. - K A R A R - Davacı vekili, davalı yanca keşide edilen çekin karşılıksız çıktığını, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itiraz edildiğini iddia ederek itirazın iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı savunmasında davanın yetkili mahkemede açılmadığını beyan ederek davanın reddini istemiştir. Mahkemece taraflar arasında temel ilişki olmadığı ve davalının yetki itirazında bulunduğu gerekçesiyle davanın yetki yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir. Davalı icra takibine vermiş olduğu itiraz dilekçesinde İcra Müdürlüğünün yetkisine ve borca birlikte itiraz etmiştir. Bu durumda öncelikle mahkemenin icra Dairesinin yetkisine yapılan itirazı değerlendirdikten sonra mahkemenin yetkisine yapılan itirazı incelemesi gerekirken, yazılı şekilde önce mahkemenin yetkisine yapılan itirazın incelenmesi doğru görülmemiştir....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda toplanan delillere göre; davalı tarafından davacı aleyhine başlatılan ilamsız icra takibine konu olan 4 adet her biri 1.250,00 TL bedelli bonolarda davacının senet bedellerinden sorumluluğunu gerektirir isim ve imzasının bulunmadığı, senetlerin şirket borcuna karşılık verildiği kabul edilse bile ortakların şirket borçlarından dolayı şahsen sorumlu olmadıkları gerekçesiyle, davanın kabulüne, davacının icra takibine konu senetler nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle icra takibine konu kambiyo senedi vasfındaki 4 adet senedin tanzim tarihi 01.02.2008 ve 01.04.2008 tarihi itibariyle davacı dava dışı ... ..Ltd. Şti.'...
KARAR Davacı, iki adet banka dekontu ile davalıya toplam 9.700TL borç para gönderdiğini, geri ödenmemesi üzerine başlattığı icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek,davalının icra takibine vaki itirazının iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Davalı, dekontlar karşılığı bedeli aldığını, bununla davacının kendisinden aldığı borcu iade ettiğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, ispat yükünün davalıya geçtiği, davalının banka dekontları ile kendisine ödenen paranın borca karşılık ödendiği hususunu yazılı delille ispat edemediği gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, karz akdine dayalı Olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali isteğine ilişkindir....
takibine konu dayanağı olan faturaların davalının ticari defterlerinde kayıtlı olup olmadığı ile ilgili de bir tespit yapılamadığını, davacı tarafın icra takibinde talep ettiği cari/açık hesap bakiyesinin dayanağı olan faturaların en son düzenlenen faturadan geriye doğru, icra takibinde talep edilen cari/açık hesap bakiyesini karşılayacak tutarı içeren faturalar olduğu, davacı taraf icra takibinde ---- cari 'açık hesap bakiyesini talep ettiğinden bu tutarı karşılayacak olan icra takibine konu alacağın dayanapı olan faturaların davacı----adet irsaliyeli fatura olduğunu, icra takibine konu alacağın dayanağı olan --- adet irsaliyeli faturada yazılı olan malların davalıya teslimine ilişkin --- adet irsaliyeli faturanın teslim alan kısmında isim ve imza bulunduğunu, icra takibine konu alacağın dayanağı olan--- adet irsaliyeli faturanın davalıya teslimine ilişkin --- adet irsaliyeli faturanın teslim alan kısmında isim ve imza bulunduğunu, icra takibine konu -- adet faturaya davalı tarafından...
İcra Müdürlüğü'nün 2003/1889 esas sayılı dosyası üzerinden girişilen icra takibine de itiraz edildiğini ileri sürerek, icra takibine vaki itirazın iptaline, %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, bu talep kabul edilmez ise 6480.000.000 TL’nin 21.3.2003 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline, ek alacak olarakta 713,00 YTL’nin yasal faizi ile birlikte tahsilini istemiştir. Davalı, davanın reddine dilemiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, icra takibine konu 14.04.2009 tarihli kredi sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzalayan davalıya karşı başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına, %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin dava konusu icra takibine esas ancak takibe bir örneği sunulmayan 14.04.2009 tarihli kredi sözleşmesine kefil olmadığını, davacının dava dilekçesi ekinde ibraz ettiği 05.01.2007 tarihli bir adet kredi sözleşmesine kefil olduğunu, bu sözleşme dışında başka bir sözleşmeye kefil olmadığını, dava dilekçesi ekinde sunulan 05.01.2007 tarihli kredi sözleşmesinden doğan kredi borcunun da asıl borçlu ... tarafından ödendiğini, kaldı ki ...'...
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti ve Yargılama Süreci: Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, iş sözleşmesinin işveren tarafından geçerli nedenlerle feshedildiği, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, icra takibine yapılan itirazın haksız olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bu bağlamda, icra takibine yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. D) Temyiz: Kararı taraflar temyiz etmiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, faturaya dayalı olarak yapılan ilamsız icra takibine vaki davalının yetkiye ve borca itirazının iptali ile takibin devamına, %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, icra dairesinin ve mahkemenin yetkisine itiraz ederek müvekkilinin yerleşim yerinin ... olduğu ve sözleşmede öngörülen yetki şartında da ... İcra Daireleri ve Mahkemelerinin yetkili bulunduğunu ileri sürerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre taraflar arasındaki akdi ilişki ve icra takibine konu edilen malların davalıya teslim edildiğinin sabit olduğu, davalı her ne kadar borcunun bulunmadığını bildirmiş ise de, bu konuda bir ödeme belgesi sunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının takip dosyasında icra takibine yaptığı itirazın iptaline, icra takibinin devamına karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
Somut olayda davacı, davalı ile aralarındaki kira sözleşmesi uyarınca davalı aleyhine ödenmeyen kira bedellerinin tahsili için icra takibi başlattığını, itiraz üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptali istemiyle icra hukuk mahkemesinde dava açmış ise de sulh hukuk mahkemesindeki beyanında talebinin davalının ilâmsız icra takibine yaptığı itirazın iptali olduğunu belirtmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık kira sözleşmesine dayalı ilamsız icra takibine vâki itirazın iptali istemine ilişkin olup davacı taraf süresi içinde icra mahkemesine itirazın iptali talebiyle başvurduğu icra hukuk mahkemesinin sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğundan bahisle verdiği görevsizlik kararının temyiz edilmeyerek kesinleştiği de gözönünde bulundurularak davanın sulh hukuk mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....
Somut olayda icra takibine dayanak yapılan faturalar davalı iş sahibi şirkete tebliğ edilmemiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık alınan bilirkişi raporu ile çözümlendiğinden likit bir alacağın bulunduğundan sözedilemez. Bu durumda iş sahibi şirket icra takibine itirazında haksız sayılamayacağından, şartları oluşmayan icra inkâr tazminatı isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, kabulü doğru olmamıştır....