İcra Müdürlüğünün 2019/1616 sayılı icra takip dosyası incelendiğinde; davacı tarafından davalı borçlular aleyhine toplam 34.106,20 TL alacağın tahsili talebi ile icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçlu şirkete bila, diğer davalılara ise 12/02/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçluların 15/02/2019 tarihinde takibe konu borca itiraz ettiği, itirazın 7 günlük yasal süre içerisinde yapıldığı, itirazın davacı alacaklı vekiline tebliğ edilmediği, işbu itirazın iptali davasının İİK'nun 67. maddesi uyarınca, itiraz dilekçesinin davacı alacaklı vekiline tebliğ tarihinden itibaren başlayacak olan 1 yıllık hak düşürücü süre olan 01/04/2019 tarihinde açıldığı dosya içeriğiyle sabittir....
İcra Müdürlüğü’nün 2010/7984 sayılı dosyası ile 17.07.2012 tarihinde icra edildiğini, ihtiyati haczin yasal süresi içinde icra edilmemiş olması nedeniyle kendiliğinden kalktığını, ihtiyati haciz sırasında müvekkilinin ihtiyati haciz baskısı ile şartlı olarak kefaletinin alındığını, kefalet herhangi bir koşula bağlı olmaması gerektiğinden geçerli olmadığını, ihtiyati haciz işleminin infazına yönelik işlemler ile haciz baskısı altında alınan şartlı icra kefaletine ilişkin haciz işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiş, Mahkemece dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; şikayetin kabulü ile, 17.07.2012 tarihinde yapılan ihtiyati haciz işlemlerinin infazına yönelik işlemler ile icra kefaletine ilişkin haciz işleminin iptaline karar verilmiş, karar, alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya alacağını temlik alan, alacaklı ... vekili tarafından borçlu ... ile ... aleyhine ... ....
nun 38. maddesinde icra kefaletlerinin müteselsil kefalet hükmünde olduğu ve ilamların icrası haklarında hükümlere tabi olacağı hususu düzenlenmiştir. İcra kefilliğine ilişkin düzenlemeler ilamların icrasına ilişkin hükümlere tabi olup, buna ilişkin başvurular ise ilama aykırılık iddiası olup, İİK.'nun 16/2 maddesi uyarınca süresiz şikayete tabidir. İcra kefaletinin amacı, icra takibine konu edilen ve anında ödenemeyen bir borcun üçüncü kişi (icra kefili) tarafından ödenmesini sağlamaya yöneliktir. İİK.'nun 38. maddesinde kefaletin şekli hakkında özel bir hüküm bulunmadığından, 6098 sayılı BK'nun 583. maddesi hükmü icra kefilliği içinde geçerlilik şartıdır....
KARAR Davacı, davalı ile birlikte dava dışı üçüncü kişinin aldığı krediye kefil olduklarını, davalının kefil olarak ödediği miktarın yarısını kendisinden istediğini, bu nedenle icra takibi yaptığını, kefalet limiti gösterilmediği için kefaletinin geçersiz olduğunu ileri sürerek, borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, her iki tarafça temyiz edilmiştir. 1-Davalının temyiz itirazlarının incelenmesinde Davacı, dava dışı üçüncü kişinin aldığı krediye kefil olduğunu, ancak kefalet limiti gösterilmediği için kefaletinin geçerli olmadığına belirterek, borçlu olmadığının tespiti talepli bu davayı açmıştır. Mahkeme, davacı kefilin borcun 50.000 TL’sinden sorumlu olduğunu belirterek, davayı kısmen kabul etmiştir. Oysa 14.7.2006 tarihli sözleşmede, davacının 150.000 TL’lik kredi limitinin altında imzası vardır....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili ile dava dışı ... arasında imzalanan genel kredi sözleşmesini davalının müşterek ve müteselsil borçlu sıfatı ile imzaladığını, kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle girişilen icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, katıldığı duruşmada davanın reddini istemiştir....
Esas dosyası ile kefaletinin geçersizliğine dair menfi tespit davası açılmış olması ve bu davada ...'un kefaletinde eş rızasının da alınmadığı belirtilmiş olması göz önüne alındığında; bu davanın bekletici mesele yapılarak sonucunun beklenmesi gerektiğini, müvekkili hakkında .... İcra Müdürlüğünün ... E. sırasına kayıtlı icra takibinde bulunulmuş olduğunu, anılan takip ile müvekkil 1.885.941,78 TL. borca kefil olduğu iddiası ile bu miktar üzerinden sorumlu olmak kaydıyla talepte bulunulmuş olduğunu, ortada geçerli ve ayakta olan bir icra takibi olmaması, dava dayanağı takibin iptal edilmiş olması nedeniyle dava şartı yokluğundan dolayı davanın reddine, her şekilde davacının % 20'den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir. Davacı vekili ... tarihli ıslah dilekçesi ile müflis şirket hakkında yapılan icra takibinin Antalya 5. İcra Hukuk Mahkemesi'nce iptal edilmesi nedeniyle, bu davalı hakkındaki davasını alacak davasına dönüştürmüştür. Mahkememizin ... E- ......
İİK.nun 38. maddesi gereğince icra dairesindeki kefaletler ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabidir. Ancak, usulüne uygun icra kefaleti olsa dahi, hakkında takip yapılan borçlu yönünden takip kesinleşmedikçe icra kefiline icra emri çıkarılamayacağı gibi, borç miktarının henüz belirlenmediği bu halde kefil hakkındaki takibin devamı da mümkün değildir. Bu konudaki Mercii gerekçesi Yasaya uygundur. Ayrıca İİK.nun 20. maddesi gereğince bir müddetin geçmesinden istifade hakkı olan borçlu, bu hakkından vazgeçebilir. Bu vazgeçme 3. şahıslara tesir etmez. Bu nedenle icra kefaletinin geçerli olduğu ve kefil hakkındaki takibin kesinleştiği yönündeki Mercii kararı da doğrudur. Ancak, somut olayda şikayetçi 14.3.2003 tarihli ve borçlu olan kocası Bilal hakkındaki haciz sırasında icra kefili olmuştur. Bu borçlu yönünden takip kesinleştiğine göre, şikayetin tümden reddi yerine, icra kefiline ait araç ve onun maaşı üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesi isabetsizdir....
İcra Müdürlüğünün 2015/3745 Esas sayılı dosyasında icra takibi başlattıklarını, davalının itiraz ederek takibi durdurduğunu, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek davalının itirazının iptali ile %20'den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı davaya cevap vermemiştir....
ın kefaletinin TBK.583. maddesi uyarınca geçersiz olduğunu, takipte 1.030,41 TL fazla istenmiş olduğundan borca yönelik itirazın 1.030,41 TL için haklı olduğunu, 25.085,24 TL toplam alacağın; 24.147,53 TL asıl alacak kısmına takip tarihinden itibaren %30,24 oranında temerrüt faizi uygulanmak suretiyle takibe devam edilebileceği hususu tespit ve rapor edilmiştir. Dosyaya getirtilen yanlara ait tüm deliller, getirtilen icra dosyası, tarafların defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen rapor ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere; taraflar arasındaki hukuki ihtilafın davacı yanın, 17/11/2016 tarihinde davalı borçlular aleyhine ... İcra Dairesinin ... esas sayılı dosyası 26.115,65-TL tutarlı alacağı için icra takibi başlatması karşısında, davalı yanın takibe itiraz etmesi üzerine çıkmış bulunduğu, alacaklı banka ile ... Maddeledi Ltd. Şti....
İcra Müdürlüğünün 2014/14567 sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, takibe dayanak kredi sözleşmesinin müvekkili yönünden geçersiz olduğunu, davalı banka ile dava dışı borçlu ...Asansör Taah. İnş. Otom. Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında akdedilen kredi sözleşmesine istinaden imzalanan 24/06/2013 tarihli kefalet sözleşmesinde eş muvafakati bulunmadığını, eş muvafakati bulunmasının yasal zorunluluk olduğunu, sözleşmenin müvekkili yönünden geçersiz olduğunu, davalı bankanın tacir olup icra takibinden önce kefalet sözleşmesinde eş muvafakati olması gerektiğini bildiğini buna rağmen icra takibinde haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek müvekkilinin ... 9. İcra Müdürlüğünün 2014/14567 sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespitine, davalının haksız ve kötü niyetli takibi nedeniyle %20'den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesi isteğinde bulunmuştur. CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde; ... 9. İcra Müdürlüğünün 2014/14567 sayılı dosyasının ...Asansör Taah. İnş. Otom....