ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2016/216 KARAR NO : 2021/799 DAVA : İflas (İflasın Ertelenmesi) DAVA TARİHİ : 08/03/2016 KARAR TARİHİ : 15/09/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 08/10/2021 Mahkememizde görülmekte olan İflas (İflasın Ertelenmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili, müvekkli firmanın köklü bir firma olduğunu, iflasın ertelenmesi için gerekli olan mali ve hukuki şartları haiz olduğunu, davacı firmanın maliyet ve karlılık durumunda bir olumsuz durum söz konusu olmadığını sadece ve sadece geçici bir nitelik arz eden nakit darboğazı söz konusu olduğunu, müvekkil firmanın, esas itibariyle kendisi dışından kaynaklanan sebeplerle meydana gelen finansal darboğazı atlatmak ve piyasaların yeni koşullarına uyum sağlamak amacıyla basiretli bir tacir gibi hareket etmenin de gereği olarak iyileştirme projesi çerçevesinde firmasının sürekliliğini temin etmek için faaliyetine iflasın ertelenmesi...
Ancak, erteleme sürecinden öncesine ilişkin prim borçları yönünden, borcun ait olduğu ayı takip eden ay sonu itibariyle tahakkuk ve tediye, dolayısıyla da müteselsil sorumluluk gerçekleştiğinden, sonradan şirket yönünden verilen iflasın ertelenmesi kararı üst düzey yöneticinin sorumluluğunu etkilemeyecektir. Bir başka deyişle; iflasın ertelenmesi süreci öncesine ait prim borçları için şirketin iflasının ertelenmesi, üst düzey yönetici yönünden haklı neden oluşturmayacaktır. Ayrıca, iflasın ertelenmesine ilişkin devam eden yargılama sırasında, borçlu şirket hakkında yapılan icra takiplerinin, ihtiyati haciz ve tedbir uygulamalarının tedbiren durdurulmasına ilişkin mahkeme kararlarının da sonuç itibariyle yukarıda açıklanan iflasın ertelenmesi işlemleri ve haklı sebep kapsamında değerlendirilmesi gerekeceği nazara alınmalıdır....
Dava iflas bildirimini ve iflasın ertelenmesi talebini içermekte olup, davacı vekili (gerekli yetkiyi içeren vekaletnamesine dayanarak) davadan feragat etmiştir. İflas davasından feragat karardan sonra mümkün değilse de (İİK.m.165/II) iflasın ertelenmesi yargılaması sırasında davacının feragati; borca batıklık bildirimi (TTK.m.376) saklı kalmak kaydıyla erteleme talebinden vazgeçilmesi anlamındadır. Diğer bir ifade ile iflasın ertelenmesi talebi aynı zamanda borca batıklık bildirimi niteliğinde olduğundan davadan feragat edilemez. Bu durumda mahkemece, davacı şirketin borca batık durumda olup olmadığı hususunun resen tesbiti gerekir....
A.Ş. tarafından iflasın ertelenmesi davası açıldığı ve davanın halen derdest olduğu ve bu dava nedeniyle yapılan takiplerin tedbiren durdurulmuş olduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. İflasın ertelenmesi kararı ile birlikte borçlu hakkında icra takibi yapılamayacağı ve yapılan takiplerde duracağından alacaklılar tarafından takibe ilişkin bir işlemde yapılamaz. Bu nedenle borçlu davalı tarafından açılan iflasın ertelenmesi davasının sonucunun beklenilmesi, ondan sonra bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere davanın reddine karar verilmesi doğru bulunmamıştır. Davacı vekilinin temyiz itirazları yerindedir, kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü BOZULMASINA ve peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 10.7.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Davacı tarafından hasımsız olarak açılan iflasın ertelenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün müdahil Teb AŞ.vekili ile süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - İflasın ertelenmesi talebinde bulunan vekili, gıda ve yemek sanayi alanında faaliyet gösteren müvekkilinin ekonomik kriz nedeniyle borca batık hale geldiğini, sunulan iyileştirme projesinde öngörülen tedbirlerin uygulanmasıyla borca batıklıktan kurtulabileceğini belirterek iflasının 1 yıl süreyle ertelenmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Dava iflas bildirimini ve iflasın ertelenmesi talebini içermekte olup, davacı davadan feragat etmiştir. İflas davasından feragat karardan sonra mümkün değilse de (İİK.m.165/II) iflasın ertelenmesi yargılaması sırasında davacının feragati; borca batıklık bildirimi (TTK.m.376) saklı kalmak kaydıyla erteleme talebinden vazgeçilmesi anlamındadır. Diğer bir ifade ile iflasın ertelenmesi talebi aynı zamanda borca batıklık bildirimi niteliğinde olduğundan davadan feragat edilemez.Bu durumda mahkemece, davacı şirketin borca batık durumda olup olmadığı hususunun resen tesbiti gerekir....
Somut olayda, iflasın ertelenmesi davasının reddine ilişkin karar kesinleşmediğinden, ihtiyati tedbir kararının da devam edeceği izahtan varestedir. O halde mahkemece, iflasın ertelenmesi davasında verilen tedbir kararı kapsamında borçlu şirketin şikayetinin kabulü ile tedbir kararından sonra konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2014/102 esas sayılı iflasın ertelenmesi davasında verilen 17.03.2014 tarihli tedbir kararının incelenmesinde, borçlu hakkında açılmış ve açılacak tüm icra takiplerinin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına karar verildiği, borçlu vekilinin talebi üzerine icra müdürü tarafından 26.03.2014 tarihinde tesis edilen işlem ile 17.03.2014 tarih ve 2014/102 E. sayılı tedbir kararı uyarınca takibin durdurulmasına, ihtiyati hacizlerin kaldırılmasına ve takibin iptali isteminin reddine karar verildiği görülmüştür. . Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2014/102 esas sayılı iflasın ertelenmesi davasında verilen 17.03.2014 tarihli tedbir kararında, borçlu aleyhine yeni takip yapılmasına ve ihtiyati haciz kararının uygulanmasına engel bir hüküm bulunmadığından, bu tedbirden sonra yeni takip başlatılması ve ihtiyati haciz kararının uygulanması mümkündür....
-TL. kâr elde edeceği, projenin somut vakıa ve belgelere dayandığı, ciddi ve inandırıcı olduğu, iflasın ertelenmesi için gerekli şekli ve maddi koşulların bulunduğu gerekçesiyle iflasın 1 yıl süreyle ertelenmesine karar verilmiş, karar Türk Ekonomi Bankası A.Ş, Yapı Kredi Bankası A.Ş, Finansbank A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir. İflasın ertelenmesine karar verilebilmesi için öncelikle iflas erteleme talebinde bulunan şirketin borca batık halde olması gerekir. Borca batıklık, TTK.nun 324/2.maddesine göre şirket aktiflerinin şirketin pasifini karşılamaya yetmemesi, İİK.nun 179.maddesine göre şirket borçlarının şirketin aktifinden fazla olması anlamına gelmektedir. Borca batıklığın tespiti için TTK.nun 324/2.maddesi uyarınca aktiflerin satış değerinin dikkate alınması gerekir. Mahkemece aktiflerin satış değerinin tespiti için bilirkişi raporu düzenlenmişse de alacaklılar bu rapora rayiç değerlerin düşük tutulduğu gerekçesiyle itiraz etmişlerdir....
Başkanlığı İcra ve İflas Hukukunda sıra cetveli sayfa 577) Bu maddede yazılı bulunan "iflasın açılmasından önceki bir yıl" ifadesiyle belirlenen sürenin; iflasın ertelenmesi halinde "erteleme kararının verildiği tarihten önceki bir yıl" olarak anlaşılması gerekir. Somut olayda, takibe konu işçi alacağının tahakkuk tarihi 14.06.2011 (alacak ilamının karar tarihi) olup, 30.12.2010 tarihinde 1 yıl süreyle iflasın ertelenmesine karar verilmiştir. Takip konusu alacak iflasın ertelenmesi süresinde tahakkuk etmiştir. Yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre alacaklının İİK.nun 179/(b)-son maddesi gereği takip yapma ve devam etme olanağı mevcuttur. O halde mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.nun 366 ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4....