Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir. Dosya ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının, fatura alacağından kaynaklı davalı aleyhine başlattığı icra takibine davalının itirazı sonucunda işbu davayı açtığı görülmüştür. Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesinde davacının takibe konu faturaları taraflar arasında imzalanan sözleşme ve taahhütnamelere uygun olarak düzenlediği, davacının davalıdan icra takip tarihi itibariyle 1.406,02 TL asıl alacak, 38,46 TL gecikmiş gün faizi olmak üzere toplam 1.444,48 TL alacağının bulunduğu tespit edilmiştir....
Şti. oldukları, alacak tutarının 6.337,19 TL kaçak elektrik bedeli, 131,81 TL gecikmiş gün faizi ve 23,73 TL faizin KDV'si olmak üzere toplam 6.492,73 TL olduğu, takibin ... nolu sözleşmeye dayandığı, ödeme emrinin takip borçlusu şirkete 05/04/2022 tarihinde tebliğ edildiği, takip borçlusu vekilinin 11/04/2022 tarihinde yetkiye, borca ve takibe itiraz ettiği, 12/04/2022 tarihinde ile icra takibinin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür. İcra takibindeki borca itiraz dilekçesinin takip alacaklısı vekiline tebliğ edilememesi ve dava tarihi dikkate alındığında iş bu itirazın iptali davasının İİK'nun 67/1. maddesi uyarınca 1 yıllık yasal hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık İstanbul İcra Dairesi'nin yetkili olup olmadığı, davacının davalıdan kaçak elektrik kullanımı nedeniyle alacaklı olup olmadığı, icra takibine yapılan itirazın iptalinin gerekip gerekmediği, davacının İİK'nun 67/2....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 65. maddesi gereğince borca gecikmiş itiraza ilişkindir. Ödemiş İcra Müdürlüğünün 2021/6247 E. sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı davalı tarafından borçlu davacı şirket aleyhine 202.462,64 TL asıl alacak üzerinden başlatılan ilamsız icra takibi olduğu, 7 örnek ödeme emrinin borçlu şirkete e-tebligat ile 09/11/2021 tarihinde tebliğ olunduğu anlaşılmıştır. İİK'nun 65. maddesinde; "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise, paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir" hükmü yer almaktadır. İİK'nun 65. maddesine dayanan gecikmiş itirazda, muhatabın, bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememesi halinde mazeretini gösterir delillerle birlikte, esasla ilgili itirazlarını ve dayanaklarını, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi -KARAR- Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih ve 2014/1 sayılı Kararı'nın dayanağı olan 2797 sayılı Yargıtay Yasası'nın 14. maddesini değiştiren 6110 sayılı Yasa'nın 8. maddesinde, daireler arası iş bölümünün belirlenmesinde mahkeme kararındaki nitelendirmenin esas alınacağı öngörülmüştür. Mahkemenin nitelendirmesine göre, uyuşmazlık; kambiyo takibine dayalı icra takibine vaki gecikmiş itiraza ilişkin olup, hüküm İcra Hukuk Mahkemesince verilmiş olduğundan, hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 12. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 19.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Müdürlüğü'nün 2015/1988 esas sayılı dosyası ile 3.794.82 TL asıl alacak ve 74.00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.868.82 TL alacak için genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başvurduğu, borçluya ödeme emrinin 26.08.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun icra takibine 07.09.2015 tarihinde itiraz ettiği tespit edilmiştir. ... İcra Müdürlüğü kanalıyla muhabere yoluyla icra müdürlüğüne ulaşan borçlu itirazı üzerine ... (...) İcra Müdürlüğünce 26.10.2015 tarihinde borçlunun itirazının süresinde olmadığı gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiştir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu 62. maddesinde itirazın süresi ve şekli, 65.maddesinde gecikmiş itirazın nasıl yapılacağı düzenlenmiştir. 66. maddesinde ise süresi içerisinde yapılan itirazın icra takibini durduracağı, itiraz süresinde değilse alacaklının talebi üzerine icra memurunun takip işlemlerine alacağın tamamı için devam edeceği düzenlenmiştir. Borçlunun itirazı süresinde olmadığından reddedilmiştir....
Davacı borçlu her şeye itiraz ettiği gibi imzaya da itiraz etmiştir. İmzalar kendisinin olmasına rağmen bu şekilde itiraz etmesi amacının ne olduğunu ortaya çıkarmaktadır.Tüm yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde; öncelikle davacının dava dilekçesindeki aleyhe olan hususları kabul etmediğimizi belirterek , davacı borçlunun gecikmiş itiraz süresi olan 3 günlük hak düşürücü süreyi geçirmiş olduğu Sayın Mahkemece göz önünde bulundurularak takibe yapılan gecikmiş itirazın usülden reddine , eğer Sayın Mahkeme gecikmiş itirazın süresinde yapıldığı kanaatinde ise diğer itiraz talepleri bakımından esastan reddine karar verilmesini talep ediyoruz. " şeklinde beyanda bulunmuştur. İlk derece mahkemesi kararında özetle; UYAP sistemi üzerinden yapılan sorgulamada, davacının mernis adresinin, 20/03/2017 tarihden 14/05/2018 tarihine kadar "Yeşilköy Mh. Yeşilköy Halkalı Cd....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında, kooperatif üyeliğine dayalı aidat borcunun tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı vekili, davalının müvekkili kooperatifin üyesi olduğunu, kooperatife olan aidat borçlarını ödemediğini, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine de itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazlarının iptalini ve %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, kooperatife borcunun olmadığını ve gecikme faizini kabul etmediğini savunarak, davanın reddini ve %40 kötüniyet tazminatının davacıdan tahsilini istemiştir....
SAVUNMA : Davalı şirkete usulüne uygun yapılan tebligata rağmen davaya cevap vermediği, icra dosyasında yapılan itirazda alacaklı görünen tarafa herhangi bir borçlarının olmadığını, alacaklı taraf ile aralarında sözleşme bulunduğunu, bu nedenle takibe, borca, ödeme emrine, faiz oranına ve işlemiş faize itiraz ettiklerini beyan etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, kaçak elektrik kullanımına ilşkin yapılan tespit ve bu hususta düzenlenen tutanağa konu borcun ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK 67 vd maddeleri gereğince iptali talebine ilişkindir. Davacı, davalının kaçak elektrik kullanması sebebiyle müvekkilinin alacağı için icra takibine geçildiğini, davalının haksız bir şekilde icra takibine itiraz ettiği, davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 29/05/2023 NUMARASI : 2023/262 ESAS 2023/263 KARAR DAVA KONUSU : İtiraz (İcra Takibine Gecikmiş İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde özetle; Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2020/59243 esas sayılı dosyası ile kendisine ödeme emrinin gönderildiğini, takip konusu borçtan sorumlu olmadığını, yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığını, kapısına not bırakılmadığını, muhtara verilmediğini, muhtarında kendisini arayıp haberdar etmediğini, 103 davetiyesi gelince haberdar olduğunu, borçlu bir ilgisinin olmadığını, borcun şirkete ait olduğunu, borcun diğer borçluya ait olduğunu beyan ederek hacizlerin kaldırılmasına, takibin durdurulmasına, kötü niyetli takip nedeniyle %20 kötü niyet tazminatının davalıdan tahsiline...
Borçlu adresinde bulunamadığı için ödeme emri onun adına tebligatı kabule yetkili bir kimseye (örneğin, borçlunun eşine) tebliğ edilmiş ve borçlu bir seyahatte olduğu için eşi yedi gün içinde ödeme emrini borçluya verememişse borçlu, seyahatten döndükten sonra ödeme emrini öğrenince (üç gün içinde) gecikmiş itirazda bulunabilir. Buna karşılık, ödeme emri tebliği usulsüz ise örneğin ödeme emri borçlunun komşusuna tebliğ edilmiş ise, bu hâlde borçlunun gecikmiş itiraz yoluna gitmesine gerek yoktur. Borçlunun gideceği yol normal itiraz yoludur. Çünkü usulsüz tebliğde ödeme emrinin tebliğ edildiği tarih, borçlunun usulsüz tebliği öğrendiğini bildirdiği tarihtir ve borçlu için yedi günlük normal itiraz süresi bu tarihten itibaren başlar (Baki Kuru, İcra ve İflâs Hukuku El Kitabı, Ankara, İkinci Baskı, 2013, s.241-242, Arslan vd., s.206-207). 7. Gecikmiş itiraz yazılı veya sözlü olarak icra mahkemesine yapılır....