Davalı ... vekili, borçlunun borcunu ödemekte aciz olduğuna ilişkin belgenin sunulması gerektiğini, aksi takdirde davanın sonuçlandırılmasının mümkün olmadığını, Bodrum 1.İcra Müdürlüğü'nün 2013/4833 sayılı takip dosyasında ... hakkındaki icra takibinin kesinleşmediğini, itirazın iptali davasının sonucunun beklenerek ancak icra takibinin kesinleşmesi halinde davanın esasına girmek zorunluluğu bulunduğunu, bu nedenlerle davanın reddini savunmuştur. Davalı ..., davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, gerek davalı borçlu hakkında kesinleşmiş bir icra takibi olmadığı gerekse iptal konusu tasarrufun borcun doğumundan sonra yapılmaması ve aksinin davacı tarafça ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki icra takibinin iptali ve menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekilleri davalı sigortanın kaza sonucu müvekkiline ödediği 5.000 TL sigorta bedelinin alkollü olduğu ileri sürülerek rücuan alınması için yapılan haksız icra takibinin iptali ile davalının borçlu olmadığının tesbitini istemiş zamanaşımı talebinde de bulunmuşlardır. Davalı vekili davacı tarafın icraya paraya yatırdığını, bu davanın konusunun kalmadığını, davacının alkollü olduğunu ve açılan davanın yersiz ve mesnetsiz olduğunu ileri sürerek reddini savunmuştur....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/485 esas 2018/254 karar sayılı ilamı ile iş bu davanın davalıları ve davacı şirketin müştereken ve müteselsilen ödemeye mahkum edildiğini, dosyaya konu alacağın icra takibi neticesinde davacı tarafça ödendiğini, kararı veren mahkemeden rücu belgesi alındığını, iş bu rücu belgesi itiraza konu İstanbul 35. İcra Dairesinin 2018/47076 esas sayılı dosyasında borç sebebi gösterilerek davalılardan tahsilinin istendiğini, davalıların takibe haksız şekilde itiraz ettiklerini iddia ederek, davalıların icra dosyasına itirazlarının iptali ile icra inkar tazminatına mahkum edilmelerini talep ettiği, davalı vekilinin cevap dilekçesinde, icra takibinin yetkisiz icra dairesinde yapıldığını, takipte Ordu İcra Dairesinin yetkili olduğunu, yetkili icra dairesinde usulüne uygun icra takibi yapılmış olması itirazın iptali davasında dava şartı olduğunu, davacının İstanbul 31....
İcra Müdürlüğünün 2021/3017 esas sayılı dosyasındaki ilamlı icra takibinin iptali isteminin REDDİNE, -Davacının Bursa 15....
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 06.10.2004 tarih 2004/19-410-471 sayılı kararında belirtildiği üzere; itirazın iptali davasının görülebilmesi için, öncelikle ortada takip hukuku kuralları çerçevesinde yasaya ve yöntemine uygun şekilde yapılmış geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir. Bir icra takibinde icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş ise, bu itiraz usulünce incelenip sonuçlandırılmadığı sürece, açıklanan nitelikte bir icra takibinin varlığından söz edilemez. Bu nedenle, itirazın iptali davasını gören mahkeme, öncelikle bu yönü inceleyip karara bağlamalıdır. Esasen, itirazın iptali davasına bakma yetkisi takibin yapıldığı yer mahkemesine ait olduğundan, mahkemenin, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi zorunludur. Mahkeme bu inceleme sonucunda kendisinin yetkili olup olmadığını da belirlemiş olacaktır. Yine, mahkemenin açıklanan yönde yapacağı inceleme ve değerlendirme bakımından kendi yetkisine yönelik bir itiraz bulunup bulunmaması da önem taşımaz....
İcra Müdürlüğünün 2016/... esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde; aynı faturaların icra takibine konu edilmiş olup, yeniden açılan iş bu davaya konu icra takibinin aynı faturalara ilişkin olduğu icra takibinin derdest olarak açıldığı anlaşılmakla derdestlik itirazının yerinde olduğundan davanın derdest icra takibi nedeni ile dava şartı oluşmadığından usulden reddine karar vermek gerekmiş hüküm aşağıdaki şekilde tesis olunmuştur....
Davanın yasal dayanağı 506 Sayılı Yasanın 26. maddesi ile İcra İflas Kanununun 67. maddesi olup, dava; iş kazası sonucu yaralanan sigortalı sürücüye Kurumca yapılan tedavi gideri ve geçici işgöremezlik ödeneğinden oluşan sosyal sigorta yardımlarının ferileriyle birlikte tahsili için borçlular aleyhine girişilen icra takibine vaki itirazın iptali ile icra takibinin devamına ve borçluların %40 icra inkâr tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkin olup, mahkemece, itirazın iptaline ilişkin istemin kısmen kabulüne, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatına yönelik talebin reddine karar verilmiştir....
Mahkemece, yargılama aşamasında alınan raporlardan bilirkişi ... tarafından hazırlanan 04.03.2015 tarihli rapora itibar edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile Kula İcra Müdürlüğü’nün 2013/861 esas sayılı takip dosyasındaki vaki borca itirazının 97.803,89 TL’lik kısım için iptali ile icra takibinin devamına, 20.000,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, reddedilen kısım olan 4.984,34 TL’nin % 20 oranında tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. İtirazın iptali davası açılabilmesinin en önemli ve birinci şartı geçerli bir ilamsız icra takibinin bulunmasıdır. İtirazın iptali davasının açıldığı tarih itibariyle, ortada geçerli bir ilamsız icra takibi yoksa alacaklı tarafından açılan itirazın iptali davası, mahkemece dava şartı yokluğu nedeni ile reddedilecektir. Bu şart, taraflarca ileri sürülmese bile, mahkemece yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilecektir....
Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 13/04/2015 tarih ve 2014/40-2015/264 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Dava, icra takibine vaki itirazın iptali ve icra takibinin devamına karar verilmesi istemine ilişkin olup, dosya içerisinde bulunan icra takip dosyası taraflar.... ve... olan.... İcra Müdürlüğü'nün 2007/5639 Esas sayılı icra takip dosyasıdır. Oysa ki, davaya konu icra takibinin .... İcra Müdürlüğü'nün 2013/9568 Esas sayılı dosyası üzerinden yürütüldüğü anlaşılmakta olup, dosya içerisinde bu icra takip dosyası aslına veya onaylı suretine rastlanmamıştır....
Dava, davalı aleyhine başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Somut olayda; mahkemece, itirazın iptali davasına bakmaya yetkili mahkemenin, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin bulunduğu yargı çevresindeki mahkeme olduğu, davacının ...7.İcra Dairesinde takip başlatmış olmakla, o yerin yargı çevresi sınırları dışına çıkarak başka bir yargı çevresi içerisinde itirazın iptali davası açamayacağı, ancak davalının yetkiye yönelik bir itirazı bulunmadığı gözetilerek, usulüne uygun bir takip bulunmadığı gerekçesiyle, dava ön şartı bulunmadığından davanın usulden reddine karar verilmiştir. Temyiz incelemesine konu dosyadaki çözümü gereken konu; itirazın iptali davasının, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yargı çevresi dışında bulunan bir mahkemede açılıp açılamayacağı konusudur. Bu nedenle öncelikle itirazın iptali davasında özel bir yetki şartı kuralı getirilip getirilmediği üzerinde durulması gerekmektedir....