Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şüphesiz kamu düzenine ilişkin bulunmayan hallerde icra dairesinin yetkili olup olmadığı hususu re'sen incelenemez. Somut olayda alacaklı- davacı tarafından girişilen icra takibine davalı - borçlu hem icra dairesinin yetkisine hem de borca süresinde itiraz etmiş, yapılan bu itiraz neticesinde icra takibi durmuştur. Açılan itirazın iptali davasında öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın incelenmesi gerekir. Çünkü yetkili icra dairesinde takip yapılması itirazın iptali davasının şartlarından biridir. İcra dairesinin yetkisiz olduğu sonucuna varıldığı taktirde dava şartı yokluğundan usulden red kararı verilmesi gerekir....

    Davacı borçlunun imzaya itirazı bulunduğu görülmekle imza incelemesine esas olmak üzere imza örneklerinin celp edilmesi amacıyla değişik kurum ve kuruluşlara müzekkereler yazılmış ve Almus PTT Şube Müdürlüğü, Almus İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı, Almus Ziraat Bankası Şube Müdürlüğü, Almus Sulh Hukuk Mahkemesi, Almus İlçe Nüfus Müdürlüğü ve Çevreli Belediye Başkanlığından celp edilen imza asılları dosyamız arasına alınmıştır. Davacı borçlunun değişik tarihlerde ve değişik kurumlarda imza örneklerinin bulunması sebebiyle ayrıca yazı ve imza örnekleri alınmamıştır. Zira fazla sayıda imza örneğinin bulunması sebebiyle davacıdan alınacak yazı ve imza örneklerinin sonradan alınan örneklerin özensiz olarak yazılabileceği değerlendirilmekle takdiren sadece celp edilen imza örnekleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve bilirkişi raporunda icra takibine konu olan senet üzerindeki imzanın davacı borçluya ait olmadığı yönünde rapor tanzim edilmiştir....

    Müdürlüğü’nün 2020/10449 E. sayılı takip dosyasında başlattıkları icra takibine davalının haksız yere itiraz ettiğini beyanla davalının dava konusu icra takibine vâki itirazının iptali ile takibin devamına, % 20 oranında icra-inkâr tazminatının yargılama giderleri ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. CEVAP VE SAVUNMA : Davalı vekili ise sunduğu cevap dilekçesinde özetle; dava konusu fatura bedelinin müvekkili tarafından davacıya keşide ettikleri çek ile ödendiğiniteslimi ispat yükünün davacıda olduğunu, bu nedenle davacıya borçlarının bulunmadığını beyanla davanın reddini talep etmiştir....

      İcra Müdürlüğünün 2009/2314 E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yapıldığını, ancak davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile inkâr tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Davalı, davacı ile aralarında herhangi bir akdi ilişki bulunmadığı gibi, senet altındaki imzanın da kendisine ait olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini dilemiştir. Mahkemece, davalının icra takibine itiraz dilekçesinde senet altındaki imzayı açıkça ve ayrıca reddetmediği için senetteki imzayı kabul etmiş sayılacağı, geçerli bir ödeme belgesi de sunulmadığından takibe haksız olarak itiraz edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. İ.İ.K.’nun 67/1 maddesi gereğince, takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir....

        A.Ş. aleyhine icra takibi yapılmış olup, şirket yetkilisinin itirazı üzerine Isparta İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/288 Esas sayılı dosyası ile söz konusu icra takibinin durdurulmasına karar verildiğini, daha sonrasında davalının Isparta 1....

        Dava, İİK mad. 67'ye dayalı olup davalı tarafın hakkındaki icra takibine vaki itirazının iptali istemine ilişkindir. .... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı takip dosyasında davacı tarafın 6.330,06 TL asıl alacak, 43.097,31 TL 06/09/2004 tarihinden işlemiş faiz, 2.154,87 TL BSMV olmak üzere toplam 51.582,24 TL ve asıl alacağa yıllık %30 faiz yürütülmek suretiyle tahsili istemi ile ilamsız takip yolu ile icra takibinde bulunulduğu ve fakat davalının borca itirazı sonucu icra takibinin İİK'nın 66. maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine göre bu itirazın iptali davasının İİK mad. 67'de öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki 1 yıllık süresi içinde açıldığı da tespit olunmuştur. Tüm dosya içeriği bir bütün olarak değerlendirildiğinde; Dava, kredi kartı borcundan kaynaklı alacaklı olunduğu iddiasıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali karar verilmesi istemine ilişkindir....

          belge mahiyetinin devam ettiğini, borçluların aleyhinde başkaca icra takipleri bulunması ve adlarına kayıtlı mal varlıklarının hacizli olması nedeniyle icra takibini sürüncemede bırakarak kendi adlarına zaman kazanmak maksadıyla icra takibine haksız yere itiraz ettiklerini beyan ederek, davalıların Ankara Batı İcra Müdürlüğünün ......

            İtirazın iptali davaları, icra takibine yapılan itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamak amacıyla açılan eda davalarıdır. Yasal dayanağını 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK'nın) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. İcra takiplerinde yetki hususu, 2004 sayılı İİK’nın 50. maddesi yollaması ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre yapılmaktadır. İtirazın iptâli davasının görülebilmesi, geçerli bir icra takibinin varlığına bağlıdır. Ortada geçerli bir icra takibi yoksa itirazın iptâli davasının görülebilmesine de usulen olanak yoktur. İlâmsız icra takibinde genel yetkili icra müdürlüğü borçlunun ikametgah adresindeki icra müdürlüğüdür. Diğer yandan ihlalli geçişin yapıldığı para cezasına konu eylemin gerçekleştirildiği yerdeki icra müdürlükleri de özel olarak yetkilidir....

              İİK'nun 168/4-5. maddesi gereğince; kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde imzaya ve borca itirazın (5) günlük süre içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Somut olayda, ödeme emrinin muteriz borçlu ...'e 27.11.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 25.11.2015'te icra mahkemesine yaptığı itiraz başvurusunda imza itirazında bulunmayıp sadece borca itiraz ettiği, imza itirazının ise 08.01.2016 tarihli duruşma sırasında yapıldığı, buna göre imza itirazının yasal beş günlük süresinde olmadığı anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, borçlunun itiraz dilekçesinde ileri sürdüğü hususlar yargılamayı gerektirmekte olup, dar yetkili icra mahkemesince değerlendirilemeyeceğinden ve süresinde yapılmış bir imza itirazı da bulunmadığından, talebin reddine karar vermek gerekirken, itiraz dilekçesinin hatalı vasıflandırılması sonucunda yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

                Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine dayanak yapılan senedin, senet dışındaki belgeye istinaden teminat olduğuna ilişkin iddia, İİK'nun 169. maddesi uyarınca borca itiraz niteliğinde olup, aynı Kanun'un 168/5. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yasal beş günlük süre içinde icra mahkemesine yapılması gerekir. Diğer taraftan, İİK'nun l70/b. maddesi yollaması ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takiplerde de uygulanması gereken aynı Kanun'un 63. maddesi gereğince borçlu, alacaklının dayandığı senet metninden anlaşılan itiraz sebeplerini yargılama sırasında ileri sürebilir. Bu bağlamda, takip konusu senette teminata ilişkin bir ibare bulunmamakla, teminat iddiasının senet metninden anlaşılan itiraz sebepleri arasında olmadığının ve bu yöndeki itirazın beş günlük itiraz süresi içinde ileri sürülmesi gerektiğinin kabulü gerekir....

                  UYAP Entegrasyonu