Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Dairesi'nin 2019/5900 Esas sayılı dosyası ile 19.125,00TL'lik asıl alacak için örnek-13 ödeme emrini düzenlendiğini, bu güne kadar davalının hiçbir ödeme yapmadığı gibi açılan icra takibine de haksız olarak itiraz ettiğini, bu itirazın haksız ve soyut olduğunu, bu nedenlerle Kayseri 4. İcra Dairesi'nin 2019/5900 Esas sayılı dosyaya yapılan itirazın iptali ve takibin devamına, %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına, davalının tahliyesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

O halde borçluya yapılan ödeme icra tebliğlerinin usulüne uygun olduğu ve yasal sürede itiraz edilmediği, gecikmiş itiraz olarak da maninin kalktığı tarihten itibaren üç gün içinde icra mahkemesine başvurmadığı..." gerekçesi ile süre aşımı nedeniyle "davanın reddine" karar verilmiştir....

Toplanan tüm deliller ve dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde açılan dava , davacı banka tarafından kredi kartı borcuna dayalı olarak asıl borçlu ve müteselsil kefil aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itirazların iptali ile icra takibinin devamına karar verilmesi talebine ilişkindir. Davalı ... yönünden; her ne kadar davalı ... aleyhine icra takibi başlatılmış ve itirazın iptali davası açılmış ise de mahkememizce yapılan inceleme neticesinde icra takibine konu kredi kartına ilişkin bankadan gelen müzekkere cevapları incelendiğinde davalı ...'...

    İcra Hukuk Mahkemesi nezdinde 27/02/2018 tarihli İCRA TAKİBİNE GECİKMİŞ İTİRAZI/ŞİKAYETİ İLE ÖDEME EMRİNİN TEBLİĞ TARİHİNİN 23/02/2018 OLARAK TESPİTİNİ talep ettiği, davacı takip borçlusunun İcra Mahkemesi'ne verdiği dilekçede gecikmiş itiraz deyimini de kullanması HMK'nun 33.maddesi uyarınca hukuki vasıflandırmanın hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili olmayıp başvuru bu haliyle yalnızca 7201 sayılı yasanın 32. maddesine dayalı tebligat usulsüzlüğü şikayetidir.(Hukuk Genel Kurulunun 05/06/2001 tarih 2001/12-258 E , 2001/344 K sayılı ilamı). Zira; İİK'nun 65. maddesi gereğince gecikmiş itirazda bulunabilmek için; tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak muhatabın bir engel nedeniyle itiraz edememesi gerekir. ... 7. İcra Hukuk Mahkemesi'nin ... Esas sayılı dosyasının mahkememize incelenmek üzere gönderilmiş olduğu, İstanbul BAM 22....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/11/2022 NUMARASI : 2022/578 ESAS - 2022/657 KARAR DAVA KONUSU : İtiraz (İcra Takibine Gecikmiş İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine başlatılan takipten 05/09/2022 tarihinde haricen haberdar olduklarını, aynı tarihte dosyaya vekaletname sunarak 06/09/2022 tarihinde borca ve ferilerine itiraz ettiklerini, ödeme emrinin müvekkiline usulsüz tebliğ edildiğini, söyleyerek tebliğ tarihinin 05/09/2022 olarak düzeltilmesini istemiştir....

      Konuya ilişkin Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun Esas no: 2013/17- 1101 Karar no: 2014/716 sayılı ilamında ; "Somut olayda, davalılar haklarında yapılan genel haciz yolu ile icra takibine süresi içerisinde zamanaşımı def’inde bulunarak borca itiraz etmeleri üzerine icra müdürlüğü tarafından takibin durdurulmasına karar verilmiştir. Davacı tarafından süresi içerisinde itirazın iptali davası açıldığı, ancak davalılar Seyfeddin ve Ziver tarafından açılan davaya karşı zamanaşımı def’inde bulunulmadığı anlaşılmaktadır. İcra takibine karşı zamanaşımı def’inde bulunan borçlunun bu itirazının iptali için açılan davada, davacı, zamanaşımı def’inin yerinde olmadığını ileri sürerek itirazın iptali davasını açtığından mahkemece zamanaşımı def’inin yerinde olup olmadığı konusu üzerinde durularak dava karara bağlanacaktır....

      İcra Müdürlüğünün . 2019/13278 Esas sayılı dosyası ile yapılan ilamsız icra takibinde, ödeme emrinin davacının COVİD-19 sebebi ile kız kardeşinde kaldığı 16/03/2020 tarihinde usulsüz olarak Tebligat Kanunu 21. maddesine göre tebliği edildiği, tebligat şerhinde "komşusunun işe gittiği" beyanının yer almakta ise de davacının o tarihlerde home ofis olarak kız kardeşinin evinden çalıştığını, davacının icra takibinden ve gayrimenkulü üzerindeki hacizden 17/07/2020 tarihinde tapu dairesinde işlem yapmak üzere başvurduğunda haberdar olduğunu, takibin davacı ile davalı taraf arasındaki vekalet ilişkisinden kaynaklandığını, ancak davacının borcu bulunmadığını, takibin asıl alacak ve ferileri de dahil olmak üzere tamamına itiraz edildiğini belirterek, gecikmiş itiraz istemlerinin kabulü ile itirazın süresinde yapılarak takibin durdurulduğuna, usulsüz ödeme emri tebligatının iptaline karar verilmesini istemiştir....

      Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davaya konu icra takibinde ödeme emri her ne kadar müvekkilinin aynı konutta yaşadığı eşi Zeliha Dayı'ya tebliğ edilmiş ise de, müvekkilinin eşi ile irtibat kuramadığından takipten 21/09/2020 tarihinde haberdar olduğunu ve aynı tarihte gecikmiş itirazlarını mahkemeye sunduğunu, taraflarınca ödeme emrinin müvekkilinin eşine tebliğ edildiğine dair PTT çıktısı dosyaya sunularak ilk derece mahkemesince çelişkinin giderilmesi amacıyla PTT Adli Birim Tebligat Servisine müzekkere yazılması ve ödeme emrine ilişkin tebligat belgelerinin dosya arasına alınması talep edilmiş ise de, ilk derece mahkemesince çelişkinin giderilmediğini ve eksik inceleme ile davanın haksız olarak reddine karar verildiğini belirterek, istinaf başvurusunu kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava ilamsız icra takibinde geçikmiş itiraz talebine ilişkindir....

      Dava ilamsız takipte gecikmiş itiraz olup mahkemece davanın görev yönünden reddine ilişkin kararın dairemizce bozulması üzerine mahkemece, gecikmiş itiraz iddiasının yerinde olmadığı, borçluya usulüne uygun tebligat yapılmadığının tespiti ile; şikayet tarihinin öğrenme tarihi olan 21/8/2015 olarak belirlenmesine ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir. Ancak borçlunun, usulsüz tebligat şikayetinin; Tebligat Kanunu 32. madde gereğince usulsüz tebligatı öğrendikten itibaren 7 gün içerisinde şikayet yoluna başvurması gerekmesi karşısında, borçlu tebligattan 21/8/2015 tarihinde haberdar olduğunu bildirdiği halde, İİK'nin 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonra 04.09.2015 tarihinde icra mahkemesine şikayette bulunmuştur. O halde, mahkemece şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

        İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/09/2021 NUMARASI : 2021/273 ESAS 2021/497 KARAR DAVA KONUSU : İtiraz (İcra Takibine Gecikmiş İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili hakkında Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2020/197133 Esas sayılı dosyasında takibe başlandığını, taraflarına ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, ödeme emrinin gönderildiği tebligat üzerinde yer alan adresin müvekkili şirkete ait olmadığını ve takipten haciz işlemleri sırasında haberdar olunduğunu, diğer taraftan ödeme emrinde takibe dayanak belgenin onaylı suretinin tarafına gönderilmediğini, takibin İİK 58 ve 61 maddelerine aykırı olduğunu, tüm bu nedenlerle ödeme emri tebliğ tarihinin 04/05/2021 tarihi olduğunun tespiti...

        UYAP Entegrasyonu