Sonuç olarak; Davacının İİK. 65. maddesinde düzenlenen gecikmiş itiraz konusuyla açmış olduğu davada, icra dosyasında davacı borçluya tebligat yapılan dönemde davacının yurt dışında olduğunun sabit olduğu, yasal süresinde davayı açtığı bu sebeple gecikmiş itirazın kabulü ile icra takibinin durdurulmasına karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, Gecikmiş itirazın KABULÜNE, Şikayetçi borçlu hakkında başlatılan Çorlu 4. İcra Müdürlüğünün 2020/5030 Esas sayılı icra takibinin DURDURULMASINA, " karar verildiği görülmüştür....
Gecikmiş itiraz başlığını taşıyan İİK’nun 65. maddesinde “Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir.” düzenlemesine yer verilmiştir. Anılan yasa hükmü gereğince gecikmiş itirazdan söz edilebilmesi için tebligatın usule uygun yapılması, ancak muhatabın bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması ve gecikmiş itirazda bulunacak kişinin mazeretini gösteren delillerle birlikte esasla ilgili itirazlarını ve dayanaklarını, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirmesi zorunludur. Bir başka anlatımla gecikmiş itirazın ön koşulu usulüne uygun bir tebligatın varlığıdır....
İcra Müdürlüğünün 2019/9640 esas numarası ile kendisine gönderilen ödeme emrini 04/09/2019 tarihinde muhtardan teslim aldığını, müvekkilinin kapısına haber kağıdı yapıştırılmadığı için usulüne uygun tebliğ yapılmadığını, usulsüz tebliğ nedeni ile 04/09/2019 tarihinde tebliğ edilmiş sayılmasını talep ettiğini, müvekkilinin davalı şirket ile denetim sözleşmesi olmadığını, takip konusu alacağın sözleşmeye dayalı dayalı alacak olduğunu, dava konusu inşaatta ruhsat ve eklerine aykırı imalat mevcut olduğunu, davalı şirketin denetleme yükümlülüğünü yerine getirmediğini, denetimle ilgili alacak hak etmediğini belirterek, müvekkilinin ödeme emrinin 04/09/2019 tarihinde tebliğ edilmiş kabul edilmesine, müvekkilinin icra takibine süresinde itiraz etmiş sayılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; usulsüz tebliğ şikayetinin reddine, gecikmiş itirazın reddine, dair karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında kooperatif aidat borcunun tahsiline yönelik olarak başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; Duruşma için belli edilen gün ve saatte taraflardan gelen olmadığı görülerek evrak üzerinde inceleme yapılmasına karar verildi. İnceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkili kooperatifin üyesi olan davalının birikmiş aidat borcunu ödemediğini, başlatılan icra takibine de haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile % 40 icra inkâr tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, önce icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş, esasa ilişkin ise müvekkilinin borçlu olmadığını savunmuş, %40 kötüniyet tazminatının tahsilini istemiştir....
Mahkemesin’ce borçlunun başvurusunun gecikmiş itiraz olarak değerlendirilmesi ancak öğrendiği tarihten itibaren 3 gün içerisinde itirazda bulunmadığından gecikmiş itirazın hak düşürücü süreden reddine karar verilmesi gerekçesi ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ile gecikmiş itirazın süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiği görülmüştür....
dairesini düzenleyen hükümlere göre takibin borçlunun ikametgahı olan İstanbul İcra Müdürlüğü'nde açılması gerektiğini, İzmir İcra Müdürlüğü yetkisiz olduğunu belirterek, gecikmiş itirazının kabulüne karar verilmesini istemiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/11/2021 NUMARASI : 2021/252 ESAS 2021/803 KARAR DAVA KONUSU : İtiraz (İcra Takibine Gecikmiş İtiraz) KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili aleyhinde İstanbul 17 İcra Müdürlüğü'nün 2019/20867 sayılı icra dosyası ile başlatılan ilamsız takipte ödeme emrinin işyeri tarafından 04/10/2019 tarihinde alındığını, müvekkiline 08/10/2019 tarihinde iletildiğini, 07/08/2019 ve 03/09/2019 tarihlerinde açık kalp ameliyatı olduğunu, 6 hafta hastanede yatıştan sonra 05/09/2019 tarihinde evde istirahat için taburcu edildiğini, 05/11/2019 tarihinde kadar raporlu olduğunu, takip dayanağı kiracı ev sahibi ilişkisinin 01/02/2017 tarihinde son bulduğunu, aylık kira bedelinin 2250 TL olduğunu, borcunun...
İİK'nun 65. maddesinde; "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise, paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir" hükmü yer almaktadır. İİK'nun 65. maddesine dayanan gecikmiş itirazda, muhatabın, bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememesi halinde mazeretini gösterir delillerle birlikte, esasla ilgili itirazlarını ve dayanaklarını, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Gecikmiş itiraz, süresinde yapılmış ise, icra mahkemesi borçlunun bildirdiği mazeretin haklı olup olmadığını inceler. Mazereti kabul ederse icra takibi durur. Bu durumda alacaklı ancak itirazın kaldırılması veya itirazın iptali yoluna gidebilir. Somut olayda, ödeme emri davacıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup, davacının ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine dair bir iddiası bulunmamaktadır....
Mahkemenin 28.05.2013 tarih ve 2013/521 Esas-2013/544 Karar sayılı ilk kararı ile; yasal (5) günlük süreden sonra açıldığı gerekçesiyle davanın süre yönünden reddine hükmedilmiş, kararın temyizi üzerine, Dairemizin 21.10.2013 tarih ve 2013/23593 Esas- 2013/32691 Karar sayılı ilamı ile; itiraz dilekçesi içeriğinden borçlunun başvurusunun gecikmiş itiraz niteliğinde olduğu, ancak mahkemece bu konuda bir inceleme ve değerlendirme yapılmadığı, borçlunun ibraz ettiği deliller de değerlendirilmek suretiyle İİK.nun 65. maddesine dayalı gecikmiş itiraz başvurusunun incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği nedeniyle karar bozulmuştur.HMK'nun 26. maddesine göre; "Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir."...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine bir adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine başvurarak kendisine yapılan (10) örnek ödeme emri tebligatından il dışında olması sebebiyle geç haberdar olduğunu belirterek gecikmiş itirazla birlikte imzaya itiraz sebeplerini ileri sürdüğü, mahkemece istemin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 168/4. maddesine göre borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde imzanın kendisine ait olmadığına yönelik icra mahkemesinde itirazda bulunabilir....