WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, icra kefaletiyle ilgili başvurunun esasının incelenmesi, kefalet tutanağının, kefaletin şeklini düzenleyen Türk Borçlar Kanunu'nun 583. maddesinde belirtilen şartlarda düzenlenip düzenlenmediğinin belirlenmesi, anılan kefalet işleminin İİK'nun 38. maddesi anlamında ilam mahiyetindeki belgelerden olup olmadığının tespit edilmesi gerekir. Somut olayda, mahkemece icra kefaletinin usulsüzlüğü doğru tespit edildiğinden şikayetin kabulü ile icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken, icranın geri bırakılmasına karar verilmesi bozmayı gerektirir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile....3....

    İcra Müdürlüğü'nün ... E. ( dava dilekçesinde sehven icra numarası ... yazılmıştır. ) sayılı icra takip dosyasıyla icra takibi yaptıklarını, davalı kefilin kefaletinin kat ihtarnamesinde belirtilen “araç kredisi ve business kart” kredilerini kapsamadığını, sadece ihtarnamenin 1,2,4. maddelerinde belirtilen taksitli ticari kredi ve esnek ticari kredi kısımlarını kapsadığını, davalının takibe itiraz ederek takibi durdurduğunu, itirazın haksız olduğunu, bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına ve %20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. GEREKÇE: Davalı asil cevap dilekçesinde özetle; davaya konu olan davacı bankanın ... Şubesi'nden kullanılan kredinin asıl borçlusunun kardeşi ... olduğunu, işbu davanın konusunu oluşturan İzmir ... İcra Md'nün ... E sayılı icra dosyasıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla asıl borçlu ve kendi hakkında takip yapıldığını, ayrıca yine kendisi hakkında İzmir ... İcra Md'nün ......

      ın kefaletinin bulunduğu 27/05/2008 ve 13/09/2010 tarihli genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağı bulunmadığı, borcun kaynağı olan 15/04/2015 tarihli genel kredi sözleşmesinde ise anılan davalının kefaletinin bulunmadığı, anılan davalının 27/05/2008 ve 13/09/2010 tarihli genel kredi sözleşmelerindeki kefaletlerinin 15/04/2015 tarihli genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcu kapsamadığı, davalı ...'ın kefaletinin bulunmadığı sözleşmeden kaynaklanan borçtan sorumlu tutulamayacağı, anılan davalının icra takibine itirazının haklı olduğu gözetilerek davalı ... hakkında açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiş ise de, istinafa gelenin sıfatı ve aleyhe kaldırma yasağı gözetilerek bu husus eleştirilmekle yetinilmiştir....

        Hukuk Dairesi'nin kaldırma kararı doğrultusunda; Dosyanın Bankacı ve Hesap Uzmanı bilirkişi heyetine tevdi ile eksikliklerin giderilerek rapor düzenlenmesi istenmiş, bilirkişi heyeti tarafından sunulan 27/12/2021 tarihli raporda özetle: taleple bağlılık kuralı gereğince icra takip tarihi itibariyle davalı bankanın dava dışı asıl borçlu firmadan icra takip tarihi itibariyle hasat kart kredisinden kaynaklanan 6.325,55 TL asıl alacak + - TL işlemiş temerrüt faiz + - TL BSMV tahakkuku ile Toplam 6.325,55 TL nakit alacağına davacının kefaletinin bulunduğu, dava tarihi itibariyle taleple bağlılık kuralı gereğince Hasat Kart kredisi için icra takip tarihi itibariyle kabul edilen 6.325,55 TL asıl alacak bakiyesine, 13.06.2018 tarihinden 27.12.2018 dava tarihine kadar Toplam 5.900,00 TL tahsilat sağlandığı, % 35,00 temerrüt faiz oranı ile 19.08.2017 İcra Takip tarihinden 27.12.2018 dava tarihine kadar tahsilat tarihleri dikkate alınarak yapılan hesaplamaya göre: Davalı Bankanın Dava dışı...

          Maddesi gereği kefaletinin geçerli olmadığı, bu durumda davanın reddi gerektiği, benimsenen bilirkişi raporuna göre davalı T4 aleyhindeki davanın asıl alacak yönünden taleple bağlı kalınarak, diğer alacak kalemleri yönünden bilirkişi raporunda hesaplanan miktarlar üzerinden kısmen kabulü kısmen reddi gerektiği, takip dayanağı kredi alacağı likit olup davalı borçlunun itirazı haksız olduğundan davacı lehine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle davacının davalı T3 aleyhindeki davasının reddine, davacının davalı T4 aleyhindeki davasının kısmen kabulü ile kısmen reddine, icra takip dosyasında taleple bağlı kalınarak davalı-borçlu Alpin Şti'nin 72.013,92 TL asıl alacak, 3.527,92 TL işlemiş faiz, 176,40 TL BSMV olmak üzere toplam 75.718,24 TL'ye yönelik itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilen 75.718,24 TL'nin %20'si oranında (15.143,64 TL) icra inkâr tazminatının...

          Maddesi gereği kefaletinin geçerli olmadığı, bu durumda davanın reddi gerektiği, benimsenen bilirkişi raporuna göre davalı.... aleyhindeki davanın asıl alacak yönünden taleple bağlı kalınarak, diğer alacak kalemleri yönünden bilirkişi raporunda hesaplanan miktarlar üzerinden kısmen kabulü kısmen reddi gerektiği, takip dayanağı kredi alacağı likit olup davalı borçlunun itirazı haksız olduğundan davacı lehine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle davacının davalı ... aleyhindeki davasının reddine, davacının davalı .... aleyhindeki davasının kısmen kabulü ile kısmen reddine, icra takip dosyasında taleple bağlı kalınarak davalı-borçlu.... 72.013,92 TL asıl alacak, 3.527,92 TL işlemiş faiz, 176,40 TL BSMV olmak üzere toplam 75.718,24 TL'ye yönelik itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilen 75.718,24 TL'nin %20'si oranında (15.143,64 TL) icra inkâr tazminatının davalı...

            bu sözleşme limiti kapsamında olduğunu, bu halde, takibe konu kredi nedeni ile davalının kefaletinin bulunmadığını, 07.08.2014 tarihli sözleşmeye istinaden kredinin kullandırıldığını kabul etmek gerektiğini, icra takibine konu edilen alacağın davalının kefaletinin bulunduğu sözleşmeden kaynaklanmadığını, icra takibine konu edilmiş olan taksitli ticari kredinin 07.08.2014 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklandığı, davalı Akın KURT’un bu sözleşmeye kefalet vermediğinin anlaşıldığı belirtilmiştir....

            olmamak üzere icra inkar tazminatı hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              Sözleşmesi gereğince kredi kullandırıldığını, davalıların müşterek ve müteselsil kefil olduklarını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine Şabanözü İcra Müdürlüğü’nün 2003/115 Esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibinin davalıların itirazları sonucu durduğunu belirterek itirazın iptaliyle takibin devamına, % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen Şabanözü Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2004/110 Esas sayılı dosyasında davacı vekili, asıl borçlu ... ...’ın kullandığı krediye kefaletlerinden dolayı davalılar aleyhine Şabanözü İcra Müdürlüğü’nün 2003/116 Esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaliyle tazminata karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar ... ve ... sözleşme ile davacı bankaya kefil olarak taahhüt ettikleri meblağın, asıl borçlusu tarafından ödendiğini, takibe konu ve sonradan çekilen krediye kefil olmadıklarını, kefalet süresinin ve miktarının belli olması gerektiğini bildirerek davanın reddini istemişlerdir....

                İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/52 Esas, 2014/130 Karar sayılı kararı ile, davalı ...nin icra kefaletinin geçersizliği ile icra emrinin iptali istemli davasının kabulüne karar verildiği, kararın 17/02/2015 tarihinde kesinleştiği, buna göre davalı ... ... Şirketi icra kefili ve icra takip borçlusu olmadığından, ... ... Şirketi ile davacı arasında organik bağ bulunup bulunmadığı hususunun araştırılması gerekmediği gerekçesi ile davanın kabulü ile mahcuzlar üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmiş, karar davalı alacaklı vekili ile tazminat yönünden davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, üçüncü kişinin İİK'nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir. 1. Yargıtayın ve Dairemizin istikrar kazanan uygulamasına göre; borçlunun, istihkak iddiasına karşı tutumu belirli ise ve duruşmalara dahil edilmesi, işin esasına etki etmeyecekse, davada taraf olarak gösterilmesi gerekli değildir....

                  UYAP Entegrasyonu