İcra Müdürlüğünün 2014/2225 esas sayılı icra dosyası üzerinden ikame edilen icra takibine davalı tarafça haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini ileri sürerek davalının icra takibine vaki itirazının iptalini, %20 icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin 02.10.2013 tarihinde 7.500,00 TL ödeme yaptığını, anılan ödeme mahsup edilmeksizin icra takibi yapıldığını, bu nedenle icra takibine itiraz edildiğini savunarak davanın reddini, haksız takip nedeniyle %20 icra inkar tazminatının tahsilini istemiştir....
Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, icra takibine itirazın iptâli takibin devamı ve %40 icra inkâr tazminatı istemiyle açılmış, mahkemece Dairemizin 30.11.2010 günlü bozma ilâmına uyularak davanın asıl alacak yönünden kabulüne, davalının Ankara 17. İcra Müdürlüğü'nün 2009/7923 nolu dosyasıyla girişilen icra takibine itirazın kısmen iptâli ile takibin asıl alacak miktarı üzerinden devamına ve %40 icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı taşeron Ankara 17. İcra Müdürlüğü'nün 2009/7923 sayılı dosyasıyla giriştiği icra takibine 08.04.2002 ve 21.06.2002 tarihli faturaları dayanak olarak göstermiş, bu faturalardan %5 tutarında nakdi teminat ve %6,75 tutarında SSK teminatı olmak üzere toplam 28.583,00 TL kesinti yapıldığı, ihtara rağmen bu kesintilerin ödenmediği ileri sürülerek icra takibine konu edilmiştir....
Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, icra takibine itirazın iptâli takibin devamı ve %40 icra inkâr tazminatı istemiyle açılmış, mahkemece Dairemizin 30.11.2010 günlü bozma ilâmına uyularak davanın asıl alacak yönünden kabulüne, davalının Ankara 17. İcra Müdürlüğü'nün 2009/7923 nolu dosyasıyla girişilen icra takibine itirazın kısmen iptâli ile takibin asıl alacak miktarı üzerinden devamına ve %40 icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı taşeron Ankara 17. İcra Müdürlüğü'nün 2009/7923 sayılı dosyasıyla giriştiği icra takibine 08.04.2002 ve 21.06.2002 tarihli faturaları dayanak olarak göstermiş, bu faturalardan %5 tutarında nakdi teminat ve %6,75 tutarında SSK teminatı olmak üzere toplam 28.583,00 TL kesinti yapıldığı, ihtara rağmen bu kesintilerin ödenmediği ileri sürülerek icra takibine konu edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İcra takibine itiraz Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine mahsus takip yolu ile yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 12.Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 17.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İcra takibine itirazın kaldırılması Uyuşmazlık genel haciz yoluyla başlatılan icra takibine itirazın kaldırılması istemine ilişkindir. Takip ödeme taahhütlü belgeye dayanmaktadır. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 12.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 31.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
dosyasında davalının icra takibine vaki itirazının iptaline,takibin devamına, davalı borçlu tarafından icra takibine haksız bir şekilde itiraz edildiğinden icra takibine konu alacağın %20sinden aşağı olmamak üzere belirlenecek icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile müvekkilimize ödenmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına, peşin olarak ödenen yargılama giderleri ve harçlarla tespit edilecek avukatlık vekâlet ücretinin davalı borçludan tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmesin davacı adına bırakılmasını talep ve dava ettiği görülmüştür....
beyan etmesine rağmen fatura borcu ödenmediğini, bu nedenle davalı borçlu şirket aleyhine icra takibine geçildiğini, ancak davalı şirketin icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini, bu nedenle icra takibinin durdurulmasına karar verildiğini, itiraz dilekçesinde ödemeye ilişkin herhangi bir belge dosyaya sunmadığını, icra takibine itiraz sonrasında kendilerince Arabuluculuğa başvurulduğunu, ancak anlaşılamadığını beyan ederek davanın kabulüne, usul ve yasaya uygun icra takibinin devamına, icra takibine haksız itiraz eden davalı borçlu aleyhine alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İcra takibine dayanak davacı kira sözleşmesi 1.4.2013 başlangıç tarihli ve 10 yıl sürelidir. Sözleşmede kiralayan ..., kiracı davalı ...dir. Davacının bu sözleşmeye dayanarak başlattığı icra takibine karşı davalı borçlu itirazında sözleşme aslını gördükten sonra beyanda bulunma hakkını saklı tutmuş ve sözleşmeyi kabul etmediğini bildirmiş ise de dosyaya kendi ibraz ettiği 11.07.2014 keşide tarihli ihtarnamede açıkca davacı alacaklı ile aralarında 1.4.2013 başlangıç tarihli 10 yıl süreli kira sözleşmesi yapıldığını belirtmekle kira ilişkisini kabul etmiştir. Davalı borçlu İİK.nun 269/2.md.de belirtildiği şekilde icra takibine itirazında kira sözleşmesini ve altındaki imzasını kesin ve açık şekilde reddetmediğinden de taraflar arasında kira sözleşmesi kesinleşmiştir. Uyuşmazlığın yargılamayı gerektirir bir durumu bulunmamaktadır. İşin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle istemin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
İcra Müdürlüğü'nün 2014/2909 sayılı dosyasında " ilamsız icra " takibine girişmiş, Erzurum 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin ( Tüketici Mahkemesi sıfatıyla ) 2014/419 E. ve 2015/233 K. Sayılı dava dosyasının dayanağı Erzurum 4. İcra Müdürlüğü'nün 2014/2908 sayılı dosyasında ise " rehnin paraya çevrilmesi yoluyla " icra takibine girişmiştir. Bu durumda her iki dava dosyasının konularının farklı olduğu, eldeki dava dosyasının " ilamsız icra " takibine yönelik itirazın iptali talebini içerdiği , anılan diğer dava dosyasının "rehnin paraya çevrilmesi yoluyla " başlatılan takibe yönelik itirazın iptali talebini içerdiği, dolayısıyla derdest başka bir davadan bahsedilemeyeceği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca işin esasına girilip, sonucu çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
- KARAR - Davacı, davalı banka ile dava dışı ... arasında akdedilen kredi sözleşmesine vefat eden babası olan ...’ın kefil olduğunu, borcun ödenmemesi nedeniyle davalı bankanın borçlu ve kefiller hakkında icra takibine geçtiğini, babasından miras kalan taşınmazların icra marifeti ile satıldığını, davalı bankanın kredi kullandırırken hayat sigortası yaptırmayarak buna sebebiyet verdiğini,kredi borcunun ödenmesini de bildirmediğini belirterek kefillerin ve mirasçıların kredi sözleşmesi uyarınca davalıya borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı ve annesi hakkında başlatılan icra takibine davacının itiraz ettiğini, itirazın iptali davası açıldığını, mahkemece davacının itirazının iptaline karar verildiğini, bu kararın kesinleştiğini, aynı icra takibine ilişkin menfi tespit davası açılmasının kesin hüküm nedeniyle mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....