WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK'nun 179/b maddesi gereğince iflasın ertelenmesi kararı üzerine borçlu aleyhine 6183 sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere, hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler de durur. Ancak 206. maddesinin birinci sırasında yazılı alacaklar için haciz yoluyla takip yapılabilir. İİK'nun 206. maddesinin A bendi gereğince de, işçilerin, iş ilişkisine dayanan ve iflasın açılmasından önceki bir yıl içinde tahakkuk etmiş ihbar ve kıdem tazminatları dahil alacakları ile iflas nedeniyle iş ilişkisinin sona ermesi üzerine hak etmiş oldukları ihbar ve kıdem tazminatı alacakları, birinci sırasındaki alacaklardandır. Bu maddede yazılı bulunan "iflasın açılmasından önceki bir yıl" ifadesiyle belirlenen sürenin; HGK'nun 2008/12-657 Esas ve 662 sayılı Kararında belirtildiği gibi, iflasın ertelenmesinde "erteleme kararının verildiği tarihten önceki bir yıl" olarak kabulü gerekmektedir. Somut olayda,..........

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R - 1) Davacı şirketin ortaklar kurulu tarafından TTK'nın 324. maddesi gereği iflas ertelenmesi davası açılması yönünde alınmış bir kararın dosyada mevcut olmadığı anlaşıldığından, bu yönde alınmış bir karar var ise dosya içerisine konulmasından, 2) Davacı vekiline verilen vekaletnamede iflas, iflasın ertelenmesi davası açılmasına dair özel yetki verilmediği anlaşılmakla varsa iflas, iflas erteleme davası açma yetkisini içerir vekaletnamenin dosyaya eklenmesinden, Sonra dosyanın temyiz incelemesi için Dairemize gönderilmek üzere mahkemesine geri çevrilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 20.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi ....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi İSTEMCİ : MÜDAHİLLER : İstemcinin iflasın ertelenmesi talebi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde ..., ... ... A.Ş., ... Factoring Hizmetleri ve ... vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, müvekkili şirketin iflasın ertelenmesi talebinin kabul edilerek 16.07.2009 tarihinden itibaren bir yıl süre ile iflasın ertelenmesine karar verildiğini, kayyım raporuna göre iflasın ertelenmesinin uzatılmasının uygun olacağını ileri sürerek, ertelemenin bir yıl süre ile uzatılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Asli müdahiller vekilleri, talebin reddi geretiğini savunmuşlardır....

        Vekilin iflas veya iflasın ertelenmesi talebinde bulunabilmesi için vekaletnamesinde bu konuda özel yetki bulunmalıdır. Nitekim yeni tarihli 6100 sayılı HMK’nun 74 üncü ve BK’nun 504 üncü maddesinde de bu düzenleme yer almaktadır. Davacı limited şirket ortaklar kurulunca sermayenin 2/3’ünün kaybedildiği ve iflasın ertelenmesi için gerekli işlemlerin yapılması karara bağlanmış ise de, vekile iflas yetkisini içeren vekaletname verilmediğinden, yetkisiz vekilce takip edilen davada yeni tarihli 6100 sayılı HMK’nun 77 nci maddesi uyarınca işlem yapılmak gerekirken, bu hususun gözden kaçırılması suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davacı şirket yetkilisinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı şirket yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 23.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Mahkemece, alınan kayyım raporları doğrultusunda davacı şirketin borçlarını tasfiye etmeye devam ettiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm müdahillerden ...Elek.Dağ.AŞ.ve SGK vekillerince temyiz edilmiştir. 1-İflas ve iflasın ertelenmesi talebi ile ilgili kararlar aleyhine tebliğinden itibaren 10 gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir. (İİK. m. 164) Karar müdahil ...Elektrik Dağıtım A.Ş vekiline 15.07.2010 tarihinde tebliğ edilmiş olup, 28.07.2010 tarihinde temyiz istemi süresinde olmadığından reddi gerekmiştir. 2-İflasın ertelenmesi için istem sahibi şirketin borca batık olması, iyileşme ümidinin bulunması ve fevkalade mühletten yararlanmamış olması gerekir (TTK.m.324, İİK.m.179 vd.). Bu şartların incelenmesi özel ve teknik bilgileri gerektirmekte olup, hakimin genel ve hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği hususlardan değildir (HUMK.m.275)....

            Mahkemece, iddia, müdahil beyanları, kayyım ve bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamına göre, borca batıklığın iflasın ertelenmesi davasının ön şartı olduğu, davacı şirketin ise borca batık durumda bulunmadığı ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114 ve 115 inci maddeleri çerçevesinde dava şartının bulunmadığı, öte yandan davacı vekilinin davadan feragat ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, müdahiller ... vekili ile ... vekili temyiz etmiştir. Dava iflas bildirimini ve iflasın ertelenmesi talebini içermekte olup, davacı vekili (gerekli yetkiyi içeren vekaletnamesine dayanarak) davadan feragat etmiştir. Mahkemece gerekçede feragate değinilmemiş; borca batıklığın dava şartı olduğu ve somut olayda bu şartın bulunmadığından bahisle ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114 ve 115 inci maddeleri uyarınca davanın reddine dair görüş belirtildikten sonra, hüküm kısmına hem dava şartı yokluğundan ve hem de feragatten bahisle davanın reddine karar verilmiştir....

              Öte yandan, dosya arasında iflas avansının yatırıldığına ilişkin bir belgeye rastlanmamış, mahkemece de verilen kesin süreye rağmen iflas avansının yatırılmadığı belirtilmiştir. İflasın kamu düzenine ilişkin olması sebebiyle, İİK'nın 181. maddesi yollamasıyla 160. maddesi uyarınca iflasın ertelenmesini isteyen, bu kararın ilânı, gerekli yerlere bildirilmesi, atanacak kayyım için belirlenecek ücreti ve alınacak erteleme tedbirlerinin uygulanması için gerekli masrafları avans olarak mahkeme veznesine peşin yatırmalıdır. İflas avansının yatırılmaması durumunda ise HMK'nın 325. maddesi uyarınca işlem yapılarak, gerekli masrafların bu şekilde karşılanması gerekmekte olup, mahkemece iflas avansı yatırılmamış olduğu halde iflas kararı verilmesi de hatalı olmuştur....

                İflasın ertelenmesi sadece bir erteleme olup, bir cebri icra aracı değildir. Sermaye şirketinin durumu hakimin iflasın ertelenmesi kararıyla dondurulmuştur. İflasın ertelenmesi, belirli şartların yerine gelmesi halinde iflasın açılması kararının kanun tarafından ertelenmesidir. En önemli özelliği de geçici bir koruma tedbiri olup, alacaklıların şirketi iflasa götürmelerine geçici bir süre için engel olunmakta hakimin tayin edeceği süre içinde bu tedbirler yer alacağı belirtilmektedir. Demek ki iflasın ertelenmesi iflasa engeli olan ve ilgili tarafların menfaatlerinin asgari değil, azami ölçüde korumak isteyen adli bir tedbirdir. İflasın ertelenmesi kararının en önemli etkisi, takiplerin durmasıdır. Nitekim İİK.nun madde 179/b.f.1. göre “erteleme kararı üzerine borçlu aleyhine 6183 Sayılı kanuna göre yapılan takiplerde dahil olmak üzere hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler durur”....

                  (HGK. 18.04.1956 T/36-29, HGK. 11.12.1951 4/177-135; HGK. 03.10.1957 83/79 ve TD. 11.03.1955 1366/1857) Öte yandan, doktrindeki görüşlerde de Hukuk Muhakemeleri Usul Kanunu’nun 43. maddesindeki şartlar bulunsa bile birden fazla borçluya karşı birlikte iflas davası (İİK. 156 vd.) açılamayacağı yönündedir (Bkz. Prof. Dr. Baki Kuru Hukuk Muhakemeleri Usulü Cilt 3. sh.3351). Bu da birden fazla borçlunun hasımsız olarak açılan istemde iflasın ertelenmesi talebinde bulunamayacaklarının göstergesidir. İcra İflas Kanunu’nun 179. maddesinde de, kanun koyucu iflasın ertelenmesi talebi bakımından “ŞİRKETLER VEYA KOOPERATİFLER” dememiş, aksine “ŞİRKET VEYA KOOPERATİF” demek suretiyle iflas ve iflasın ertelenmesi taleplerinin ayrı ayrı açılabileceğini, davacının çoğul değil tekil olduğunu göstermiştir. Bunun aksinin kabulü Yasa’nın lafzi yorumuna da aykırıdır....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi İstemcinin iflasın ertelenmesi talebi üzerine yapılan yargılama sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı talebin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde istemci vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

                      UYAP Entegrasyonu