A.Ş. arasında akdedilen kredi sözleşmeleri uyarınca müvekkili Banka tarafından borçluya kredi kullandırıldığını, bu sözleşmelerden 20/12/2010, 23/12/2010 ve 29/08/2012 tarihli olanlarında davalının müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzasının bulunduğunu, sözleşmelerden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi üzerine dava dışı asıl borçlu ve diğer kefillerle birlikte davalıya Beşiktaş 17.noterliğinin 17/01/2019 tarih ve 1058 yevmiye numarası ile kat ihtarnamesi keşide edildiğini ve kendilerine usulüne uygun mehil verildiğini, davalıların verilen süre içinde borçların ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı üzerine durduğunu iddia ederek davalının Ankara 9.İcra Müdürlüğü'nün 2019/4948 Esas sayılı icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takip talebinde sorumluluğu ayrıca gösterilen kefalet limiti doğrultusunda davalı yönünden takip talebinde bildirilen tutarlar üzerinden takibin devamına, takip miktarının asgari %20'si oranında icra inkar tazminatının...
İcra Dairesinin 2018/1614 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı T3 Sanayi Ticaret Taahhüt Limited Şirketi tarafından borçlu T1 Mühendislik Müşavirlik Limited Şirketi ile Arma Mimarlık ve İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi hakkında 22/02/2018 tarihinde genel haciz yoluyla 1.088.735,09 TL'nin tahsili için takip başlatıldığı, davanın 22/02/2018 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır. İcra kefaletinin geçersizliği nedeniyle iptali istemi, yargılamayı gerektirmesi nedeniyle genel mahkemede ileri sürülebilecek bir husus olup, şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurularak iptali talep edilemez. Ancak, İİK'nun 38.maddesi uyarınca icra dairesindeki kefaletler, müteselsil kefalet niteliğinde olup, ilamların icrası hakkındaki hükümlere tâbidir. İcra kefaletinin Borçlar Kanunu'na göre geçerli olmadığından icra emri gönderilemeyeceği şikayeti, takip konusu belgenin ilam hükmünde belge olmadığı şikayeti olup, İİK'nun 16/2. maddesi uyarınca süresiz şikayete tabidir....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın genel mahkemede açılması gerekirken icra hukuk mahkemesinde açılmasının usul ve yasaya aykırı olduğu, geçersiz kefaletnameye ilişkin olarak düzenlenen kefaletin iptali isteminin genel mahkemede yargılamayı gerektirdiğini, Adnan Uzun tarafından verilen icra kefaletinin usul ve yasaya uygun olduğunu, şikayetin süresinde açılmadığını, şikayetçiler tarafından icra emrinin iptali talep edilmesine rağmen mahkemece taleple bağlılık ilkesine aykırı olarak takibin iptaline karar verildiğini, İİK 38.maddesi uyarınca icra dairesindeki kefaletler müteselsil kefalet niteliğinde olup ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabi olduğu ileri sürülerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Uyuşmazlık, usul ve yasaya aykırı icra kefaletine dayanılarak davacılar hakkında düzenlenen icra emrinin iptali istemine ilişkindir. İstanbul 12....
İcra kefaletinin geçersizliği nedeniyle iptali istemi, yargılamayı gerektirmesi nedeniyle genel mahkemede ileri sürülebilecek bir husus olup, şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurularak iptali talep edilemez. Ancak, İİK'nun 38. maddesi uyarınca icra dairesindeki kefaletler, müteselsil kefalet niteliğinde olup, ilamların icrası hakkındaki hükümlere tâbidir. Buna göre ilamlı icra takibine konu edilebilmesi, bir diğer ifade ile icra kefiline icra emri tebliğ edilebilmesi için icra kefaletinin yasada öngörülen şekil şartlarına uygun olarak yapılmış olması gerekir....
Davalı ... savunmasında, kefaletinin 08.10.2001 ve 14.04.2003 tarihli sözleşmelere ait olduğunu, bu sözleşmeler ile kullandırılan kredilerin geri ödendiğini ve kefaletinin sona erdiğini, daha sonra borçlu ile imzalanan 11.02.2005 tarihli sözleşme ile kullandırılan krediye ilişkin sorumluluğu olmadığını beyan ederek davanın reddini istemiştir. Davalılar ... ve ..., talep edilen alacağın hangi sözleşmeden kaynaklandığının anlaşılamadığını, aynı sözleşmelere dayalı başkaca icra takibi ve davalar açıldığını, bunların birlikte incelenmesi gerektiğini beyan ederek davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece benimsenen bilirkişi raporuna göre, 12.175....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ: 03.03.2016 K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının üçüncü kişinin bankadan çektiği krediye kefaleti sebebiyle aleyhine icra takibi başlatılması üzerine açılan dava sonunda davacının kefaletinin son bulduğuna ve borçlu olmadığına karar verilmesine rağmen, kredi veren banka tarafından aynı krediye dayalı ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibini devam ettirerek davacıya ait taşınmazları sattırdığını ve banka adına yolsuz tescil ettirdiğini açıklayarak banka adına yolsuz şekilde oluşan ... ada ... parsellere ait tapu kayıtlarının iptali ile tekrar davacı adına tescilini istediğine göre, Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 16.01.2016 tarih, 2016/1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 26.02.2016...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili banka ile davalılardan ... arasında akdedilen kredi kartı sözleşmesinde diğer davalının da kefil olarak yer aldığını, kredi kartı borçlarının ödenmemesi üzerine aleyhlerine girişilen takibe davalıların itirazı sonucu takibin durduğunu belirterek itirazın iptali, takibin devamı ve % 40 oranında icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili, kredi kartı sözleşmesinde kefalet limitinin gösterilmemesi nedeniyle müvekkilinin kefaletinin geçerli olmayacağını bildirerek, davanın reddini savunmuştur. Diğer davalı, davaya cevap vermemiştir....
Uyuşmazlığın kefalet beyanının geçersizliğinin tespiti ile icra emrinin ve takibin iptali talebine ilişkin olduğu görüldü. İİK'nun 38. maddesi gereğince icra dairesindeki kefaletler, ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabidir. Üçüncü kişilerin, icra dairesi önünde takip borçlusunun borcuna kısmen veya tamamen kefil olması, diğer bir ifade ile borcun ödenmesini kısmen veya tamamen üstlenmesi halinde icra kefaleti doğar. İcra kefaletleri, müteselsil kefalet hükmünde olup icra kefaletinin şekli hakkında ise, İcra ve İflas Kanunu'nda özel bir düzenleme bulunmadığından kefalet tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 583 ve 584. maddesi hükümlerinin göz önünde bulundurulması gerekir. TBK'nun 583. maddesine göre; "Kefalet sözleşmesi yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi,gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkil ile dava dışı...Ltd Şti arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesini davalının kefil sıfatıyla imzaladığını, borcun ödenmemesi üzerine davalı ... dava dışı şirket aleyhine başlatılan icra takibine davalının haksız itiraz ettiğini belirterek ... 7.İcra Müdürlüğünün 2015/5263 esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2019/1616 sayılı icra takip dosyası incelendiğinde; davacı tarafından davalı borçlular aleyhine toplam 34.106,20 TL alacağın tahsili talebi ile icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçlu şirkete bila, diğer davalılara ise 12/02/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçluların 15/02/2019 tarihinde takibe konu borca itiraz ettiği, itirazın 7 günlük yasal süre içerisinde yapıldığı, itirazın davacı alacaklı vekiline tebliğ edilmediği, işbu itirazın iptali davasının İİK'nun 67. maddesi uyarınca, itiraz dilekçesinin davacı alacaklı vekiline tebliğ tarihinden itibaren başlayacak olan 1 yıllık hak düşürücü süre olan 01/04/2019 tarihinde açıldığı dosya içeriğiyle sabittir....