WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalılar vekili, borca ve imzaya itiraz ederek icra takibinin iptali için açtıkları dava sonucunun beklenmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, taşınmazın satışı suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir. Dava konusu taşınmaz davalıların muris... adına kayıtlıdır. Borçlu davalı ...'ye yönelik kesinleşen icra takibi nedeniyle taşınmaz haczedilmiş olup, ... İcra Hukuk Mahkemesinin 2012/12 Esas sayılı dosyasında, borçlu tarafından takip dayanağı senetteki imzanın kendisine ait olmadığı, tanzim yeri ve tarihinin bulunmadığından bahisle takibin iptalinin istenildiği ve UYAP kayıtlarına göre bu davanın kesinleşmemiş olduğu anlaşılmıştır. Davacı alacaklının, ortaklığın giderilmesi davasını açabilmesi için davadan önce ve yargılama sırasında, davaya konu taşınmaz üzerinde haczi kapsayan bir icra takibinin bulunması zorunludur. İcra takibinin iptali halinde, alacaklının ortaklığın giderilmesini talep etme hakkı sona erer....

    İcra Müdürlüğünün 2013/1837 esas sayılı dosyası ile icra takibine girişildiğini, davalının yetkiye ve borca kötüniyetli olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile %20 icra inkâr tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı, alacak konusunun su kullanım hizmet bedeli olup para borcunu içermekte olduğunu, bu nedenle icra takibinin İİK'nın 50. ve HMK'nın 9. maddeleri gereği yetkili icra dairesinin kendi ikametgahı olan Finike İcra Dairesi olduğunu icra dairesinin yetkisizliğine karar verilmesini, ayrıca borcunun olmadığını belirterek davanın esastan reddini istemiştir. Mahkemece, icra takibinin yetkisiz icra dairesinde başlatıldığı, dolayısıyla geçerli bir icra takibinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Somut olayda, icra takibi,... İcra Müdürlüğünde yapılmış ve tebliğ edilen ödeme emri üzerine davalı-borçlu, hem borca hem de icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş, davacı tarafından itirazın iptali davası açılmıştır....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili tarafından davalı aleyhine faturaya dayalı olarak girişilen icra takibinin yetkiye ve borca itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davalı borçlu tarafından icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz edilerek icra takibinin durdurulduğu, davacı alacaklı vekili tarafından talep edilmesi üzerine .... İcra Müdürlüğü'nce dava konusu icra takip dosyasının .... İcra Tevzi Bürosuna gönderildiği, ancak .......

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :İcra Takibinin İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm Türk Borçlar Kanununun 19. maddesi gereğince muvazaa iddiasına dayalı icra takibinin iptali istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarihli 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 17. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 01.07.2013 (Pzt.)...

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili; müvekkili şirketin faturaya dayalı alacağının tahsili için davalı aleyhine başlatılan icra takibinin, davalının haksız itirazı ile durduğunu belirterek, davalının yetkiye ve borca itirazının iptali ile icra takibinin devamına ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; taraflar arasındaki 17.03.2014 tarihli satım sözleşmesi uyarınca, ... icra dairelerinin ve mahkemelerinin yetkili olduğunu bildirerek yetki itirazında bulunmuş ve fatura konusu malların satım amacıyla değil, ödünç olarak müvekkili şirkete verildiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur....

            SAVUNMA: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Konya 12.İcra Müd. 2022/11274 Esas sayılı dosyasında müvekkil şirketine haczi işlemi esnasında Konya 3.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2021/358 Esas, 2022/547 Karar sayılı ilamı ile konkordato tasdikine karar verildiği icra takibinin konkordato tasdik tarihinden sonra yapıldığı, konkordatonun kaldırılığına dair dosyada bir hüküm bulunmadığı gerekçesiyle icra takibinin durması, ve haciz işlemlerinin iptali yönünden karar verildiğini, haciz işlemlerinin iptali yönünden verilen karar hukuka ve hakkaniyete uygun olduğunu, davacının davasının reddine karar verilmesini yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa verilmesini talep ettiği görülmüştür. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Borçlu hakkındaki icra takibinin konkordoto hükümlerinin bağlayıcı hale geldikten sonra başlatılması nedeniyle şikayetin kabulü ile Konya 12....

            Alacaklı davacı tarafından itirazın iptali istemiyle Bodrum 1.Asliye Hukuk Mahkemesi'ne açılan dava sonucunda davalı tarafın yetki itirazında bulunması üzerine mahkemece yetkisizliğine, dosyanın talep halinde yetkili Sarıyer Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verilmiştir. 2010/343-12781Yetkisizlik kararının kesinleşmesi üzerine dava dosyasının gönderildiği Sarıyer 1.Asliye Hukuk Mahkemesi'nce işin esasına girilerek yargılama neticelendirilmiştir. Hemen belirtmek gerekir ki, itirazın iptali davalarında yetkili olan mahkeme, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin bulunduğu yerdeki mahkemedir. İtirazın iptali davasının dinlenebilmesi için de o mahkemenin yargı çevresi içerisindeki İcra Dairesinde usulüne uygun olarak yapılmış bir icra takibinin bulunması gerekir. Aksinin kabulü halinde dava ile icra takibinin arasındaki bağlantı kesilmiş ve İİK 4.maddesinin emredici hükmüne aykırı olarak mahkemece kendi yargı çevresinde olmayan icra dairesi ile ilgili bir karar vermiş olur....

              İcra Müdürlüğünde gerçekleştirildiği, itirazın iptali davasının ise mahkemelerinde açıldığı, geçerli ve yetkili yer icra dairesinde yapılmış bir icra takibi bulunmadığı, bu suretle itirazın iptali davasının görülebilmesi için dava şartının mevcut olmadığı, davaya dayanak olan icra takibinin yetkisiz icra dairesinde yapıldığı gerekçeleriyle itirazın iptali davasının usulden reddine dair hüküm kurulmuştur. Somut uyuşmazlıkta gerekçeli kararda belirtildiğinin aksine; icra dairesinde yapılan takip işlemine ilişkin itirazda, borçlu şirket vekili tarafından yetkiye itiraz edilmediğinden, icra dairesinin yetkisinin kesinleştiği görülmektedir....

              İcra Müdürlüğünün 2014/7268 Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın kısmen iptaline, icra takibinin 528,69 TL üzerinden devamına,” cümlesinin yazılmasına ve bu şekliyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıdan alınmasına, 08.05.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Dava 6183 sayılı yasanın 24 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkindir. Bu tür davalarda iptal kararı verilebilmesi için borçlu davalı hakkında yapılmış bir icra takibinin bulunması gerekir. Bu takibin dava açılırken bulunması önem arz etmeyip yargılama sırasında da icra takibinin yapılması yeterli bulunmaktadır. Somut olayda mahkemece davalı borçlu aleyhine davacı hazine tarafından yapılmış bir icra takibinin olmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak dairenin önceki bozma kararından sonra davacı tarafından dosyaya ibraz edilen 11.09.2008 ve 30.10.2008 tarihli yazılardan borçlu davalı hakkında değişik kurum ve kuruluşlara haciz bildirilerinde bulunduğu anlaşılmaktadır....

                  UYAP Entegrasyonu