müdürlüğünce yapılan işlemin İİK’nın 138/2. ve 140. maddesi hükümlerine aykırı olduğu gerekçesiyle, şikayetin kabulü ile icra müdürülüğünün 27.01.2016 tarihli işleminin iptali ile sıra cetveli düzenlenmesine karar verilmiştir....
Davacı ve dava dışı borçlu hakkında başlatılan icra takibinde, 7 örnek ödeme emri T.K'nın 21/1 maddesi gereğince 27/01/2020 tarihinde tebliğ edilmiş, davacı ve diğer borçlu vekili Av. T2 tarafından 04/02/2020 tarihinde borca itiraz dilekçesi verilmiştir. Dava dilekçesinde usulsüz tebligattan, ev adresinde eşe yapılan tebliğ işlemi ile haberdar olunduğu belirtilmiş ve öğrenme tarihi açıkça belirtilmemiş ise de, davacının borca itiraz dilekçesinin verildiği 04/02/2020 tarihinde takipten haberdar olduğu ve bu tarih esas alınsa bile, usulsüz tebliğ işleminin 7 günlük yasal süre içinde şikayet konusu yapılmadığı anlaşıldığından, kararda herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir. Usulsüz tebliğ işleminin icra müdürlüğünce değerlendirilmesi mümkün olmadığından, icra müdürlüğüne yapılan başvuru hukuki sonuç doğurmayacaktır....
İcra Dairesi'nin 2019/5960 esas sayılı dosyasında 30/11/2020 tarihli memur işleminin iptaline/kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; şikayetin reddine, dair karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı; davacı vekili yasal süresi içerisinde istinaf talebinde bulunmuş, gerekli harçlar yasal süresinde yatırılmıştır. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmaz haczi nedeniyle 08.07.2020 tarihinde satış talebinde bulunulduğunu, taşınmaz malın satışının gerçekleştirilmesinde hukuken bir engel bulunmadığını, icra mahkemeleri doğan uyuşmazlıkları sınırlı ve biçimsel olarak incelemeye ve karara bağlamaya yetkili olup, genel mahkemeler gibi geniş yetkili mahkeme olmadığını belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, 30/11/2020 tarihli memur işleminin iptali istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Borçlu vekili, İcra Mahkemesi'ne başvurusunda, dayanak ilamın kesinleşmeden icra takibine konularak müvekkilinin taşınır, taşınmaz, maaş ve alacaklarına haciz uygulandığını, kararın temyiz edildiğini, teminat mektubu sunularak mehil vesikası alındıktan sonra İcra Müdürlüğü'nce hacizlerin kaldırılmasına karar verildiğini, şikayet üzerine hacizlerin kaldılmasına yönelik memur işleminin iptal edildiğini, bu kararı temyiz ettiklerini, 07.07.2015 tarihinde Yargıtay.......
O halde, davacı alacaklının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkeme kararının HMK 353/1- b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına, anılan husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, şikayetin kabulü ile icra müdürlüğünün 03/08/2022 tarihli işleminin iptali ile icra müdürlüğünce mahcuz taşınmaz üzerindeki tedbire yönelik ilgili mahkemelerinden cebri icra yasağının olup olmadığının sorularak talep hakkında karar verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesisi cihetine gidilmiştir....
Dava İİK'nun 16 vd. maddeleri uyarınca açılmış memur işleminin iptali istemine yönelik şikayettir. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, şikayete konu haciz işleminin uygulandığı banka hesabının adi ortaklığa ait olmasına, ortakların kişisel borcundan dolayı adi ortaklığa ait banka hesabına haciz konulamayacağına, davacının daha sonra hissesini devretmiş olmasının sonuca etkili bulunmamasına, ilk derece mahkemesinin kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
İcra Müdürlüğüne devredilerek 2017/33633 Esası aldığını, takibin durdurulmasının üzerinden yaklaşık 6 yıl geçtikten sonra 25.10.2022 günü tarafına aynı içerikli Kadınhanı İcra Müdürlüğünün 2022/344 Esas sayılı dosyasından ödeme emri gönderildiğini, bugüne kadar yetki itirazının kabulü ile yetkili Kadınhanı İcra Müdürlüğüne gönderilmediğini, hakkında herhangi bir itirazın kaldırılması yada itirazın iptali davası açılmadığını, alacaklı kurum vekilinin 12.10.2022 tarihinde dosyanın yetkili Kadınhanı İcra Müdürlüğüne gönderilmesini talep ettiğini, icra müdürlüğünün 13.10.2022 tarihli kararı ile talebin kabul edildiğini, icra memurunun işleminin hukuka açıkça aykırı olduğunu, 11.02.2021 tarihinde başka bir vekil tarafından dosyaya vekaletname ibraz edildiğini, bu sebeple takibin durdurulduğunu talep tarihinde öğrendiklerinin kabulünün mümkün olmadığını, icra müdürlüğünün 13.10.2022 tarihli işleminin iptali ile dosyanın süresi içerisinde yetkili icra müdürlüğüne gönderilmemesi, ya da süresi içerisinde...
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16.maddesi uyarınca icra memur işlemini şikayettir. Somut olayda, şikayete konu 03/08/2022 tarihli icra memur işleminin Uyap sisteminden 13/09/2022 tarihinde öğrenildiği belirtilerek söz konusu işlemin iptali istenmiş, ilk derece mahkemesince Uyap evrak işlem kütüğünden memur işleminin öğrenildiği tarih itibariyle şikayetin yasal 7 günlük sürede yapılmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. Davacı alacaklı vekili, söz konusu şikayetin bir hakkın yerine getirilmemesi niteliğinde olup, süresiz şikayete tabi olduğunu belirterek istinafa konu etmiştir. Şikayete konu memur işlemi davacı alacaklı vekilinin dosyanın yenilenmesi talebinin reddi olup, takip de taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla ipotek takibidir. İİK'nın 150/e maddesine göre; "Alacaklı, taşınır rehninin satışını, ödeme veya icra emrinin tebliğinden itibaren altı ay içinde, taşınmaz rehninin satışını da aynı tarihten itibaren bir yıl içinde isteyebilir.”...
Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak, davalı tarafından tasarrufun iptali davası açıldığını, bu dava neticesinde verilen kararın icra dosyasına sunularak haciz işleminin yapılmasının talep edildiğini ve icra müdürlüğünce müvekkilinin 6/16'lık hissesine haciz konulduğunu, ilam gereği ancak 3/16 hisseye haciz konulabileceğini, taşınmazın tamamına haciz konulmuş ise dava konusu yapılmayan hisselerdeki hacizlerin kaldırılmasını talep ettiklerini, icra müdürlüğünce haczin doğru şekilde olduğundan işlem yapılmasına yer olmadığına karar verildiğini, icra müdürlüğünce taraflarınca yapılan başvuruya istinaden istihkak prosedürünü işletmesi gerekirken bu hususu gözardı ettiğini ve dava açılmasına sebebiyet verdiğini, yapılan hatalı işlemin iptali ve haczin kaldırılması taleplerinin mahkemece icra müdürlüğü işleminin usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle reddedildiğini, mahkeme kararının hukuka aykırı olduğunu, davalı T5 tarafından müvekkiline yapılan tasarrufun iptali dosyasındaki...
İDDİANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı takip borçlusu hakkında İpsala İcra Müdürlüğünün 2020/40 Esas sayılı dosyasında takip başlattıklarını, icra müdürlüğünce 08/02/2020 tarihli karar ile takibin faiz yönünden durdurulmasına karar verildiğini, bu kararın İİK 62.maddeye aykırı olduğunu, borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun o kısmın miktarını açıkça göstermesi gerektiğini, aksi taktirde itiraz etmemiş sayılacağını, borçlunun itiraz dilekçesinde talep edilen alacağın ne miktarına itiraz ettiğini açıkça belirtmediğini, itirazın geçersiz olduğunu söyleyerek icra müdürlüğünün kararının kaldırılmasını istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; ''Dava; kısmi itiraz üzerine, müdürlükçe verilen faiz yönünden takibin durdurulmasına dair memur işleminin şikayetine ilişkindir....