nedenle tebligatın yasal olarak ancak 10/12/2020 gününün sonunda tebliğ edilmiş sayılacakken, ödemenin 07/12/2020 tarihinde yapıldığını, borçlu konumunda olan müvekkili adına düzenlenen icra emrinin tarafına ait elektronik posta adresine 04/12/2020 tarihinde gönderildiğini, ancak yasal olarak 5 gün geçmediğinden tebligatın yapılmış sayılmadığını, bu nedenlerle Kayseri Genel İcra Müdürlüğü'nün 2020/233756 Esas sayılı icra dosyasından tahsil harcı alınmasına dair 10/12/2020 tarihli memur mualemesinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesi SAYISI : 2020/131 E., 2021/64 K. Taraflar arasındaki icra memur işlemini şikayetten dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulü ile icra dosyasındaki 17.09.2018 tarihli icra memur işleminin iptali ile dosyanın harçsız olarak infazına karar verilmiştir. Kararın davalı alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasına şikayetin reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Kişi T3 şirket vekili tarafından icra müdürlüğünün İİK 96 maddesinin uygulanmasına yönelik kararın ve teminatın değiştirilmesine yönelik kararın iptali ile dava açıldığını, İzmir 8.İcra Hukuk Mahakemesince teminat karşılığında takibin talikine karar verildiği, teminatın icra müdürlüğünce değerlendirilmesi gerektiğinden bahisle karar verildiğini, bu hali ile İİK 99 maddesinin uygulanmasına ilişkin şikayetin reddolunduğunu akabinde icra müdürlüğünden 3. Kişinin istihkak iddiasından vazgeçmiş sayılması gerektiğini bu nedenle yatırılan teminatın ödenmesine ve satış işlemlerinin geçilmesini talep ettiklerini ancak icra müdürlüğünce 30.12.2019 tarihli kararı ile taleplerinin reddine karar verildiğini, daha sonra 3....
Somut olayda; şikayetçilerin, takibin iptali talebi ile birlikte 15 adet taşınmazın satış talebinin kabulüne dair 04/01/2019 tarihli memur işleminin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği, iş bu karar aleyhine istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 11/10/2019 tarih ve 2019/1389 Esas 2019/2835 Karar sayılı kararı ile şikayetçilerin, satış talebinin kabulü yönündeki memur işleminin iptali başvurusunun İİK'nun 363. maddesi gereğince kesin olarak reddine karar verildiği, işbu karara karşı yapılan temyiz başvurusunun da verilen ek karar ile kararın kesin olarak verilmiş olması nedeniyle reddine hükmedildiği görülmektedir....
Dava icra memur muamelesini şikayete ilişkindir. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, Fethiye İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/601 Esas - 2022/48 Karar sayılı kararına dayanılarak tahliye işleminin iptali ve kiralananın kiracı T1 iade ve tesliminin yapıldığının anlaşılmasına, tahliye işleminin iptali ile kiracıya tesliminin dayanağı olan Fethiye İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/601 Esas - 2022/48 Karar sayılı ilamının infazı için kesinleşmesinin gerekmemesine, birleşen dosya davacısının sunduğu kira sözleşmesi ve vergi levhasının her zaman temininin mümkün olup iddiasını ispata yeterli olmamasına, istinaf olunan ilk derece mahkemesinin kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca ayrı ayrı esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 24/05/2021 tarih 2021/110 esas 2021/223 karar sayılı ilamı ile kabulüne karar verildiğini, bu durumda ödeme süresi geçmedikçe alacaklı tarafça haciz istenemeyeceği gibi daha önceden konulan hacizlerin de hükümsüz kalacağını, davalarının kabulünün gerektiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca, Şikayet, 21/06/2021 tarihli memur işleminin iptali istemine ilişkindir. Somut olayda, borçlu aleyhine başlatılan haciz ve tahliye istemli ilamsız icra takibinde, ödeme emrinin davacı borçluya 25/12/2020 tarihinde tebliğ edildiği ve takibin şeklen kesinleşmesi üzerine, borçlunun mal varlıklarına haciz konulduğu, borçlunun itirazının süresinde yapılmadığından reddedildiği, ancak Bursa 10....
Sayılı ve 06/11/2008 tarihli kararıyla bu kanun hükmünü Anayasa'ya aykırı bularak iptal ettiğini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını, satış hariç takibe devam edilmesi yönündeki memur işleminin iptaline karar verilmesini, 5411 sayılı Kanun'un 138. Maddesinin 5. Fıkrası uyarınca memur işleminin mevzuata uygun olduğu düşünülse dahi ilgili madde hükmünün Anayasa'ya aykırılığı nedeniyle iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvurulmasını talep etmiştir. 19.10.2005 tarih ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 138/4. maddesinde “Fonun alacaklı olduğu ve 2004 sayılı İcra İflas Kanunu uyarınca yapılan takiplerde borçlular tarafından yapılan itirazlar satış dışında takip işlemlerini durdurmaz" hükmüne yer verilmiştir. Aynı Kanun'un Geçici 13. maddesinde ise "Sermayesinin yarıdan fazlası kamu kurum ve kuruluşlarına ait olan ya da hisselerinin çoğunluğu üzerinde bu kurum ve kuruluşların idare ve temsil yetkisi bulunan ve özel kanunla kurulmuş bankalarda (Tasfiye Halinde T....
Hukuk Dairesinin 2019/1200 E., 2020/350 K. nolu kararı ile anılan tahliye işleminin iptaline karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, İcra dosyasına sunulan 08.04.2020 tarihli talep ile anılan tahliye kararının kaldırılması, 20.07.2020 tarihli talep ile tahliye edilen taşınmazın müvekkile teslimi talep edildiğini, icra Müdürlüğünün talepleri hakkında karar vermekten imtina etmesi ve taleplerini sözlü olarak reddetmesi üzerine, 23.07.2020 tarihinde yeniden bir talep açıldığını, bu talep hakkında da herhangi bir karar verilmediğini, İcra Müdürlüğünün yasa ve usule aykırı tahliye işlemi dolayısıyla müvekkilin tahliye edilerek mağdur edildiğini, İcra Müdürlüğü tarafından talepleri hakkında karar verilmemesi hakkındaki şikayetlerinin kabulünü, İİK 40. maddesi uyarınca icranın eski hale iadesini, icra Müdürlüğü tarafından yasa ve usule aykırı şekilde gerçekleştirilen tahliye işleminin eski hale iadesi için taşınmazın icra marifetiyle müvekkile teslimine karar verilmesini talep ve dava etmiştir...
Davalı vekili istinafa başvuru dilekçesinde özetle; taraflar arasında devam eden itirazın iptali davasının istinaf incelemesinde ve halen derdest olduğunu, istinaf mahkemesince bu dosyanın lehlerine kaldırılması halinde takip konusu ilamın hükümsüz kalacağını, bu nedenle müvekkilinin taşınmazlarının cebri icra yoluyla sattırılması durumunda telafisi mümkün olmayan zararların doğacağını, yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 16. maddesi uyarınca açılmış memur muamelesine ilişkin şikayettir. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, itirazın iptali ilamı itiraz üzerinde duran icra takibinin devamını sağlayan bir ilam olup, itirazın iptali davasını kazanan alacaklının ilamsız icra takibine devam edilmesini isteyebilmesi için itirazın iptali kararının kesinleşmesinin gerekmeyeceğine, Bodrum 2....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava İİK'nun 16, 62 ve 66. maddeleri uyarınca açılmış memur işleminin iptali istemine yönelik şikayettir....