İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki takibin iptali ve imhal nedeniyle icranın geri bırakılması uyuşmazlığından dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince; şikayetin kabulü ile Ankara 10. İcra Müdürlüğünün 2020/5618 E. Sayılı dosyasında yapılan takibin icrasının 480.000,00 TL alacak bakımından geri bırakılmasına karar verilmiştir. Kararın şikayetçi borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine hükmedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayetçi borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 33/1. maddesi uyarınca icra emrinin tebliğinden önceki döneme ilişkin icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. Bodrum 2. İcra Müdürlüğü'nün 2020/4019 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davalı tarafından davacı hakkında Bodrum Aile Mahkemesi'nin 2018/501 Esas 2018/592 Karar sayılı ve 10/07/2018 tarihli kararına dayanılarak, 09/11/2018- 09/09/2020 dönemi arası 33.765,91 TL iştirak ve yoksulluk nafaka alacaklarının tahsili için başlatılan ilamlı takip olduğu, icra emrinin 03/11/2020 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, davanın yasal sürede açıldığı anlaşılmıştır. İİK'nın 33. maddesinde; ''İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir....
Devletin cebri icra gücü vasıtasıyla, devlet güvencesinde yapılan ihalede mahcuzu satın alan üçüncü kişinin, takibin iptali, icranın geri bırakılması veya ihaleden sonra borcun ödenmesi nedeniyle doğrudan hiçbir ilişkisi olamaz. Alacaklı tarafından başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takipte borçluların yasal süresinde ... 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/27 Esas sayılı dosyası üzerinden icra emrinin ve takibin iptalini istediği dosyanın karar tarihi itibariyle derdest olduğu, mahkemece tedbir kararı verilmediği, anlaşılmıştır. İİK nun 149/a-1 maddesinin göndermesi ile olayda uygulanması gereken aynı kanunun 33.maddesine göre icra mahkemesine yapılan itiraz icrayı ve satışı durdurmaz. İİK nun 149/a-2 maddesine göre ise, İcra mahkemesinin geri bırakılma isteminin reddine ilişkin kararına karşı istinaf yoluna başvuran borçlu veya üçüncü şahıs, takip konusu alacağın yüzde onbeşi nispetinde teminat yatırmadığı takdirde satış durmaz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı vekili tarafından, İzmir 11.Sulh Hukuk Mahkemesinin 30.05.2007 tarih ve 2007/366-639 sayılı ilamına dayalı olarak ilamlı icra takibi yapıldığı, borçlu ... ...örnek 4-5 nolu icra emrinin 22.06.2007 tarihinde tebliğ edildiği, adı geçen vekilinin ise 30.06.2008 tarihinde icra mahkemesine başvurarak, ilamın gereğinin yerine getirildiği nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır. Başvuru bu hali ile İİK. nun 33/2.maddesine dayalı olarak yapılmış itfa itirazı niteliğindedir....
Yukarıda izah edildiği üzere İstanbul BAM 14 Hukuk Dairesi Başkanlığının 07/01/2019 tarihinde icranın geri bırakılmasına kararı verdikten sonra 04/10/2019 tarih 2018/2318 E 2019/1191 K sayılı ilamı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verdiği dolayısıyla mahkemece verilen icranın geri bırakılması kararının hükümsüz kaldığı bu karardan sonra Yargıtay 19 Hukuk Dairesi nezdinde 2 kez icranın geri bırakılması kararı talep edilmesine karşın her iki talebin reddine karar verildiği bu aşamada icra dosyasında icranın geri bırakılması kararı bulunmamakla icra dosyası içinde bulunan teminat mektubunun paraya çevrilmesi talebinin reddinin usul ve yasaya uyun olmadığı anlaşılmakla davacı şirketin davasının kabulüne karar verilerek aşağıdaki hükmü kurmak gerekmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Davacının davasının KABULÜYLE; Büyükçekmece 2 İcra Müdürlüğünün 2018/19450 esas sayılı dosyasında şikayete konu 18/06/2020 tarihli icra müdürlüğü kararının İPTALİNE" karar verilmiştir...
GEREKÇE: Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü takip yolu ile başlatılan icra takibinde takibin kesinleşmesinden sonraki itfa sebebiyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir....
Kronu olduğu ve takip tarihine kadar ödemelerde hiçbir aksama olmadığının anlaşıldığı, takibe dayanak ilamda hükmedilen nafakanın başka mahkemelerce hükmedilmiş olan nafakalarla tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla tahsiline karar verilmiş olup davacının/borçlunun yabancı ülkede takibe konu dönem için nafaka ödediğinin sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile anılan icra dosyasının icrasının geri bırakılmasına hükmolunduğu görülmektedir. İİK'nun 33. maddesinde; “İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır” hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda, alacaklı ... ve borçlu ...’in ......
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 33. maddesi uyarınca ilamlı icra takibinde alacağın takipten önce ödendiği iddiasıyla icranın geri bırakılması isteğine ilişkindir. İzmir 5. İcra Müdürlüğü'nün 2021/11347 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davalı tarafından davacı hakkında İzmir 3. Aile Mahkemesinin 2018/399 E. - 2018/479 K. sayılı kararına dayanılarak, nafaka alacağının tahsili için başlatılan takip olduğu, icra emrinin 11/11/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise 18/11/2021 tarihinde açıldığı görülmüştür. İİK'nın 33/1. maddesinde, icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/128 Esas 2013/88 Karar sayılı ilamının itirazın iptaline ilişkin olduğu, şikayete konu takipte anılan ilama dayanılarak, yargılama gideri ve vekalet ücreti alacakları yanında, itirazın iptali ilamına konu icra takibinde tahsili istenen asıl alacağın da tahsilinin talep edildiği görülmektedir. Takip dayanağı itirazın iptali ilamı, asıl alacağa ilişkin eda hükmü içermediğinden itiraza konu icra dosyasına sunularak takibin devamının sağlanması gerekir. Bu halde icra emrinin asıl alacak ve faizi yönünden iptali gerektiği gibi, ilamda 141,55 TL yargılama giderine hükmedildiği halde icra emrinde ilama aykırı olarak 551,00 TL yargılama gideri talep edildiğinden fazla talep edilen kısım yönünden de icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde talebin tümden reddine karar verilmesi doğru değildir....
İİK’nun 33/1. maddesinde; “İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir.” düzenlemesi yer almaktadır. Somut olayda, dayanak ilam 26.12.2002 tarihinde kesinleşmiş olup, takip 01.09.2016 tarihinde başlatılmış, icra emri borçluya 07.09.2016 tarihinde tebliğ edilmiştir. Borçlunun icra mahkemesine başvuru tarihinin ise 20.09.2017 olduğu anlaşılmıştır. O halde, İİK’nun 33/1. maddesi uyarınca ilam tarihinden sonraki ve icra emrinin tebliğinden önceki dönemde borcun zamanaşımına uğramış olduğu icra emrinin tebliğinden itibaren yedi günlük süre içinde ileri sürülmediğinden, ilk derece mahkemesince borçlunun zamanaşımı iddiasının süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....