Mahkemece, bedelde muvazaa iddiası kısmen kabul edilerek satış bedeli olarak kabul edilen 156.900,00 TL ile tapu harç ve masrafları toplamı 160.200,00 TL depo ettirilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmişlerdir. 1- Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı, gerçekte 130.000,00 TL olan satış bedelinin resmi akitte 210.000,00 TL olarak gösterildiğini belirterek bedelde muvazaa iddiasını ileri sürmüş, mahkemece bedelde muvazaa iddiası kısmen kabul edilerek satış bedeli olarak kabul edilen 156.900,00 TL ile tapu harç ve masrafları toplamı olarak 160.200,00 TL depo ettirilerek davanın kabülüne, karar kesinleştiğinde davalıya ödenmesine karar verilmiştir....
Nitekim istihkak iddiasının geçersizliğinin bilincinde olduğu anlaşılan davacı 3.kişi hacizden sonra yasal 7 günlük süre içersinde 06.07.2007 tarihli dilekçe ile istihkak iddiasında bulunmuştur.Bu istihkak iddiası İİK’nun 96/2maddesinde öngörüldüğü şekilde alacaklı vekiline istihkak iddiası dilekçesi ,haciz tutanağı ve örnek 60 varakası ile birlikte 12.06.2007 tarihinde tebliğden itibaren 3 gün itiraz hakkı da verilmek suretiyle tebliğ edilmesine rağmen alacaklı vekili bu 3 günlük süreyi geçirdikten sonra 26.06.2007 tarihinde itiraz etmiştir....
geçerli bir istihkak iddiası değildir....
Sanık ... hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunu işlediği iddiası ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 103/2 maddesi, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu işlediği iddiası ile 5237 sayılı Kanun'un 109/1, 5.maddeleri; sanık ... hakkında çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunu işlediği iddiası ile aynı Kanun'un 103/2, 39/2-c maddeleri uyarınca açılan kamu davasının yapılan yargılaması sonucunda, İzmir 6. Ceza Mahkemesinin, 03.06.2015 tarihli ve 2012/276 Esas, 2015/144 Karar sayılı kararı ile mevcut delillerin değerlendirilmesi ile sanıkların atılı suçlardan, 5271 sayılı Kanun’un 223/2-e maddesi uyarınca beraatlerine karar verilmiştir. II. TEMYİZ SEBEPLERİ Katılan Mağdure Vekilinin Temyiz İsteği Mağdurenin yaşadıklarını gerçeğe ve hayatın olağan akışına uygun bir şekilde anlattığına, beyanına itibar edilmesi gerekirken beraat kararları verilerek mağdurenin bir defa daha mağdur edildiğine ilişkindir. III....
İstihkak iddiası İİK mad. 85/2, 96/1 maddelerinde düzenlenmiş olup; istihkak davası açılmadan önce hazcedilen mal üzerinde mülkiyet ve rehin gibi sınırlı bir ayni hakkın ileri sürülmesidir. Ancak istihkak davası ön koşulu değildir. Bu iddia haciz sırasında icra memuruna sözlü olarak bildirmek veya yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde İcra Müdürlüğüne dilekçe vermek yada sözlü olarak bildirilerek takip dosyasındaki tutanağa geçirilmek suretiyle gerçekleşir. İİK'nun 97/1 madddesinde prosedür uyarınca icra müdürlüğü, istihkak iddiası hakkında karar verilmek üzere mahkemeye gönderir. İcra Mahkemesince dosya üzerinden inceleme yapılarak yada gerekirse duruşma yapılmak suretiyle takibin devamına veya talikine: 3. kişiye dava açmak üzere 7 günlük süre verilmesi şeklinde karar verilir. Görülmekte olan dava: 3. kişinin İİK'nun 97/6-9 fıkraları gereğince doğrudan İcra Mahkemesine açtığı istihkak davası niteliğindedir....
Mermer A.Ş.ye verildiğini,...Mermer A.Ş.nin bu bonolorı dava dışı ...’a ciro ederek icra takibi yapılmasına neden olduğunu, ... tarafından bonoların teminat olduğu iddiası ile açtığı menfi tespit davasının red edilerek kesinleştiğini, ......Mermer A.Ş.ye ödemek zorunda kaldığı bonoların bedelini müvekkilinden talep ettiğini ve aralarında münazaa doğduğunu belirterek davalılara borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir. Davalı ... cevap dilekçesinde, kendisinin açtığı davada... Mermer A.Ş.nin temel borç ilişkisini açıklamadığını, teminat iddiası kanıtlanamadığı için davanın red edildiğini, vergi denetimi sırasında ise konuya açıklık getirdiğini, bonoların davacı adına... Mermer A.Ş.ye verildiğini,...Mermer A.Ş.nin kendi adına davacı için para ödediğini kanıtlaması gerektiğini belirtmiştir. Diğer davalı ....vekili, ...’ın açtığı davanın red edilerek kesinleştiğini, davacının bu olayda......
Bu tür davaların dinlenebilmesi için ön koşul, malın 3.kişi elinde haczedilmesi üzerine 3.kişi tarafından haczedilen mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı gibi sınırlı bir ayni hakka vs. dayanarak istihkak iddiasında bulunmasıdır. 3.kişi tüzel kişi ise, tüzel kişilik adına istihkak iddiası tüzel kişiyi temsile yetkili organca ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi temsile yetkili olmayan kişinin, haczedilen malın şirkete ait olduğu yolundaki açıklamaları şirket adına yapılmış geçerli bir istihkak iddiası sayılamaz. ../... -2- 2009/4160 2009/7393 Somut olayda, dava konusu 14.04.2008 tarihinde yapılan haciz sırasında davalı şirket lehine yetkili tarafından yapılmış bir istihkak iddiası bulunmadığı gibi, bu yönde yapılmış bir iddia da olmadığından, davanın ön koşul yokluğu nedeniyle reddi gerekmektedir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan, davanın dava koşulu yokluğu nedeniyle reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
İ.İ.K'nun 96/3. maddesi hükmüne göre, "istihkak iddiası yapıldığı veya istihkak davası açıldığı tarihte, istihkak davacısı ile birlikte oturan kimseler aynı anda malın haczedildiğini öğrenmiş sayılmaları" gerekir. Aynı madde de "haczin yapıldığını öğrenen 3.kişinin 7 gün içinde istihkak iddiasında bulunmadığı takdirde aynı takipte bu iddiayı ileri sürmek hakkını kaybedeceği" öngörülmüştür. Somut olayda, davacının işçisinin huzurunda 01.07.2008 tarihinde yapılan hacizden aynı gün haberdar olduğu kabul edildiğinden, 05.08.2008 tarihinde icra müdürlüğüne yapılan istihkak iddiası süresinde değildir. Süresinde yapılmayan istihkak iddiası üzerine icra müdürlüğünün hatalı olarak İİK’nun 97. Maddesinde prosedürü işletmesi ve İcra Mahkemesince davacıya dava açmak üzere süre verilmesi sonucu bu davanın açılması, daha önce gerçekleşin hak düşürücü sürenin sonuçlarını ortadan kaldırmaz. Bu durumda, davacı 3.kişi İ.İ.K'nun 96....
ın sağ el orta parmağını mağdura göstererek tacizde bulunduğu iddiası ile kamu davası açılmış, sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair mağdurun soyut iddiası dışında her türlü şüpheden uzak kesinlikte somut delil elde edilemediği ve sanık ile mağdurun ailesi arasında önceye dayalı husumet olduğu da dikkate alınarak sanık hakkında beraat kararı verilmiştir. IV. GEREKÇE Sanık hakkında kurulan hükme yönelik temyiz sebeplerinin incelenmesinde, olayın intikal şekli ve zamanı, sanık ile mağdurenin ailesi arasında önceye dayalı husumet olması, mağdurenin soyut iddiası dışından herhangi bir delil olmaması nedeniyle hukuka aykırılık görülmemiştir. V. KARAR Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Nevşehir 1....
Davacı Hazine'nin orman iddiası ile açtığı bir davası yoktur. Dava yayla iddiası ile açılmış ve taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu belirlenmiş olduğuna göre, bu nedenle davanın reddi gerekirken bu yön gözden kaçırılarak tapunun iptaline yayla niteliği ile özel siciline yazılmasına karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda 1.bentte yazılı nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2.numaralı bentte yazılı nedenlerle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 27.03.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi....