süre yönünden dinlenemeyeceği, taşınmazın muhammen bedelin üzerinde bir...

        Somut olayda, satış ilanı tebligatı, “muhatap şirket sahibi adresinde hazır olmadığından aynı konut altında oturan yengesi Melek Sözen imzasına” şerhiyle 24.12.2014 tarihinde tebliğ edilmişse de, tebliğ işlemi yukarıda açıklanan TK'nun 12 ve 13. maddeleri ile Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 21. maddesinde düzenlenen tüzelkişilere tebligat usulüne aykırı olarak aynı konutta oturan yakına tebliğ şeklinde gerçekleştiğinden yapılan tebligat usulsüzdür. İİK'nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir Dairemizin süreklilik kazanan içtihatlarında da belirtildiği üzere satış ilanının borçluya hiç tebliğ edilmemesi veya usulsüz tebliğ edildiğinin tespiti durumu başlı başına ihalenin feshi nedeni sayılacağından şikayetin kabulü ile ihalenin feshi yerine yazılı şekilde istemin reddi isabetsizdir....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile şikayetçi borçluya kıymet takdiri raporunun 01.08.2021 tarihinde, satış ilanının 05.09.2021 tarihinde satış tarihinden bir ay önce usulüne uygun tebliğ edildiği, şikayetçinin kendisinden başka diğer ilgililere tebligat yapılmadığı ya da usulsüz tebliğ edildiği hususunu fesih sebebi olarak ileri süremeyeceği, satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi için, usulsüz olduğu ileri sürülen hususun, ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise İİK'nın 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede İcra Mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerektiği, taşınmazın muhammen bedelinin 500.000,00 TL olup ihale bedelinin 442.000,00 TL'nin muhammen bedelin yarısını ve satış masraflarını karşıladığı ihalenin feshini gerektirir re'sen incelenmesi gereken bir husus bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine, davacı...

            DAVA Şikayetçi borçlu dava dilekçesinde; verilmiş olan satış kararı, akabinde talimat icra takip dosyasından yapılan ihalenin usul ve yasaya aykırı olduğu, bekletici mesele taleplerinin de kabul edilerek ihalenin feshine karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı cevap dilekçesinde; satış işlemlerinin usule uygun yapıldığı, ihaleye konu edilen taşınmazın tüm esaslı unsurları satış ilanında gösterildiği belirterek davanın reddini istemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile icra dosyası ve dava dosyası incelenmekle herhangi bir kamu düzenine aykırılık tespit edilmediği, resen araştırılacak başkaca fesih sebebi bulunmadığı belirtilerek ihalenin feshi yönündeki şikayetin reddine, ihâle bedelinin %5 'i oranında para cezasının davacıdan tahsiline karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....

              İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesini tekrarla, müvekkiline karşı başlatılan icra takibinden ve müvekkiline ait taşınmazın satışından müvekkilinin şans eseri haberdar olduğunu, tebligatların usulüne uygun yapılmadığını, ayrıca müvekkiline ait taşınmazın nitelikli unsurlarında da hataya düşüldüğünü, ihalenin feshi davasının açılmasına ilişkin sebeplerin değerlendirilmediğini, ihalenin feshi sebebi olan usulsüz tebligat ile ilgili kanun hükmü ve ilgili Yargıtay kararı sunulmasına sadece tebligatın kanuna uygun yapıldığının ifade edildiğini ve usule aykırı hüküm kurulduğunu, ödeme emri mazbatasında da ilgili açıklamaların bulunmadığını, sonrasında yapılan kıymet takdiri raporu ve satış ilanı tebligatlarının da usulsüz tebliğ edildiğini, müvekkilinin usulsüz tebligatlar nedeniyle itiraz ve ihaleye katılma hakkını kullanamadığını, mahkeme kararında, şikayetin satış işlemlerine ilişkin satış ilanının tebliğinden itibaren süresi içinde şikayette...

              Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki ihalenin feshi şikayeti nedeniyle yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın hukuki yarar yokluğundan reddine, işin esasına girilmediğinden davacı aleyhine para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Kararın şikayetçi/borçlu vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle ihalenin feshi şikayetinin esastan reddine, ihale bedelinin %5'i oranında para cezasının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına karar verilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu