Davacı Hazine, yasal süresi içinde taşınmazın meradan açıldığı iddiası ile, davacı ... ise, taşınmazın tamamının kendisine ait olduğu iddiası ile dava açmışlardır. Mahkemece davalar birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davacı Hazinenin davasının reddine, ...'ın davasının kabulüne ve çekişmeli 166 ada 30 parsel sayılı taşınmazın tamamının ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir. Çekişmeli parselin tarım arazisi olduğu, taşınmaz üzerindeki zilyetliğin tesbit tarihine kadar çekişmesiz, aralıksız ve malik sıfatıyla 20 yılı aşan bir süre devam ettiği, ... yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. Maddesinde öngörülen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile mülk edinme şartlarının gerçekleştiği mahkemece mahallinde yapılan keşif, uygulama, dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanları, düzenlenen teknik bilirkişi raporu ile belirlenmiştir. Delillerin takdiri mahkemeye ait olup takdirde de bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
Davacı Hazine, yasal süresi içinde taşınmazların devletin hüküm ve tasarrufunda bulunan yerlerden olduğu, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile iktisap koşullarının gerçekleşmediği iddiası ile dava açmıştır. N.. B.. ... ada ... sayılı parselin 1/2 payının kendisine ait olduğu iddiası ile davaya katılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacı Hazine'nin davasının reddine, katılan N.. B..'ın davasının kabulüne, dava konusu ... ada ... sayılı parselin miras payları oranında F.. B.. mirasçıları adına, ... ada ... sayılı parselin ise tamamı 88 pay kabul edilerek 47 payının katılan N.. B.. adına, kalan payların F.. B.. mirasçıları adına miras payları oranında tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Borçlunun takipte ilama aykırı olarak fazla faiz talep edildiği yönündeki iddiası ilama aykırılık şikayeti olup kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir. (HGK'nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı). Bu nedenle Mahkemece, borçlu vekilinin fazla faiz talep edildiği iddiası hakkında, işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken bu konudaki şikayetinde süreden reddi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 438. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 18.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Borçlunun takipte ilama aykırı olarak fazla faiz talep edildiği yönündeki iddiası ilama aykırılık şikayeti olup kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir. (HGK'nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı). Bu nedenle Mahkemece, borçlu vekilinin fazla faiz talep edildiği iddiası hakkında, işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken bu konudaki şikayetinde süreden reddi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 18.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Borçlunun takipte ilama aykırı olarak fazla faiz talep edildiği yönündeki iddiası ilama aykırılık şikayeti olup kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle, süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir. (HGK'nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı). Bu nedenle Mahkemece, borçlu vekilinin fazla faiz talep edildiği iddiası hakkında, işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken bu konudaki şikayetinde süreden reddi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 18.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ: 29.03.2016 K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, asıl davada 1955 yılında yapılan tapulama çalışmalarında tespit dışı bırakıldıkları ve hakkında tutanak düzenlenmediği anlaşılan, 1988 yılında yapılan ikinci kadastro çalışmalarının da iptal edildiği dava konusu taşınmazların davacı adına tapuya tescili, karşı davada ise taşınmazların orman olduğu iddiası ile ... adına tapuya tescili isteğine ilişkin bulunduğuna, orman iddiası sebebiyle orman vasfının belirlenmesi için uzman orman mühendisi bilirkişiden rapor alındığına, taşınmazların bir bölümünün orman niteliğinde olduğu kanaati ile yazılı şekilde hüküm kurulduğuna göre, Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 16.01.2016 tarih, 2016/1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 26.02.2016 tarihli ve 29636 sayılı Resmi Gazete'de...
İstihkak iddiası İİK'nun 96 ve devamı maddeleri uyarınca sadece taşınır mallara ilişkin olarak ileri sürülebilir. Şikayetçilerin icra mahkemesine başvurusu ise, borçlunun taşınmaz hissesi üzerine konulan haczin kaldırılması istemi olup, bu haliyle başvuru İİK'nun 16. maddesi kapsamında şikayet niteliğindedir.Mahkemece, HMK'nun 33. maddesi gereğince hukuki tavsifin hakime ait olduğu gözetilerek, başvurunun şikayet olarak vasıflandırılıp sonuçlandırılması gerekirken, istihkak iddiası olarak değerlendirilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Yönetimi, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiası ile Hazine taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olduğu iddiası ile dava açmıştır. Mahkemece Orman Yönetiminin davasının kabulü ile taşınmazın orman vasfı ile Hazine adına tesciline, Hazinenin davasının reddine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazın, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada orman tahdidi içinde orman olan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 10/11/2008 gününde oybirliği ile karar verildi....
Yönetimi, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiası ile; Hazine, taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olduğu iddiası ile dava açmışlardır. Mahkemece, Orman Yönetiminin ve Hazinenin davalarının reddine, taşınmazın tesbit gibi davalı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi ve Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir....
Mahkemece yapılan yargılama toplanan deliller neticesinde, davacının iddiası cebir ve ikrar iddiasına dayandığından davacının tanıkları dinlenmiş ancak tanık beyanları ile davacının iddiası ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 31.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....