Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk derece mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, davalı şirket hakkında açılan davanın taraf ehliyeti yokluğu nedeniyle usulden reddine; İzmir 19. İcra Müdürlüğü'nün 2020/2239 E. ve İzmir 15. İcra Müdürlüğünün 2020/2629 E. sayılı dosyalarında takiplerin sürdürülebilmesi ve sonuçlandırılabilmesi için terkin edilen şirketin ihyasının zorunlu olduğu, icra takipleri her ne kadar terkinden sonra başlatılmış ise de, kredi sözleşmesinin terkin tarihinden önce 20/03/2019 tarihinde düzenlendiği, tasfiye memurunun şirketin muhasebecisi de olması nedeniyle kredi sözleşmesinden haberdar olmamasının mümkün olmadığı, kredi sözleşmesi borçları ödenmeden tasfiyenin sonlandırılması usul ve yasaya aykırı olduğundan tasfiye memurunun kusurlu davranarak tasfiyeyi sonlandırdığı, davanın açılmasına sebebiyet verdiği gerekçesiyle davanın kabulü ile şirketin dava konusu iki icra dosyası ile sınırlı olarak ihyasına, ek tasfiye işlemlerini yerine getirmek üzere son tasfiye memuru davalı ......

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tahliye İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, tahliye istekli olarak kira alacağının tahsili için yapılan takibe itiraz edilmemesi ve yasal sürede ödeme yapılmaması nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı borçlunun tahliyesine karar verilmiş, karar davalı tarafından dava dilekçesinin ve duruşma günün usulüne uygun tebliğ edilmediğinden bahisle temyiz edilmiştir....

      Bu durumda, tebligat mazbatasına, tebliğ memuru tarafından beyanda bulunan ve kendisine haber verilen komşunun adı ve soyadı yazılmadığı için Tebligat Kanunu'nun 21/1. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 30/1. maddeleri gereğince, anılan tebliğ işlemi usulsüzdür. Bu durumda, alacaklı vekiline, borçlunun takibe yaptığı itiraza ilişkin tebliğ işlemi usulsüz olup alacaklı vekilinin, bahse konu işlemi öğrenme tarihinden itibaren süresi içinde itirazın kaldırılması isteminde bulunduğu anlaşıldığından, İİK 264/2 maddesi uyarınca, ihtiyati hacizler halen geçerli olup aksi yönde işlem tesis eden icra müdürlüğü kararının iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

        Buna göre satış memurunun görevi yalnızca tapu sicil müdürlüğüne alıcı adına tescil yazısı yazmaktan ibarettir. Tapu harçları ise tescil işlemi sırasında tapu sicil müdürlüğü tarafından tahakkuk ve tahsil olunur. Tapu sicil müdürlüğünün tapu harcı tahakkuk ve tahsili, idari bir işlem olup, anılan işleme karşı yapılacak şikayeti inceleme görevi de idari yargıya aittir. Tapu harçları konusunda, satış memurunun tahakkuk veya tahsil memuru sıfatı bulunmadığından, tapu harçlarının alınıp alınmayacağına karar verme görev ve yetkisi de yoktur. O halde mahkemece, ihale alıcısı tarafından, satış memurunun tapu harcı olarak kesilen miktarın iadesi için yapılan şikayetin yargı yolu nedeniyle reddi gerekirken, işin esasının incelenerek istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsiz ise de, sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir....

          İcra Müdürlüğünün 2015/5251 Esas sayılı dosyasında Lodos Tekstil Ürünleri Konfeksiyon Mam. San. ve T1 hakkında takip başlattığı, Karaman Ticaret Sicil Müdürlüğü'nden gelen yazıda, borçlu şirketin tasfiye edildiğinin bildirildiği, davacının takibe devam edebilmek için ihya davası açmakta hukuki yararının bulunduğu, ihyası talep edilen şirket hakkında yapılan icra takibi bulunması nedeniyle ihyasının TTK'nın 547. maddesi gereğince ek tasfiye niteliğinde olduğu, hak düşürücü sürenin söz konusu olmadığı, bu nedenle ilk derece mahkemesince yapılan icra takibi ve takibe itiraz edilmesi halinde açılacak itirazın iptali davasıyla sınırlı olmak kaydıyla şirketin ihyasına, tasfiye memuruna ücret takdirine yer olmadığına ve kararın ilanına karar verilmesi usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, davalı tasfiye memurunun istinaf başvuru talebinin HMK'nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

          SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra memurunun kusuru nedeniyle tazminat davasının zararın öğrenildiği tarihten itibaren bir yıl içerisinde açılması gerektiğini, davanın öncelikle zamanaşımı nedeniyle reddinin gerektiğini, tazminat talep edilebilmesi için doğan zarar ile kusurlu hareket arasında illiyet bağı bulunması gerektiğini, meydana gelen bir zararın bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

          Dairemizce yapılan değerlendirmede; Şarkışla İcra Dairesinin 2020/124 Talimat sayılı dosyasıyla 04/11/2021 tarihinde haciz işlemi yapıldığı davacı üçüncü kişi tarafından süresi içerisinde istihkak iddiasına ilişkin iş bu davayı açtığı anlaşılmıştır....

          Kooperatifi' nin tasfiye halinde olduğunun belirtildiği ve ekinde gönderilen Ticaret Sicili Gazetesi' nin ... tarih ... sayılı örneğinde tasfiye halinde olduğu belirtildiğinden; a) Tasfiye işlemi tamamlanmamışsa, tasfiye memurunun kimlik ve adres bilgilerinin sorulması ve gerekçeli kararın tespit edilen tasfiye memuruna yöntemince tebliğ edildikten, c)Tasfiye işlemi tamamlanmış ve tasfiye sonu kararı ile kooperatif şirket ticaret sicilinden terkin edilmiş, tüzel kişiliği son bulmuşsa davalı şirketin ihyasının sağlanması ve tasfiye memurunun atanması için davacıya uygun süre verilerek ihya olunduktan sonra gerekçeli kararın adı geçen davalı şirket tasfiye memuruna yöntemince tebliğ edilerek temyiz süresi geçtikten ve gerektiğinde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 432. (HMK 366.) maddesindeki prosedürün işletildikten sonra, gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 21.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            On gün içinde yeterli mal beyan edilmemesi durumunda yapılacak haciz işlemi, alacak miktarını aşacak veya kamu hizmetlerini aksatacak şekilde yapılamaz." hükmü uyarınca Belediye Başkanlığı hakkında başlatılan takipte öncelikle borçlu belediyeye muhtıra tebliğ edilmesi gerektiği, şikayete konu icra takip dosyasında borçlu Belediye Başkanlığına muhtıra tebliğ edilmediği, bu husus sebebiyle borçlu Belediye Başkanlığı tarafından icra dosyasındaki tüm hacizlerin kaldırılması talepli Samsun 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/112 Esas sayılı dosyasında görülen şikayet davasının açıldığı ve derdest olduğu, icra dosyasında öncelikle borçlu Belediye Başkanlığına muhtıra tebliğ edilmesi, tebliğden itibaren yasal 10 günlük süre geçtikten sonra haciz işlemi yapılması gerekirken yasaya aykırı olacak şekilde haciz işlemi yapıldığı, bu halde muhafaza işlemi yapılmamasının sonucu itibariyle doğru olduğu gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....

              TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davacılar tarafından, dava konusu olay nedeniyle ayrıca bir kusur raporu alınmaksızın, müteveffa polis memurunun %50 müterafik kusuru bulunduğunun kabulü ile maddi tazminat istemlerinde indirim yoluna gidilmesinin kabul edilebilir olmadığı, yaşanan olay karşısında hükmedilen manevi tazminat tutarının yetersiz kaldığı, miktar artırım dilekçesiyle faiz isteminde bulunulamayacağına ilişkin bir düzenleme olmadığı, dava dilekçesinde faize ilişkin bir istem bulunmasa dahi dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiği ileri sürülmektedir. Davalı idare tarafından, dava konusu olayın gerçekleşmesinde davacılar yakını müteveffa polis memurunun kusurunun illiyet bağını kestiği, davanın reddi gerektiği, 659 sayılı KHK'nın yürürlük tarihinden sonra karara çıkan davada idarelerine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği ileri sürülmektedir....

                UYAP Entegrasyonu