WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava konusu haciz sırasında üçüncü kişi adına ileri sürülen istihkak iddiası alacaklı vekili tarafından kabul edilmeyerek alacaklıdan mal kaçırmaya yönelik danışıklı hareket edildiği belirtilmiş, üçüncü kişi vekili de prosedürün işletilmesi ya da asıl icra müdürlüğü kararını beklemeden hacizden sonraki 3.günde istihkak davasını açmıştır. Asıl icra müdürlüğü ise sonraki süreçte istihkak iddiası ile ilgili herhangi bir karar vermemiştir. Bu şartlarda, alacaklının kabul etmediği istihkak iddiası ile ilgili üçüncü kişinin doğrudan dava açmakta hukuki yararı bulunmaktadır. Haciz mahallinin, ödeme emrinin de tebliğ edildiği borçlunun önceki faaliyet adresi olması nedeni ile İİK’nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesi borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına olup ispat yükü altında bulunan üçüncü kişi karinenin aksini yani mahcuzların kendisine ait olduğunu sunduğu delillerle kanıtlamıştır....

    İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Somut olayda, dava konusu 05.....2013 tarihinde yapılan haciz sırasında .... kişi yararına istihkak iddiasında bulunan ...'nun üçüncü kişinin çalışanı olduğu, anılan şahsın, üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığı sabittir. Davalı üçüncü kişi tarafından, hacizden itibaren İİK’nun 96/.... maddesinde belirtilen ... günlük süre içerisinde yapılmış bir istihkak iddiası da bulunmamaktadır. Hatta 08.08.2014 tarihinde mahcuzların muhafazası için haciz mahalline gidildiğinde davalı .... kişi şirket yetkilisi ...'in hazır olduğu ve yapılan hacze ve işlemlere bir diyeceği olmadığına ilişkin beyanda bulunduğu anlaşılmaktadır....

      İİK.nun 96 vd. maddesine göre istihkak iddiası borçlu tarafından 3.kişi lehine veya 3.kişi tarafından bizzat kendi lehine yada İİK.nun 85/2 maddesi uyarınca borçlu ile malı birlikte elinde bulunduran kişiler, diğer bir 3. kişi lehine istihkak iddiasında bulunabilirler. Bu kişiler tarafından yasal sürede yapılan istihkak iddiası ile dava açma süresi kesilir. İİK.nun 97/1 maddesinde öngörülen prosedürünün işletilmesi halinde icra mahkemesinin takibin devamına veya ertelenmesine ilişkin kararının 3. kişiye tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde istihkak davasının açılması gerekir. Bu karar tebliğ edilmediği takdirde hacizli mal satılıp bedeli alacaklıya ödeninceye kadar davacı 3. kişi tarafından istihkak davası açılabilir. Somut olayda, 13.07.2012 tarihinde yapılan taşınır mal haczi sırasında hazır bulunan borçlu haciz esnasında önce dava dışı .......

        Davacılar ... ve ... taşınmazların tamamının babaları ...’dan intikal ettiği iddiası ile taşınmazların ... adına, davacı ... 76 ada 253 parsel sayılı taşınmazın meradan sökülerek açıldığı iddiası ile ... adına tescil istemi ile dava açmışlardır. Yargılama sırasında dava konusu taşınmazlarda 3402 sayılı Yasa'nın 22/a maddesi uyarınca uygulama kadastrosu yapılmıştır. ..., 76 ada 81, 90, 199, 205 ve 207 parsel sayılı taşınmazların mera olduğu iddiası ile, ... da 76 adada bulunan taşınmazların mera olduğu iddiası ile davaya katılmıştır....

          İHM'nin ... sayılı kararına göre, 3.kişi tarafından usulüne uygun yapılmış bir istihkak iddiası bulunmadığından alacaklının İİK'nun 99. maddesi hükümlerine göre istihkak davası açmakta hukuki menfaati bulunmadığı gerekçesi ile birleşen dosyada dava şartı yokluğundan, davanın usulden reddine karar verilmiştir. Hüküm, birleşen dosyada davacı asıl dosyada davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyize konu birleşen dava, alacaklının İİK’nun 99. maddesine dayalı olarak açtığı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşul, malın üçüncü kişi elinde haczedilmesi üzerine üçüncü kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulmasıdır. İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir....

            Esas sayılı dosyasında Bylock kullandığı iddiası ile yargılanmış ve mahkumiyetine karar verilmiştir) Y.Ç. : ( Komiser olan sanık mahkememizin … esas sayılı dosyasında üç ayrı hatta bylock kullandığı iddiası ile yargılanmakta iken dosyanın .. Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir.) M.M.S. ( Komiser yardımcısı olan sanık Mahkememizin ... Esas sayılı dosyasında bylock kullandığı iddiası ile yargılanmış ve mahkumiyetine karar verilmiştir) S.A.( Komiser yardımcısı olan sanık mahkememizin ... esas sayılı dosyasında a bylock kullandığı iddiası ile yargılanmakta iken dosyanın … Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiştir.) M.K.: (Mahkememizin ......

              kişi yararına yapılmış geçerli bir istihkak iddiası bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hüküm, davalı 3. kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, alacaklının İİK’ nun 99. maddesine dayalı istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir. Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşul, malın üçüncü kişi elinde haczedilmesi üzerine üçüncü kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunulmasıdır. İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz....

                İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Somut olayda, dava konusu hacizler sırasında 3. kişi yararına istihkak iddiasında bulunan T4 borçlunun eşi olduğu, lehine istihkak iddia ettiği üçüncü kişi konumundaki kızı Kübra Ökmen'in ise haciz tarihinde reşit olduğu, T4 kızı Kübra Ökmen adına vekil/vasi sıfatıyla beyanda bulunmadığı, Kübra Ökmen yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olduğuna dair dosyada bilgi ve belge bulunmadığı görülmektedir. Takip dosyasındaki bilgi ve belgelere göre, davacı üçüncü kişi tarafından hacizden itibaren İİK’nun 96/3. maddesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde yapılmış bir istihkak iddiası da bulunmamaktadır....

                Bu durumda ortada geçerli bir istihkak iddiası olmadığından davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesinde hukuka aykırı yön bulunmamaktadır. (Benzer karar Yargıtay 8.HD. 21/11/2016 tarih 2020/1303 esas 2020/4335 karar sayılı ilamı) Ancak bu meyanda istihkak iddiacısı Eylül Tekstil Turizm Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi yetkilisi tarafından, istihkak davası açıldıktan sonra ileri sürülen 29.08.2019 tarihli istihkak iddiası yönünden hak kaybına sebebiyet verilmemesi amacıyla icra müdürlüğünce 29.08.2019 tarihli istihkak iddiasının yeni bir istihkak iddiası olarak değerlendirilmesi ve İİK. 96, 97, 99 maddeleri kapsamında değerlendirme yapılarak istihkak prosedürünün işletilmesi gerektiği açıkça ortadadır....

                Köyü çalışma alanında bulunan 161 ada 1 parsel sayılı 1739,80 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı ve taşınmazın 2000 yılından beri ...’ün kullanımında olduğu şerhi verilerek bahçe niteliği ile Hazine adına tespit edilmiş, Orman İdaresi tarafından taşınmazın eylemli orman olduğu iddiası ile açılan dava sonunda beyanlar hanesindeki kullanıcı şerhinin kaldırılarak taşınmazın tamamının eylemli orman niteliği ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, karar Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiş ve taşınmaz orman niteliği ile Hazine adına tescil edilmiştir. Davacı ..., taşınmazın kendi kullanımında olduğu iddiası ile adına zilyetlik şerhi verilmesi istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu