Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı Akbank Türk AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle: ihalenin usulüne uygun yapıldığından davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece 18/11/2021 tarih 2021/153 Esas 2021/671 Karar sayılı ilamı ile "Davacının davasının KABULÜ ile, Küçükçekmece 3. İcra Müdürlüğünün 2016/3502 Talimat sayılı dosyasındaki ihalenin feshine," karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı-alacaklı vekili süresinde verdiği istinaf dilekçesinde ; davacının dava açma taraf ve husumet ehliyeti olmadığını, ihalenin feshinin koşullarının ve şartlarının oluşmadığını, aile konutu şerhi bulunmasının ihalenin feshi nedeni olmadığını, ilk derece mahkemesi delilleri toplamadığını, eksik inceleme ve araştırma ile karar verdiğini, yemin delili, bilirkişi incelemesi ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmediğini, tanıkların dinlenilmediğini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

İİK'nun 134/8. maddesinde; "İhalenin feshini şikayet yolu ile talep eden ilgili, vaki yolsuzluk neticesinde kendi menfaatlerinin muhtel olduğunu ispata mecburdur" düzenlemesi yer almaktadır. Somut olayda, ihale konusu taşınmazın 310.000 TL muhammen bedel ile satışa çıkarıldığı ve 351.300 TL üzerinden ihale edildiği görülmektedir. Dolayısıyla zarar unsuru gerçekleşmemiş olup, şikayetçi, İİK.nun 134/8. maddesi kapsamında kendi menfaatinin muhtel olduğunu ispatlayamadığındanihalenin feshini istemekte hukuki yararı bulunmamaktadır. Bu durumda, mahkemece ihalenin feshi isteminin, İİK.nun 134/8.maddesi gereğince zarar unsurunun bulunmaması nedeniyle esasa girilmeden reddine karar verilmesi ve para cezasına hükmedilmemesi gerekirken, istemin yazılı gerekçe ile reddi ve ayrıca para cezasına hükmolunması doğru değildir....

    AHM'nin 2020/1043 Esas sayılı dosyası ile ihalenin haksız fesh edildiğinin tespitine ilişkin dava açtıklarını, davanın derdest olup bekletici mesele yapılmasını gerektiğini, fesih süresince davalı müvekkiline yapılan tebligatların usulüne uygun gerçekleşmediğini, bu nedenle sözleşmenin feshinin hukuka aykırı olduğunu, 04 POZ nolu işin imalatının gerçekleştirememesinin BK'nun aşırı ifa güçlüğü doğrultusunda değerlendirilmesi gerektiğini, sözleşmenin mevcut olağanüstü şartlara göre uyarlanması, yada sözleşmenin feshi / sözleşmeden dönme talep edilmesinin BK'na göre mümkün olduğunu, dava konusu sözleşmenin götürü bedel sözleşmesi olup BK'nun 480....

      ihalenin feshine karar verilmesini istemiştir....

      O halde, ihalenin iptali ile sicilin hukuki dayanaktan yoksun kalacağı ve TMK'nın 1025.maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği sabittir. Hal böyle olunca, davalı şirket adına tesis edilmiş olan sicil kaydının ihalenin feshiyle yolsuz tescil durumuna düştüğü gözetilerek asıl davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken; 5335 sayılı Yasanın 32/1.maddesinin iptal edilmesi ve iptal kararının geriye yürümemesi gerekçe gösterilerek asıl davanın reddi isabetsizdir..." gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda asıl dava yönünden davanın kabulüne, karşı dava yönünden verilen karar ise kesinleştiğinden bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

        Bankasına olan borcundan dolayı ipotek veren kayınpederi aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi yapıldığını, borcun ödenmesine rağmen icra işlemlerine devam edilerek taşınmazın davalıya icraen ihale edildiğini,yapılan tebligatın usulsüzlüğü sebebiyle ihalenin feshini talep ettiği, davalı ve kardeşinin baskı ve tehditle davacıya iki adet senet ve protokol imzalattığını,yapılan protokole göre ihale feshedilirse 8.000.-TL lik senedin davacıya iade edileceğinin düzenlendiğini, 5.000.-TL lik senet borcunun 2.500.-TL sinin davalının kardeşi ...'a, 800.-TL ve 200.-TL olarak 1.000.-TL 'sinin de davalıya ödendiğini,mahkemece ihalenin feshine karar verilmiş olmasına rağmen davalının bedelsiz senetleri işleme koyduğunu, davalı hakkında suç duyurusunda bulunduklarını belirterek davacının ... 5. İcra Müdürlüğünün 2014/8863 Esas sayılı dosyasından borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/02/2017 NUMARASI : 2015/694E - 2017/61K DAVA KONUSU : 6183 Sayılı Yasa Gereğince İhalenin Feshi KARAR : Yukarıda mahkemesi ile esas ve karar numarası yazılı dosya üzerinden verilen karara karşı istinaf başvurusunda bulunulmakla yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; SGK İcra servisinin 2015/1 dosyasıda ihale katılımcısı olarak ihaleye katıldığını, ihale ilanında KDV oranı ilan edilmediğinden ihalede artırım gücünün azaltıldığını, KDV'nin belirsiz olduğundan dolayı %18 yada %1 olduğu belli olmadığı için %17 oran yüksek bir oran olduğu için alım gücünü azalttığını, KDV ilan edilmemesinden dolayı ihalenin fesh edilmesini talep ve dava etmiştir....

          senedi usul ve yasalara aykırı bir şekilde düzenlediğini belirterek 16/05/2022 tarihindeki ihalenin usulsüz olduğundan bahisle ihalenin fesini talep etmiştir....

          İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'nün açmış olduğu, 2014/127717 nolu 2014-2015 eğitim öğretim yılı için planlanan yerleşim yerlerinden öğrenci taşıma işi ihalesinin 2, 3, 4, 5, 7, 12, 14, 15, 24, 25, 26, 27, 28, 31, 32, 56, 57, 59, 60, 61, 64, 65, 78, 80, 81, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 95 ve 101 kısımlarının davacı şirket uhdesinde kaldığını ve 16/10/2014 tarihinde 514.100,00TL bedelli sözleşme imzalandığını, davacının sözleşme ve şartnameye uygun olarak öğrenci taşıma işini yaptığını, ancak davalı idarenin sözleşmenin 26. maddesi ile 4735 sayılı Kamu İhaleleri Sözleşme Kanunu'nun 20. ve 25. maddelerini gerekçe göstererek haksız olarak ihaleyi fesh ettiğini, yapılan fesih işleminin usul ve yasaya uygun olmadığı belirterek; ihalenin feshinin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesinin kararına karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. ... Bölge Adliye Mahkemesi 3....

            . - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili tarafından ihale sureti ile satışa çıkarılan orman ürünlerinin davalı tarafından satın alınmasına rağmen bedelin yatırılmaması üzerine ihalenin fesh edilip yeniden çıkan ihale sonunda malın satıldığını, ancak iki ihale arasında müvekkili aleyhine fark meydana geldiğini, bu nedenle dava açma zarureti doğduğunu belirterek, bu bedelin faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı davaya cevap vermeyip, yargılamaya da katılmamıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacı tarafından ihale sureti ile satışı yapılan malların davalı şirket tarafından satın alınmasına rağmen bedelinin ödenmemesi üzerine, malların ikinci kez yapılan ihale sonunda satıldığı, davacının iki ihale arasındaki fark nedeni ile davalıdan alacaklı olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu