./... tarihinde ise teklifte yer alan ve satışı yapılan tüm ürünlerin karşılıklı imza ile teslim edildiğini, davalı borçlunun icra takibine haksız ve gerçeğe aykırı beyanlarla itiraz ettiğini, itirazın iptali gerektiğini, takibe konu alacağın 15.799,93-TL bedelli faturaya dayandığını, ancak, icra takibine konu edilen faturanın 4.861,94-TL lik kısmının kabul edildiğini, geriye kalan 10.937,99-TL lik kısmına tüm faiz ve ferileri ile birlikte itiraz edildiğini, sadece bu gerekçe ile borcun bir kısmına itiraz edildiğini, süresinde yapılan itiraz nedeni ile icra takibinin durdurulduğunu, huzurdaki işbu davanın İİK m 67vd hükümlerine istinaden açıldığını, ......
Mahkemece, davalı yanca icra dairesinin yetkisine itiraz edilmemiş ise de Sulh Hukuk Mahkemesi basit usul yargılamasına tabi olup, ilk itiraz olarak yetki itirazında bulunulduğu, HUMK.nun 9 ve B.K.nun 73.maddeleri gereğince ödemelerin .../...’ye yapıldığı gözetilerek yetkili icra dairesince yapılmış geçerli bir icra takibi olmadığı gerekçesiyle takibin yetkisiz icra dairesinde yapıldığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, su tüketim faturasının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı, icra takibinde sadece borca itiraz etmiş, icra dairesinin yetkisine itiraz etmemiştir. İcra takibinde sadece borca itiraz edip, yetkiye itiraz etmeyen davalı icra dairesinin yetkisini kabul etmiş sayılır. Ne var ki, icra dairesinin yetkisine itiraz edilmemiş olması mahkemenin yetkisine itiraz edilmesine engel teşkil etmez....
Davacı, davalının çocuk teslimine dair ilamdan kaynaklanan mükellefiyetini yerine getirmemesi nedeniyle; borçluyu teslime icbar için icra memurunun teslime götürülmesinden kaynaklanan yaptığı masrafların tahsili için vaki icra takibine, davalının haksız itirazının iptalini istemektedir. İcra İflas Kanunu'nun 62/1.maddesi uyarınca "borçlu ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde icra dairesine itirazını bildirmeye mecburdur". Aynı Kanun'un 66/1.maddesine göre de "müddeti içinde yapılan itiraz takibi durdurur, itiraz müddetinde değilse alacaklının talebi üzerine icra müdürü takip muamelelerine alacağın tamamı için devam eder". Somut olayda; davalı (borçlu) ya ödeme emri 2.12.2008 tarihinde tebliğ edilmiş, borçlu, itiraz süresi 11.12.2008 günü dolduğu halde 12.12.2008 tarihinde borca itiraz etmiştir. O halde, icra takibine davalının itirazı süresinde değildir....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalıya taş toplama makinası verdiğini, karşılığında icra takibine konu senedin alındığını, davalının senet bedelini ödememesi nedeniyle Akşehir 2. İcra Müdürlüğü'nün 2010/1984 E. sayılı dosyası ile borçlu hakkında icra takibi başlatıldığını, davalının itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalının itirazında icra müdürlüğünün yetkili olmadığını belirttiğini, ancak yetkili icra dairesinin Akşehir İcra Dairesi olduğunu, ayrıca davalının borca itirazının da açık olmadığını, senetteki imzaya da itiraz etmeyerek borcu kabul ettiğini belirterek, davalının itirazının iptaline, icra takibinin devamına ve %40'dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, bononun zaman aşımına uğradıktan sonra icra takibine konulduğunu, ayrıca yetki itirazında bulunduklarını bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
- K A R A R - Davacı, davalıya toptan olarak fatura karşılığı cep telefonu satıp teslim ettiğini, ancak davalının borcunu ödemediğini bunun üzerine başlatılan icra takibine davalı tarafça haksız olarak itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı taraf davaya cevap vermemiştir. Mahkemece iddia ve toplanan deliller doğrultusunda davalının, davacının kendisine gönderdiği açık faturalara itiraz etmediği bu nedenle ispat yükünün davalıda olduğu, ancak davalının borçlu olmadığına ya da ödendiğine dair delil sunulmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş,hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, davalıdan olan alacaklarının ödenmemesi üzerine ihtarname keşide olunduğunu, alacağın tahsili için menkul rehininin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan icra takibine itiraz edildiğini iddia ederek itirazın iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı davaya cevap ... ve 28.04.2008 tarihli dilekçesi ile icra takibine yaptığı itirazından vazgeçmiştir. Mahkemece, davalının icra takibine yaptığı itirazını geri aldığı gerekçesiyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Davalı 28.04.2008 tarihli dilekçesi ile icra takibine yaptığı itirazından vazgeçmiştir....
İcra Dairesi'ne verilen dilekçe ile icra müdürlüğünün yetkisine, borca ve takip ile faize itiraz ettiğini, takibin ilamsız takip olduğunu ve itirazın süresinde yapıldığını, Yargıtay üyesi Mahmut Coşkun'un İtirazın İptali, Menfi Tespit ve İstirdat, Tasarrufun İptali, İflas ve İflasın Ertelenmesi, Sıra Cetveline İtiraz Davaları kitabının genişletilmiş 4. baskılı kitabına göre; İtirazın iptaline konu icra takibine karşı itirazda bulunan borçlu "yetki itirazında" bulunmamış olsa dahi, itirazın iptali davasında mahkemenin yetkisine itiraz edebilir, (Yargıtay 19. HD'nin 13/02/2007 tarih, 2006/12034; 1236) Bu durumda mahkemece; kendi yetkisine yapılan ilk itirazın esasa girilmeden genel hükümler çerçevesinde incelenip karara bağlanması gerekir. İcra müdürlüğünün yetkisine itiraz edilmiş ve mahkemece icra dairesinin yetkisiz olduğu tespit etmişse, itirazın iptali davası bu nedenle ret edilmelidir....
Ltd Şti. lehine ve diğer davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil oldukları genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun davalılar tarafından ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibine davalılar tarafından itiraz edildiğini belirterek davalılar tarafından yapılan itirazın iptali ile davalıların %40'tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar, davacı bankanın icra takibine geçmeden önce hesap kat ihtarnamesi gönderdiğini ancak hesap kat şartları oluşmadığı için taraflarınca cevabi ihtarname ile itiraz edildiğini,temerrüde düşmüş borçlarının olmadığını,ticari kredinin dönem faizlerinin gününde ödendiği halde hesap kat ihtarı gönderilmesinin ve takip yapılmasının hukuka ve sözleşmeye aykırı olduğunu,kefiller hakkında başlatılan takipte yasal koşulların oluşmadığını belirterek davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece yapılan yargılama,toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre,davalı ...'...
İcra Müdürlüğünün 2020/... Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ve davalı tarafından icra takibine itiraz edildiğini, arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, davalının maliki olduğu araçların ihlalli geçişler yaptığının sabit olduğunu, alacağın likit olduğunun görülebildiğini, bu nedenlerle davanın kabulü ile itirazın iptalini ve takibin devamını, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı aleyhine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmış olup, davalı davaya cevap vermeyerek HMK 128 uyarınca tüm iddiaları inkar etmiş sayılmıştır. .... İcra Müdürlüğünün 2020/... Esas sayılı UYAP dosyasının ve araç tescil kayıtlarının celp edilerek dosya kapsamına alınmıştır. İcra takip dosyasının incelenmesinde, davacının .... İcra Müdürlüğünün 2020/......
Dosya kapsamından; davacı tarafından davalıların kendilerine düşen katkı payını ödememesi nedeniyle başlatılan icra takibine itiraz etmesi sonucu icra takibinin durdurulduğu bu nedenle davalıların yaptığı itirazın iptalinin istenildiği, mahkemece davanın kabulüne miktar itibariyle kesin olarak karar verildiği bu nedenle hükmün Yargıtay incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği anlaşılmıştır. Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalılar aleyhine ödenmeyen katkı payının tahsili amacıyla 19/10/2017 tarihinde başlatılan icra takibinden sonra davalılardan ...’in 23/10/2017 tarihinde bir kısım ödeme yaptığı ancak ödeme emrinin tebliğinden sonra ise icra takibine itiraz ederek takibin durmasını sağladığından davacı tarafından davalı tarafça yapılan kısmi ödeme beyan edilerek itirazın iptalinin istenildiği anlaşılmakla; İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, bir eda davasıdır....