Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı-borçlunun icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz etmesi durumunda, itirazın iptali davasının görülebilmesi için yetkili icra müdürlüğünde takip yapılması bir dava şartı olduğundan mahkemece öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz incelenir ve takibin yapıldığı icra dairesinin yetkisiz olduğu anlaşılırsa, takibin yetkisiz icra dairesinde yapılmış olması nedeniyle davada dava şartı gerçekleşmediğinden, dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilir. İcra dairesinin yetkisine itiraz edilmediği halde, mahkemenin yetkisine itiraz edilmesi durumunda ise, itirazın iptali davalarının icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinde yapılacağına ilişkin bir yasal düzenleme bulunmaması nedeniyle, icra dairesinin yetkisine itiraz edilmemesi o yerdeki mahkemeyi, itirazın iptali davası yönünden yetkili hale getirmeyeceğinden, genel hükümlere göre yetkili mahkeme belirlenecektir. Somut olayda icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiştir....

    Maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında icra takibinin kesinleşmiş olması ve alacaklının elinde kesin aciz veya geçici aciz vesikası bulunması gerekir. Somut olaya gelince; İİK.'nın 277 maddesine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına yönelik kesinleşmiş icra takibi bulunmadığından dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Ayrıca, Mahkemece, icra takibinin başlangıç tarihinin borcun doğum tarihi olarak kabul edilerek tasarrufun borcun doğumundan önce yapıldığı gerekçesiyle TBK.'...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- İİK.nun 277. ve devamı maddelerine göre açılan tasarrufun iptali davalarında tasarrufta bulunan kişi hakkında yapılmış bir icra takibinin bulunması gerektiği halde davada davalı borçlu olarak gösterilen ... aleyhine yapılmış bir icra takibinin bulunmamasına ve iş bu dava dosyası ile birleştirilen davanın alacak isteğine ilişkin bulunmasına göre dava İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkin olmayıp BK.nun 18. maddesine dayalı olarak açılan muvazaa nedeniyle iptali davası olmakla hükme yönelik temyiz itirazlarını inceleme görevi Yüksek 4. Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 17.3.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      KARAR Davacı vekili, davalılardan ...’in müvekkiline olan borcu nedeniyle yaptıkları icra takibi sırasında adına kayıtlı taşınmaza haciz konulması için yazılan yazıya verilen cevapta, borçlunun taşınmazını diğer davalı ...’ye satması nedeniyle haciz şerhi işlenmediğini öne sürerek, borçlu tarafından alacaklılardan mal kaçırma amacıyla ve muvazaalı olarak yapılan satış işleminin iptalini talep etmiştir. Davalılar, borçlu hakkında kesinleşmiş bir icra takibi bulunmadığını, yapılan icra takibinin de mahkemece iptal edildiğini, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, kesinleşmiş bir icra takibinin bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        Davalılar vekili, borca ve imzaya itiraz ederek icra takibinin iptali için açtıkları dava sonucunun beklenmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, taşınmazın satışı suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir. Dava konusu taşınmaz davalıların muris... adına kayıtlıdır. Borçlu davalı ...'ye yönelik kesinleşen icra takibi nedeniyle taşınmaz haczedilmiş olup, ... İcra Hukuk Mahkemesinin 2012/12 Esas sayılı dosyasında, borçlu tarafından takip dayanağı senetteki imzanın kendisine ait olmadığı, tanzim yeri ve tarihinin bulunmadığından bahisle takibin iptalinin istenildiği ve UYAP kayıtlarına göre bu davanın kesinleşmemiş olduğu anlaşılmıştır. Davacı alacaklının, ortaklığın giderilmesi davasını açabilmesi için davadan önce ve yargılama sırasında, davaya konu taşınmaz üzerinde haczi kapsayan bir icra takibinin bulunması zorunludur. İcra takibinin iptali halinde, alacaklının ortaklığın giderilmesini talep etme hakkı sona erer....

          İcra Müdürlüğünün 2013/1837 esas sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini, davalının yetkiye ve borca kötüniyetli olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile %20 icra inkâr tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı, alacak konusunun su kullanım hizmet bedeli olup para borcunu içermekte olduğunu, bu nedenle icra takibinin İİK'nın 50. ve HMK'nın 9. maddeleri gereği yetkili icra dairesinin kendi ikametgahı olan Finike İcra Dairesi olduğunu icra dairesinin yetkisizliğine karar verilmesini, ayrıca borcunun olmadığını belirterek davanın esastan reddini istemiştir. Mahkemece, icra takibinin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığı, dolayısıyla geçerli bir icra takibinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Somut olayda, icra takibi,... İcra Müdürlüğünde yapılmış ve tebliğ edilen ödeme emri üzerine davalı-borçlu, hem borca hem de icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş, davacı tarafından itirazın iptali davası açılmıştır....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili tarafından davalı aleyhine faturaya dayalı olarak girişilen icra takibinin yetkiye ve borca itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davalı borçlu tarafından icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz edilerek icra takibinin durdurulduğu, davacı alacaklı vekili tarafından talep edilmesi üzerine .... İcra Müdürlüğü'nce dava konusu icra takip dosyasının .... İcra Tevzi Bürosuna gönderildiği, ancak .......

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :İcra Takibinin İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm Türk Borçlar Kanununun 19. maddesi gereğince muvazaa iddiasına dayalı icra takibinin iptali istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarihli 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 17. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 01.07.2013 (Pzt.)...

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili; müvekkili şirketin faturaya dayalı alacağının tahsili için davalı aleyhine başlatılan icra takibinin, davalının haksız itirazı ile durduğunu belirterek, davalının yetkiye ve borca itirazının iptali ile icra takibinin devamına ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; taraflar arasındaki 17.03.2014 tarihli satım sözleşmesi uyarınca, ... icra dairelerinin ve mahkemelerinin yetkili olduğunu bildirerek yetki itirazında bulunmuş ve fatura konusu malların satım amacıyla değil, ödünç olarak müvekkili şirkete verildiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur....

                  SAVUNMA: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Konya 12.İcra Müd. 2022/11274 Esas sayılı dosyasında müvekkil şirketine haczi işlemi esnasında Konya 3.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2021/358 Esas, 2022/547 Karar sayılı ilamı ile konkordato tasdikine karar verildiği icra takibinin konkordato tasdik tarihinden sonra yapıldığı, konkordatonun kaldırılığına dair dosyada bir hüküm bulunmadığı gerekçesiyle icra takibinin durması, ve haciz işlemlerinin iptali yönünden karar verildiğini, haciz işlemlerinin iptali yönünden verilen karar hukuka ve hakkaniyete uygun olduğunu, davacının davasının reddine karar verilmesini yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa verilmesini talep ettiği görülmüştür. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Borçlu hakkındaki icra takibinin konkordoto hükümlerinin bağlayıcı hale geldikten sonra başlatılması nedeniyle şikayetin kabulü ile Konya 12....

                  UYAP Entegrasyonu