müvekkiline ----- kaldığını, davalının adına tahakkuk ettirilen faturalardaki bedelleri ödeme süreleri geçmiş olmasına rağmen ödememiş olması nedeniyle davalı aleyhine ------ dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, Sayın Mahkemece yapılacak olan yargılamada delilleri ve ekte sundukları cari hesap ekstresi gereğince müvekkilinin davalıdan alacaklı olduğunun, davalının itirazında haksız olduğunun ve kötüniyetli olarak icra takibine itiraz ettiğinin görüleceğini, dava konusu alacağın likit olduğunu, davalının icra takibine yaptığı itirazının haksız ve kötüniyetli olması nedeniyle davalının İcra ve ----- maddesi gereğince takip tutarının %20'sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesi gerektiğini, alacağın sabit olduğunu ve davalının icra takibine haksız olarak itiraz ettiğinin sabit olduğunu, bu nedenle davalının icra dosyasına haksız itirazının alacağın tahsilini geciktireceğini, yargılama sonunda tahsil imkanının...
Davacı, davalıya 4817 sayılı Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkındaki Kanun'un 4. maddesi uyarınca idari para cezası kesildiğini, davalının ödeme yapmaması üzerine idari para cezasının tahsili için icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, idari para cezası kesinleştikten sonra takip başlatıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilerek icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, şartları oluşmadığından icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67/II. maddesi uyarınca alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takibe itirazının haksız olması gerekir. Haksızlık kavramı alacağın belirlenebilir (likit) olma şartını da kapsar....
İcra Müdürlüğü'nün 2013/3132 sayılı dosyasında yaptıkları icra takibine de itiraz edildiğini belirterek yapılan icra takibine davalının itirazının iptâline karar verilmesini talep etmiş, davalı icra takibindeki itirazında yetkili icra dairesini göstermeksizin yetkiye, borca itiraz ettiğini açıklamış, tebligata rağmen yargılamaya katılmamış, mahkemece ... 4. İcra Müdürlüğü'nün 2013/3132 Esas sayılı dosyasında borçlunun yetki itirazında bulunduğu takibin bu nedenle durdurulmasına karar verildiği alacaklı tarafından yetki itirazının kaldırılması yönünde dava açılmadığı ve takibin kesinleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
Davacı, davalıya 4857 sayılı İş Kanunu’nun 92. maddesi uyarınca idari para cezası kesildiğini, davalının ödeme yapmaması üzerine idari para cezasının tahsili için icra takibi başlatıldığını, davalının icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilerek icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, şartları oluşmadığından icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67/II. maddesi uyarınca alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takibe itirazının haksız olması gerekir. Haksızlık kavramı alacağın belirlenebilir (likit) olma şartını da kapsar. Somut olayda, idari para cezasının kesinleşmesinden sonra icra takibi başlatıldığı anlaşılmaktadır....
yaptığı itirazın reddedilerek idari para cezasının kesinleştiğini, kesinleşen idari para cezasının tahsili için yapılan icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, takibe konu idari para cezasının Kabahatler Kanunu uyarınca iptali isteminin reddedilerek kesinleştiği gerekçesiyle icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, şartları oluşmadığından icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67/II. maddesi uyarınca alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takibe itirazının haksız olması gerekir. Haksızlık kavramı alacağın belirlenebilir (likit) olma şartını da kapsar. Somut olayda, idari para cezasının kesinleşmesinden sonra icra takibi başlatıldığı anlaşılmaktadır....
Mahkememizce kabul edilen yukarıdaki hukuki görüşe göre somut olay değerlendirildiğinde, senetlerin icra takibine konu edilmemesi yönünden verilmiş bir ihtiyati tedbir kararı bulunmasına rağmen tedbir kararının tarafı olan davalı tarafça icra takibine konu edildiği anlaşıldığından icra takibin iptaline" dair karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; icra takibine konu senetler ile ilgili olarak İstanbul 9. Tüketici Mahkemesinin 2018/534 Esas sayılı dosyasından 26/09/2018 tarihinde verilen ihtiyati tedbir kararının devam ettiğini ve bu nedenle icra takibi yapılamayacağına ilişkin şikayet üzerine mahkemenin verdiği kabul kararının usulu ve yasaya aykırı olduğunu, İstanbul 9. Tüketici Mahkemesinin 2018/534 Esas sayılı görevsizlik kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18....
. - 2021/232 K. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 12.04.2022 tarihinde davalı ... vekili tarafından verilen icra takibine yapmış olduğu itirazlarından feragat ettiğine dair dilekçesi de dikkate alınarak, dosyanın incelemesinin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: Dava, icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir. Davalı ..., vekili marifetiyle icra takibine yapmış olduğu itirazlarından feragat ettiğine dair 12.04.2022 tarihli beyan dilekçesi sunmuş olup, davalı vekilinin dosyada bulunan vekaletnamesinde HMK’nın 74. maddesi gereğince feragate ilişkin yetkisinin bulunduğu anlaşılmakla HMK’nın 310/3. maddesi uyarınca dosyanın temyiz incelemesi yapılmaksızın feragata ilişkin karar verilmek üzere mahkemesine tetkiksiz iade edilmesi gerekmiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili aleyhine davalı yanca çeklere dayalı olarak icra takibine girişildiğini, takibe konu çeklerdeki keşideci imzasının müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını ileri sürerek icra takibine konu çeklerden dolayı borçlu olmadığının tespitine ve % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin iyi niyetli hamil olduğunu, çeklerdeki keşideci imzasının geçerliliğini bilmesinin mümkün olmadığını belirterek davanın reddine ve % 40 tazminata karar verilmesini istemiştir....
İcra Müdürlüğü'nün ----- esas sayılı icra takibine konu ----Şubesine ait 08.09.2018 tarihli -----seri numaralı 285.000,00 TL bedelli. davalı şirket tarafından müvekkili şirkete ciro edilen çek,-----. İcra Müdürlüğü'nün ----- esas sayılı icra takibine konu, 149.887,68 EUR tutarlı muhtelif tarihli fatura alacakları----. İcera Müdürlüğü'nün -----esas sayılı icra takibine konu 805.010,96 TL tutarlı fatura alacağı,-----. İcra Müdürlüğü'nün -----esas sayılı icra takibine konu,------şubesine ait 11.08.2018 keşide tarihli ------seri numaralı 275.000,00 TL bedelli davalı şirket tarafından müvekkili şirkete ciro edilen çek,-----....
KARAR Davacı, başmakinist olarak davalı şirkette çalıştığını, sözleşme ile kararlaştırılan işçilik alacaklarının ödenmediğini, bu nedenle icra takibi başlattığını, davalıların haksız yere icra takibine itiraz ettiklerini ileri sürerek davalıların icra takibine vaki itirazın iptaline ve %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalılar davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, yetkili icra dairesinde usulüne uygun yapılan icra takibi bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, işçilik alacaklarının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Taraflar arasında imzalanan Hizmet Akdi Sözleşmesinin 9. maddesine göre uyuşmazlık halinde ... icra daireleri ve mahkemeleri yetkili mahkeme ve icra dairesi olarak belirlenmiştir. Taraflar arasında icra takibi tarihi itibariyle 1086 sayılı HUMK'un 22. maddesi uyarınca geçerli bir yetki sözleşmesi bulunmaktadır....