İcra Müdürlüğünün 2020/45 esas sayılı takip dosyasının başlatıldığını, tahliye emrinin karşı yanca usulüne uygun olarak 11.01.2020 tebellüğ edildiğini ve davacı mezkûr takibe itiraz süresi geçtikten sonra 11.02.2020 tarihinde haksız olarak itiraz ettiğini, TBK M. 352 uyarınca usulüne uygun ve yazılı şekilde tanzim olunan; imzası davacı yanca kesin olarak inkâr edilmemiş davaya konu tahliye taahhütnamesine binaen, davacı yanın 03.01.2020 tarihinde tahliye etmesi gereken taşınmazı tahliye etmediğini, açılmış olan icra takibinin devam etmesi sebebiyle; 27.02.2020 tarihinde kiralanan taşınmaza tahliyeye gidildiğini, anahtar değiştirilmek suretiyle borçlunun malları, alacaklıya yediemin olarak bırakıldığını ve tahliye işlemi gerçekleştirildiğini, davacı yanın itirazlarının reddine karar verilmesini talep etmiştir. Karşıyaka 1. İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde davacının gecikmiş itirazının reddine karar verilmiştir....
Alınan 21/12/2022 tarihli bilirkişi raporunda; teknik olarak tutanak altına alınan kullanım şeklinin haksız ve hukuka aykırı biçimde elektrik şirketinin bilgisi dışında tahliye olunmuş taşınmazda perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşma imzalanmadan karşılıksız yararlanma kastı ile kaçak enerji kullanımı olduğu, abonelik için UEDAŞ kayıtlarında aylık düzenli endeks okuma işlemi yapılıp kullanılan enerji faturalandırılamadığından tahsil olunamayan kaçak enerji kullanım tutarı nedeniyle kurum zararı sonucu doğmakta olduğu, itiraza uğrayan icra takibine konu kaçak elektrik kullanım fatura tahakkuku için son ödeme tarihi ile icra takip tarihi arasında geçen süre için asıl alacak+ gecikmiş gün faizi+ gecikmiş gün faizi KDV'si dahil toplam tutarın 7.644,00 + 244,60+ 44,02 = 7.932,62 TL olarak hesaplandığı bildirilmiştir. O halde yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacı tarafından davalı aleyhine Bursa 5. İcra Müdürlüğü'nün 2020/......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet K A R A R İcra Mahkemesi'ne yapılan talep İİK'nun 89/1. maddesi kapsamında 1. haciz ihbarnamesine yapılan itiraz ve buna ilişkin gecikmiş itiraz isteminin kabulüne ilişkin olup, Mahkemece uyuşmazlık bu şekilde nitelendirilerek çözüme kavuşturulduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 04.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet K A R A R İcra Mahkemesi'ne yapılan talep İİK'nun 89/1. maddesi kapsamında 1. haciz ihbarnamesine yapılan itiraz ve buna ilişkin gecikmiş itiraz isteminin kabulüne ilişkin olup, Mahkemece uyuşmazlık bu şekilde nitelendirilerek çözüme kavuşturulduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 04.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Sayılı dosyası ile icra takibine girişildiği, davalının takibe itiraz dilekçesinde müvekkil şirkete herhangi bir borcu bulunmadığı gerekçesiyle itiraz ettiği görüldüğü, yapılan işlemler EPTHY 43, 44, 45 ve 46. maddesine göre işlem ikmal edildiği, davalı/ borçlu haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiği, Anılan maddelerde işlemlerin nasıl gerçekleştirileceği belirlendiği, belirlenen usul ve esaslara göre işlem tesis edildiği, tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri maliyet unsurları olarak tanımlandığı, maliyet unsurlarına gecikme faizi uygulanabileceği, gecikme faizine kdv de eklenmek suretiyle kaçak elektrik tüketimi bedeli hesaplamasının yapılması gerektiği, emsal yargı kararları bulunduğu, (Yargıtay -----. Hukuk Dairesi 5.07.2018 ------.)...
Sayılı dosyası ile icra takibine girişildiği, davalının takibe itiraz dilekçesinde müvekkil şirkete herhangi bir borcu bulunmadığı gerekçesiyle itiraz ettiği görüldüğü, yapılan işlemler EPTHY 43, 44, 45 ve 46. maddesine göre işlem ikmal edildiği, davalı/ borçlu haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiği, Anılan maddelerde işlemlerin nasıl gerçekleştirileceği belirlendiği, belirlenen usul ve esaslara göre işlem tesis edildiği, tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri maliyet unsurları olarak tanımlandığı, maliyet unsurlarına gecikme faizi uygulanabileceği, gecikme faizine kdv de eklenmek suretiyle kaçak elektrik tüketimi bedeli hesaplamasının yapılması gerektiği, emsal yargı kararları bulunduğu, (Yargıtay -----. Hukuk Dairesi 5.07.2018 ------.)...
Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Takip borçlusunun icra mahkemesine başvurusu usulsüz tebliğ edilen tebligatın öğrenme tarihinin düzeltilmesi şikayeti olup, borçlunun dilekçesinde gecikmiş itiraz ettiğini ileri sürmüş olması, hukuki nitelendirme Hakime ait olduğundan sonuca etkili olmayıp ilk derece mahkemesince de tebligat usulsüzlüğü şikayeti olarak inceleme yapıp şikayetin süreden reddine karar vermiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; davacı aleyhine ilamsız icra takibine gidildiği, 25/01/2018 tarihinde ödeme emrinin davacı tarafa tebliğ edildiği, 12/11/2020 tarihinde davacı vekilinin icra dosyasına itirazlarını içerir dilekçe verdiği, icra müdürlüğünce 18/11/2020 tarihinde borçlu vekili süresi içinde itiraz etmediğinden itirazın reddine, takibin devamına karar verilmiş olup, şikayetin konusu davacı takip borçlusuna çıkartılan ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin olup, borçlu her ne kadar takipten 12/11/2020 tarihinde haberdar olduğunu söyleyerek 18/11/2020 tarihinde icra dosyasına itiraz dilekçesi sunmuş ise de, ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu ileri süren davacının icra dosyasına yapmış olduğu itiraz ile birlikte tebligattan haberdar olduğunu beyan ettiği tarihten itibaren yasal 7 günlük süre içerisinde usulsüz tebligat şikayetinde bulunması gerektiği, şikayetin ise 7 günlük süre geçtikten sonra...
İİK'nun 65. maddesine dayanan gecikmiş itirazda, muhatabın, bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememesi halinde mazeretini gösterir delillerle birlikte, esasla ilgili itirazlarını ve dayanaklarını, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Gecikmiş itiraz, süresinde yapılmış ise, icra mahkemesi borçlunun bildirdiği mazeretin haklı olup olmadığını inceler. Mazereti kabul ederse icra takibi durur. Bu durumda alacaklı ancak itirazın kaldırılması veya itirazın iptali yoluna gidebilir....
Davacı Riccardo yönünden yapılan incelemede ise davacı vekili yine öncelikle tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürmüş, tebligatın usulüne uygun olduğuna karar verilmesi halinde de davacının Türkçe bilmemesi nedeniyle gecikmiş itirazlarının kabulünü talep etmiştir. Davacı Riccardo Türk vatandaşı olup ödeme emri bizzat kendi talebiyle ve kendi imzasına PTT müdürlüğünde tebliğ edilmiş olduğundan bu davacıya yapılan tebliğ usulüne uygundur. Ancak mahkemece davacının gecikmiş itiraz talebi hakkında herhangi bir değerlendirme yapılmadan ve gecikmiş itirazı hakkında olumlu ve olumsuz bir karar verilmeden bu davacı yönünden de davanın süreden reddine karar verilmesi yasaya aykırı olduğundan davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü gerekir....