Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalıya sattığı ürünlere ilişkin faturalarının bedellerinin tahsili için davalı aleyhine başlatılan icra takibinin davalının yetkiye ve borca yönelik haksız itirazı ile durduğunu belirterek, davalının itirazlarının iptali ile icra takibinin devamına ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir....

    "İçtihat Metni" Davacı, Kurum tarafından gönderilen ödeme emrinin ve başlatılan icra takibinin iptaline, icra takibinin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, davanın usulden reddine karar vermiştir. Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R Dava, ödeme emrinin iptali talebine ilişkindir Mahkemece, davacının talebinin idari para cezasının iptaline yönelik olduğu, uyuşmazlığın idari yargıda çözümlenmesi gerektiği ve yargı yolunun caiz olmadığı gerekçesiyle davanın yargı yolu yanlışlığı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Temyize konu uyuşmazlık, yargı yolunun belirlenmesi noktasında toplanmaktadır....

      için önkoşul olduğu, 6183 Sayılı Yasanın 24 ve devamı maddeleri gereğince açılan tasarrufun iptali davaları için ibraz edilmesi zorunluluğu bulunmadığı, varlığı zorunlu bulunan icra takibinin, dava tarihinden önce yapılmış olması bir zorunluluk olmadığından icra takibinin dava tarihinden sonra yapılmasının bir önemi olmadığı, önemli olanın yargılama aşamasında borçlu hakkında icra takibinin varlığı olduğu, (... nun 28.3.2012 gün ve 2012/17-25,11/241 sayılı kararı ve ...18.11.2003 T.5510E-5515 K.sayılı kararlarıda aynı doğrultudadır.) somut olayda, davadan önce borçlu şirket yetkilisi ... hakkında yapılmış bir icra takibi yok ise de yargılama sırasında davacı tarafından bu eksikliğin giderilmesi için borçlu şirket yetkilisi davalı ... hakkında 213 sayılı VUK'nun 10.ve 6183 Sayılı yasanın 35 maddesi gereğince takip başlatıldığı ve adı geçen borçluya 25.11.2009 tarihli ödeme emirlerinin 27.12.2010 tarihinde tebliğ edildiği ve borçlu hakkındaki takibin kesinleşmiş olduğu anlaşılmakla dava...

        Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı dava dilekçesinin yetki yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalı ile aralarındaki ticari ilişkiden doğan mal ve hizmet bedellerinin ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibinin davalının haksız yere borca ve yetkiye itiraz etmesi üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve davalı hakkında kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, yetki itirazında bulunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında yazılı bir yetki sözleşmesinin bulunmadığı, davacı şirketin merkezinin ... olup, davaya konu alacağın ......

          Keser’in bedelsiz senedi kullanma suçundan mahkum olduğunu, davalı adına olan tescilin yolsuz hale geldiğini ileri sürerek tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa tazminat istemiştir. Davalı, iyiniyetli 3. kişi olarak taşınmazı ihaleden satın aldığını ve taşınmaza 150.000,00 TL civarında masraf yaptığını belirtip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalının iyiniyetli olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, dava dışı alacaklı ...... Nikbay tarafından borçlu davacı aleyhine 16.06.2008 tarihinde ... 9. İcra Müdürlüğünün 2008/7543 sayılı dosyasında başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibinin kesinleşmesi neticesinde davacıya ait çekişme konusu 3335 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 24 numaralı bağımsız bölümün (oto teşhir salonu niteliğinde) 18.05.2009 tarihinde 55.300,00 TL bedelle davalıya ihale ile satıldığı, icra takibine dayanak senedi ciro eden dava dışı ...... Keser'in ... 4....

            Dolayısıyla mahkemenin, itirazın iptali davasının icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinde bakılacağı yolundaki gerekçesi isabetli değildir. İcra takibini yürüten icra müdürlüğünün yetkisine borçlu tarafından itirazda bulunulması halinde mahkemece önce bu itiraz incelenip karar verilmeli, icra müdürlüğü ve mahkeme yetkili görüldüğü takdirde uyuşmazlığın esası incelenmelidir. Itirazın iptali davasının dinlenebilmesi için ön koşul, icra takibinin yetkili icra müdürlüğünde başlatılmış olması ya da icra takibi başlatılan icra müdürlüğünün yetkisinin itirazsız kesinleşmiş olmasıdır. Mahkemece, icra takibinin başlatıldığı icra müdürlüğünün kooperatifin merkezi itibariyle yetkili olmadığından icra dairesinin yetkisizliği nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirker, aynı sonuca farklı gerekçeyle ulaşılmış olması nedeniyle HUMK'nun 438/son maddesi uyarınca hükmün gerekçesi değiştirilmek suretiyle onanmasına karar vermek gerekmiştir....

              Abonelik olmadığı gibi, dava haksız fiile dayandığından, olayda para borcuna ilişkin TBK 89 ve HMK 10. madde hükümleri uygulanamayacaktır. İtirazın iptali davasında usulüne uygun olarak başlatılmış ve itirazla durmuş bir takibin varlığı dava şartı olup, 6100 sayılı HMK'nın 115. maddesi uyarınca dava şartının varlığı yargılamanın her aşamasında mahkemece re'sen gözetilmelidir. İtirazın iptali davasını gören mahkemenin, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı öncelikle incelemesi gerekir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili değildir. Eş söyleyişle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır ( HGK’nın 28.03.2001 gün ve 2001/19- 267 E. 2001/311 K.; 20.03.2002 gün ve 2002/13- 241 E.,2002/208 K. )....

              esas sayılı dosyasından başlatılan icra takibinde satışın ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmasına karar verilmesini talep etmiş ise de; davanın menfi tespit davası olduğu, İİK'nın 72/3. maddesinde açıkça icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğinin, ancak borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın %15'inden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebileceğinin düzenlendiği, davanın icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası olduğunun görüldüğü ve davacının icra takibi başlatıldıktan sonra icra takibinin durdurulmasını talep ettiği, ancak alacaklıya ödenmemesi yönünde bir talebinin de bulunmadığından ve yine gerek İİK'da gerekse HMK'da icra takibinin durdurulmasına yönelik bir hüküm bulunmaması karşısında mahkememizce bir karar verilemeyeceğinden, davacı vekilinin icra takibinin durdurulması...

                İcra Müdürlüğü'nde açılmış olup Büyükçekmece İcra Müdürlüğü dava konusu alacak bakımından yetkili olmadığından davalı tarafından icra müdürlüğünün yetkisine ilişkin yapılan itirazı mahkememizce yerinde bulunmuştur. Açıklanan nedenlerle davacı tarafından yetkili icra müdürlüğünde açılmış bir icra takibinin varlığından söz edilmesi mümkün değildir. Davaya konu icra takibinin yetkisiz icra müdürlüğünde açılmış bulunması ve bu hali ile itirazın iptali davasına konu edilmesinin mümkün olmaması nedeni ile HMK'nın 114/2 ve 115. maddesi uyarınca açılan davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddi ile davacının icra takibi açmakta kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir....

                  Esas sayılı dosyasından adi yolla icra takibi yapıldığını, davalının bu takibe vekili marifetiyle itiraz ederek icra takibini durdurduğunu, davalı itirazında icra takibinin konu ödeme emrindeki borca, ödeme emrine, işlemiş faize, faiz oranına ve borcun tüm ferilerine itiraz ettiğinden adi yolla yapılan icra takibinin durdurulmasına karar verildiğini, davacı şirket ile davalı şirket arasında mal ve hizmet alışverişinden dolayı ticari ilişki mevcut olduğunu, ekte sunulan ve icra takibinin dayanağı olan faturalardan da görüleceği üzere davacı şirketin ve icra takibinin dayanağı olan faturalardan da görüleceği üzere davacı şirketin muhtelif tarihlerde sattığı mallara ve verdiği hizmetlere ilişkin faturalardan dolayı davalıdan 14.829,96 TL alacaklı olduğunu, davalı borçlunun bu miktarı ödemediğinden hakkında icra takibi yapıldığını, borçlunun itirazı üzerine icra takibinin durduğunu, davacı tarafından davalı şirket yetkilisinin evinde işyerinde güvenlik kamera sistemleri, ses sistemi, kapı elektronik...

                    UYAP Entegrasyonu