ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/225 Esas KARAR NO : 2021/1219 DAVA : Sözleşmenin İptali DAVA TARİHİ : 29/01/2019 KARAR TARİHİ : 21/12/2021 K.YAZIM TARİHİ : 17/01/2022 Mahkememizde görülmekte olan Sözleşmenin İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı tarafından Bakırköy .... İcra Müdürlüğünün .... esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan takip nedeniyle Büyükçekmece .... İcra Müdürlüğü'nün ... talimat sayılı dosyasında müvekkilinin kefil sıfatıyla imzasının alındığı, kefaletin geçerli olmadığını, yasal şartları taşımadığını belirterek icra kefaletinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; mahkememizin yetkili olmadığı; davacının yetkilisi olduğu .... Otomotiv Tur. San. Tic. Ltd....
Dairesinin 2019/961 Esas sayılı ilamsız icra dosyasına yöneltilmiş olan itirazının İİK.nun 67/1.maddesi uyarınca kısmen iptali ile, takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, ayrıca alacak likit olduğundan İİK'nun 67.maddesi gereğince alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. H Ü K Ü M ; Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, 1)-Davalının, Ankara......
Davalı ... vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; öncelikle itirazın iptali davası açma süresinin geçtiğini, davaya esas icra takibinin dayanağı olan kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğunu, kefillerin azami miktarları ve müşterek-müteselsil kefil olduklarına dair kendi el ürünleri beyanlarını içermediğini, müvekkilinin yetkilisi olduğu şirketteki paylarının tamamını 11/10/2011 tarihinde devretmiş olması sebebiyle şirket yetkilisi olarak sorumluluğunun dahi icra takip tarihi itibariyle sonlanmış olması karşısında müvekkilinin şahsına karşı kefil sıfatıyla icra takibi başlatılmasının kötüniyetli olduğunu, iptali istenen itiraza esas icra takibinde belirtilen borcun kefil olunduğu ileri sürülen miktardan fazla olduğunu, müvekkilinin davacıya borcu bulunmadığını, zira iddia edilen bakiye borçların zamanında ödendiğini ileri sürerek, davayı, kefaleti ve borcu kabul anlamına gelmemekle birlikte davanın kabulüne karar verilmesi halinde rücu ilişkisi doğması ihtimaline binaen Ankara ......
E. ( dava dilekçesinde sehven icra numarası ... yazılmıştır. ) sayılı icra takip dosyasıyla icra takibi yaptıklarını, davalı kefilin kefaletinin kat ihtarnamesinde belirtilen “araç kredisi ve business kart” kredilerini kapsamadığını, sadece ihtarnamenin 1,2,4. maddelerinde belirtilen taksitli ticari kredi ve esnek ticari kredi kısımlarını kapsadığını, davalının takibe itiraz ederek takibi durdurduğunu, itirazın haksız olduğunu, bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına ve %20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. GEREKÇE: Davalı asil cevap dilekçesinde özetle; davaya konu olan davacı bankanın ... Şubesi'nden kullanılan kredinin asıl borçlusunun kardeşi ... olduğunu, işbu davanın konusunu oluşturan İzmir ... İcra Md'nün ... E sayılı icra dosyasıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla asıl borçlu ve kendi hakkında takip yapıldığını, ayrıca yine kendisi hakkında İzmir ... İcra Md'nün ......
İcra Müdürlüğünün 2015/26585 sayılı icra takip dosyası incelendiğinde; davacı tarafından davalı borçlu ve diğer borçlular aleyhine toplam 20.590,59 TL nakit alacağın tahsili talebi ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 14/12/2015 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlunun 17/12/2015 tarihinde takibe konu borca itiraz ettiği, itirazın 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde yapıldığı, davacı alacaklı vekiline itirazın tebliğ edilmediği, iş bu itirazın iptali davasının itiraz dilekçesinin alacaklı yana tebliğ tarihinden itibaren başlayacak olan 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde, 07/03/2016 tarihinde açıldığı dosya içeriği ile sabittir....
Maddesi gereği kefaletinin geçerli olmadığı, bu durumda davanın reddi gerektiği, benimsenen bilirkişi raporuna göre davalı T4 aleyhindeki davanın asıl alacak yönünden taleple bağlı kalınarak, diğer alacak kalemleri yönünden bilirkişi raporunda hesaplanan miktarlar üzerinden kısmen kabulü kısmen reddi gerektiği, takip dayanağı kredi alacağı likit olup davalı borçlunun itirazı haksız olduğundan davacı lehine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle davacının davalı T3 aleyhindeki davasının reddine, davacının davalı T4 aleyhindeki davasının kısmen kabulü ile kısmen reddine, icra takip dosyasında taleple bağlı kalınarak davalı-borçlu Alpin Şti'nin 72.013,92 TL asıl alacak, 3.527,92 TL işlemiş faiz, 176,40 TL BSMV olmak üzere toplam 75.718,24 TL'ye yönelik itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilen 75.718,24 TL'nin %20'si oranında (15.143,64 TL) icra inkâr tazminatının...
Maddesi gereği kefaletinin geçerli olmadığı, bu durumda davanın reddi gerektiği, benimsenen bilirkişi raporuna göre davalı.... aleyhindeki davanın asıl alacak yönünden taleple bağlı kalınarak, diğer alacak kalemleri yönünden bilirkişi raporunda hesaplanan miktarlar üzerinden kısmen kabulü kısmen reddi gerektiği, takip dayanağı kredi alacağı likit olup davalı borçlunun itirazı haksız olduğundan davacı lehine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle davacının davalı ... aleyhindeki davasının reddine, davacının davalı .... aleyhindeki davasının kısmen kabulü ile kısmen reddine, icra takip dosyasında taleple bağlı kalınarak davalı-borçlu.... 72.013,92 TL asıl alacak, 3.527,92 TL işlemiş faiz, 176,40 TL BSMV olmak üzere toplam 75.718,24 TL'ye yönelik itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilen 75.718,24 TL'nin %20'si oranında (15.143,64 TL) icra inkâr tazminatının davalı...
Davalı vekili, davacının asıl kredi borçlusundan alacağını tahsil etmesi gerektiğini doğrudan müvekkili kefile yönelemeyeceğini, kefalet limiti gösterilmediğinden müvekkilinin kefaletinin geçerli olmadığını belirterek davanın reddine ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda; davanın kabulüne, davalının takibe vaki itirazının iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 14.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra kefaletinin geçersizliği nedeniyle iptali istemi, yargılamayı gerektirmesi nedeniyle genel mahkemede ileri sürülebilecek bir husus olup, dar yetkili icra mahkemesinde değerlendirilemeyeceği, icra kefilliliğinin şekli unsurlarının eksik bulunması halinde, icra emrinin iptali ile yetinilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/1. maddesi uyarınca, ... Bölge Adliye Mahkemesi .... Hukuk Dairesinin 21/05/2018 tarihli, 2018/103 E. - 2018/1169 K. sayılı kararının (KALDIRILMASINA),... 1....
haciz esnasında borca icra kefili olduğu hususu sabit olup davalı alacaklı tarafça takibin devamına yönelik zaman aşımını kesen haciz taleplerinde ve icra takip işlemlerinde bulunulduğu, bu nedenle 10 yıllık zaman aşımı süresinin dolmamış olduğunun anlaşıldığı, davacının icra kefaletinin yasanın aradığı şekil şartlarına uygun olarak düzenlenmediği, haciz baskısı altına verildiği ve asıl borçluya yapılan takibin sonuçsuz kalmadan kefile başvurulamayacağı yönündeki şikayetlerinin incelenmesinde, icra kefaletinin geçersizliği nedeniyle iptali isteminin, yargılamayı gerektirmesi nedeniyle genel mahkemede ileri sürülebilecek bir husus olup, şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurularak iptalinin talep edilemeyeceği, ancak, İİK'nın 38.maddesi uyarınca icra dairesindeki kefaletlerin, müteselsil kefalet niteliğinde olup, ilamların icrası hakkındaki hükümlere tâbi olduğu, icra kefaletinin Borçlar Kanunu'na göre geçerli olmadığından icra emri gönderilemeyeceği şikayetinin, takip konusu belgenin...