İİK'nun 33/1. maddesinde; icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda; Bölge Adliye Mahkemesince, hükme esas alınan 11.10.2018 tarihli bilirkişi ek raporunda; takip öncesinde nafaka açıklaması ile yapılan toplam 15.160,00 TL'nin, ödeme tarihleri dikkate alınarak nafaka alacağından mahsubu neticesinde, takip tarihi itibariyle 66.040,00 TL asıl alacak ve 11.810,15 TL işlemiş faiz istenebileceği rapor edilmiştir....
Bu itibarla Erzurum İcra Dairelerinin takipte yetkili oldukları anlaşılmakla; davacıların yetkiye itirazlarının ayrı ayrı reddine karar verilmiştir. Öte yandan İİK 150/ı maddesi uyarınca ; alacaklı tarafından borçluya gönderilen hesap kat ihtarnamesine borçlu tarafından itiraz edilmese bile borçlu İİK 149/a maddesi uyarınca itfa veya imhal nedeniyle icranın geri bırakılmasını İcra Mahkemesinden isteyebilir ise de; Kars Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmekte olan dava borcun imhal edildiği anlamına gelmeyeceğinden , dosya kapsamına göre borcun itfa edildiği de ispatlanamadığına göre; davacıların icranın geri bırakılması taleplerinin de ayrı ayrı reddine" şeklinde karar verilmiştir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; icra mahkemesinde görülmekte olan bir davanın aynı konuya ilişkin olsa bile genel mahkemede görülen itirazın iptali davası ile derdestlik oluşturmayacağı, kural olarak icra mahkemesi önüne gelen bir uyuşmazlıkta, genel mahkemelerde açılan davaları bekletici mesele yapamayacağı, iradenin fesada uğratıldığı iddiasının dar yetkili icra hukuk mahkemesince incelenemeyeceği, iddiaların yargılamayı gerektirdiği, davalı ibranamedeki imzayı inkar etmediğinden takip hukuku bakımından söz konusu ibranamenin imzası alacaklısı tarafından ikrar edilmiş ve takipten sonraki dönemde verilmiş bir belge olduğu, icra emrinin tebliğinden sonraki dönemde borcun itfa edilmiş olması nedeniyle istemin kabulüne karar verildiğine göre İİK'nın 33 madde hükmü uyarınca icranın geri bırakılmasına hükmolunması gerekirken, takibin iptali yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu belirtilerek istinaf başvurusunun kısmen kabulü...
İcra Hukuk Mahkemesi SAYISI : 2021/997 E., 2021/1690 K. Taraflar arasındaki icranın geri bırakılması talepli şikayet nedeni ile yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmiştir. Kararın davalı alacaklı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve icranın geri bırakılması talebinin reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayetçi borçlu vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 09/12/2014 NUMARASI : 2014/1279-2014/1206 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı vekili tarafından, çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlunun takibin kesinleşmesinden sonra takip dosyasının işlemsiz bırakıldığını ileri sürerek zamanaşımının oluştuğundan bahisle icranın geri bırakılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, borçluya 19.08.2009 tarihinde tebliğ edilen ödeme emrinin İstanbul 9. icra hukuk mahkemesinin 2009/1546-1572 sayılı kararı ile iptal edildiği, borçluya yeniden ödeme emri gönderilmediğinden takibin kesinleşmediği, zamanaşımı hakkında İİK:m. 71 ve 33/a maddelerinin...
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı borçlunun verdiği taahhüdü ihlal ederek ödemeleri süresi içerisinde yapmadığının sabit olduğunu, yerel mahkeme kararının eksik incelemeye dayalı olduğunu, davanın reddi ile icra takibinin asıl alacak ve faiz yönüyle devamına karar verilmesinin gerektiğini, dava konusu işlemin icra müdürlüğü işlemi olup vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesi gerektiğini, ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Uyuşmazlık, davacı-borçlu hakkında başlatılan kambiyo senetlerine özgü icra takibinde icra takip dosyasından davacıya gönderilen 08/07/2020 tarihli muhtıranın iptali ile itfa nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. Bakırköy 11....
İİK’nun 36. maddesinde de “ İlamı temiz eden borçlu hükmolunan para veya eşyanın resmi bir mercie depo edildiğini ispat eder yahut hükmolunan para veya eşya kıymetinde mercice kabul edilecek taşınır rehin veya esham veya tahvilat veya taşınmaz rehin ve ya muteber banka kefaleti gösterirse veya borçlunun hükmolunan para ve eşyayı karşılayacak malı mahcuz ise icranın geri bırakılması için Yargıtay’dan karar alınmak üzere icra müdürü tarafından kendisine münasip bir mühlet verilir. Bu mühlet ancak zaruret halinde uzatılabilir. Borçlu devlet veya adli müzaharete nail bir kimse ise teminat gösterme mecburiyeti yoktur.” denilmiştir. Bir diğer icranın geri bırakılması hali İİK’nun 33. maddesinde düzenlenmiştir.Madde de “İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile İcra Tetkik Merciine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal ve itfa edildiği itirazlarında bulunabilir....
İİK'nun 33/1. maddesinde; icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği hükmü düzenlenmiştir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :Dava, İİK'nın 33/1. maddesi uyarınca icra emrinin tebliğinden önceki döneme ilişkin itfa nedeniyle icranın geri bırakılması isteğidir. HMK'nın 355. maddesinde "istinaf incelemesinin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılacağı ancak, bölge adliye mahkemesinin kamu düzenine aykırılık bulunması halinde re'sen gözeteceği" düzenlemesine yer verilmiştir. İnceleme konusu olayda; kararın 23/11/2021 tarihinde davacının yüzüne karşı verildiği, davacının süre tutum dilekçesini 02/12/2021 tarihinde verdiği, gerekçeli kararın 06/01/2022 tarihinde tebliğine rağmen, yasal süresi içinde gerekçeli istinaf başvuru dilekçesini vermediği anlaşıldığından, kamu düzeni ile sınırlı inceleme yapılmış, kararda kamu düzeni yönünden bir eksiklik bulunmadığı görülmüştür....
Davalının istinaf istemine gelince; İ.İ.K. m.33/1 uyarınca icra emrinin tebliğinden önceki döneme ilişkin itfa itirazına dayalı icranın geri bırakılmasına ilişkin dava, icra emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük yasal süresi içerisinde açılmıştır. İ.İ.K.'nun 33/1. maddesinde; icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zaman aşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği hükmü düzenlenmiştir. Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, ilama dayalı takipte borcun ödendiği iddiası, İİK'nun 33. maddesinde belirtilen belgeler ile ispat edilmelidir. Yargıtay 12....