. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili banka ile dava dışı .... ve.... ve müşterek borçlu müteselsil kefil davalı arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun ödenmesi için ihtarname keşide edilerek hesap kat ihtarı ve hesap özetinin tebliğ edildiğini borcun ödenmemesi üzerine davalı aleyhine icra takibine geçildiğini, davalının takibe itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına, icra inkar tazminatına karar tarafından talep ve dava etmiştir. Davalı, davanın reddini istemiştir. Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, banka tarafından dava dışı ....ve.....'...
İcra kefaleti asıl borçlu hakkındaki takibin devamı süresince verilebilir. Borçlu yönünden takibin zamanaşımına uğramış olduğu dönemde dahi icra dosyasına yapılmış icra kefaleti geçerlidir. Takibin icra kefalet tarihinden sonra zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesi de bu yönden sonuca etkili değildir. Somut olayda, şikayetçi ...'ın dosya borcuna takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde 08/09/2008 tarihinde icra kefili olduğu, adı geçene 14.11.2014 tarihinde icra emrinin tebliğ edildiği, her ne kadar takip dosyası 30.10.2008 tarihinden 24.04.2014 tarihli yenileme talebine kadar işlemsiz bırakılmış ve bu tarihten itibaren icra takip işlemlerine devam edildiği asıl takip borçlusu yönünden 15/01/2015 tarihinde zamanaşımı dolayısı ile icranın geri bırakılmasına karar verilmiş ise de bu hususun icra kefaletinin geçerliliğini etkilemediği gibi icra kefili yönünden İİK'nun 39. maddesinde öngörülen on yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmaktadır....
tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davalı ile davacının eşi olan dava dışı ... arasındaki icra takibi esnasında, davacının icra kefili olduğunu, borçlu hakkındaki takip kesinleşmeden icra kefaleti alındığını, kefalet sözleşmesinin de TBK. 583. maddesinde belirlenen şartları taşımadığını, ayrıca davacının şizofren hastası olup fiil ehliyetinin de bulunmadığını, kendisine kefalet sonrasında vasi atandığını ileri sürerek Kırıkkale 3.İcra Müdürlüğü'nün 2014/4339 esas sayılı icra dosyasında davacıdan alınan icra kefaletinin geçersiz olması nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline ve %20 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
e kullandırılan 2006 ve 2008 tarihli krediler olduğunu gördüklerini, müvekkilinin adı geçen tarafından kullanılan 2004 tarihli genel kredi sözleşmesinde kefaletinin bulunduğunu, hesap kat ihtarnamesinde de 2006 ve 2008 tarihli genel kredi sözleşmelerine atıf yapıldığını, kaldıki müvekkilinin kefalet limitinin de 5.000 TL olup kefaletinin bulunduğu sözleşmelerden kaynaklanan borcunu da ödediğini belirterek müvekkilinin ... 2. İcra Müdürlüğü'nün 2012/3388 esas sayılı icra takibine konu olan genel kredi sözleşmelerinden dolayı borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının takibe itiraz etmediğini ve 31.03.2010 tarihinde dosya borcunu kabul ederek icra taahhüdünde bulunduğunu, dava açma süresinin geçtiğini, takibin kesinleştiğini, davacının iddialarının haksız olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir....
İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyasında 08/10/2012 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, borçlu tarafından takibe itiraz edilmemesi üzerine takibin kesinleştiği, davalı alacaklı tarafından dava dışı borçlu hakkında fiili haciz talep edildiği, icra müdürlüğünce 05/02/2013 tarihinde dava dışı borçlunun ikametinde fiili haciz işleminin yapıldığı, haciz sırasında davacının taşınmazda bulunduğu, davacının, dava dışı babasının borcu için başlatılan takipte haciz tutanağı içerisinde icra kefili olmak istediğini bildirdiği ve borcu ödeme taahhüdünde bulunduğu, İcra personeli tarafından yazılan haciz tutanağı içerisinde borç miktarı da belirtilerek taahhüt alındığı ve haciz tutanağının davacı tarafından imzalandığı, alacaklı vekilinin talebi üzerine icra kefili olan davacı aleyhinde icra takip işlemlerinin yapıldığı ve davacıdan bir kısım tahsilat yapıldığı, davacının iş bu dava ile icra dosyasına sunmuş olduğu ödeme taahhüdü ve icra kefaletinin...
İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/388 Esas, 2022/11 Karar sayılı dosyasında verilen şikayetin reddi kararına karşı, davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Bodrum 1. İcra Müdürlüğünün 2014/4485 Esas sayılı dosyasında usulsüz kefalet işleminin yapıldığını, usulsüz icra kefalet tutanağına dayanılarak düzenlenen icra emrinin ve usulsüz icra emrine dayanılarak icra dosyasında davacı taraf adına tesis edilen hacizlerin iptaline karar verilmesini istemiştir....
İcra Müdürlüğü 2010/18103 E. sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalıların itirazı nedeniyle takibin davalı ... hakkında tamamen, davalı ... hakkında ise faiz oranı yönünden durduğunu ileri sürerek davalıların itirazlarının iptaline, %40 icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Noterliği'nin 19/10/2015 tarihli ve 139804 yevmiye numaralı ihtarnamesinin tebliğ edildiğini, belirtilen süreler içinde ödeme yapılmadığından Ankara 27.İcra Müdürlüğü 2016/4385 E, numarası ile icra takibinin başlatıldığını, başlatılan takibe davalının itiraz üzerine takibin durdurulduğunu, takibin haksız olduğunu iddia ederek itirazın iptaline, %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk derece mahkemesince iddia savunma, bilirkişi raporuna ve toplanan tüm delillere göre davacı banka ile dava dışı şahıs arasında imzalanan 18/11/2014 tarihli sözleşmenin davaya konu olduğu, davalının 22/11/2013 tarihli ... sözleşmesinde kefaletinin bulunduğu, kefaletinin tüm şekil şartlarını taşıdığı ve geçerli olduğu, alınan bilirkişi kök ve ek raporlarına göre davacı bankanın alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalı-borçlu vekilinin icra takibine vaki itirazının kısmen iptaline dair verilen kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Dairemiz 24.06.2020 tarih ve ..........
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Şikayetçi icra kefilinin, kefalet tarihinde evli olduğu halde eşinin rızasının alınmadığını ve bu nedenle kefalet işleminin yasaya aykırı şekilde yapıldığını ileri sürerek takibin iptalini istediği, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 38. maddesi uyarınca, ilam hükmünde olan icra kefalet işleminin, ilamlı icra takibine konu edilebilmesi, bir diğer ifade ile icra kefiline icra emri tebliğ edilebilmesi için icra kefaletinin yasada öngörülen şartlara uygun olarak yapılmış olması gerekir....