İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/02/2021 NUMARASI : 2020/354 E. 2021/163K. DAVA KONUSU : ŞİKAYET (İCRA MEMUR MUAMELESİ) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/375 E. Sayılı dosyasından verilen karara göre, T3'in toplam alacağının 39.077,66 TL olduğunu, İstanbul 2. İcra Müdürlüğü'nün 2020/16544 E. Sayılı dosyasından başlatılan ilamlı icra takibinde asıl alacak 53.923,33 TL üzerinden icra emrinin gönderildiğini, ilama aykırı olarak takip başlatıldığını, belirterek icra emrinin düzeltilmesine karar verilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Bu durumda dayanak mahkeme kararında yer alan bu cümlenin davacı borçlu aleyhine başlatılan icra takibinin dayanağı icra emrinde yer almaması ilama aykırılık oluşturmakla birlikte, anılan eksikliğin takibin ya da icra emrinin iptalini gerektirmediği, çoğun içinde az da vardır kuralından hareketle icra emrine dayanak ilamda yer alan "Dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında bulunan ipotek şerhlerinin bedele yansıtılmasına" cümlesi eklenmek suretiyle icra emrinin düzeltilmesinin yeterli olacağı sonuç ve kanaatine varılarak; şikayetin kısmen kabulü ile icra emrinin düzetilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (BKNZ: Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4....
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra dosyasında ödeme emri asıl borçluya çıkarılmış ise de icra dosyasından herhangi bir haciz işlemi yapılmadan 18/03/2021 tarihindeki talepleri üzerine borçlu vekiline icra emrinin 07/04/2021 tarihinde icra müdürlüğü tarafından elektronik tebligat olarak çıkartıldığını beyan ederek davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Şikayet eden vekilince icra emrinin asile yapıldığı vekile tebliğ edilmediği yönündeki şikayeti dikkate alındığında takip dayanağı ilamda borçlunun vekilinin adının dosya içerisinde yer aldığı anlaşılmış ancak bu durumda icra emirlerinin asile tebliğ işlemi usulsüz olmayıp vekile de icra emrinin sonradan tebliği ile eksik tebliğ işleminin tamamlanması ile yetinmek gerekeceğinden davacının davasının usulsüz tebligat şikayeti yönünden reddine, icra emrinin vekile tebliği suretiyle takibin devamına" dair karar verildiği anlaşılmıştır....
Şöyle ki, 2004 sayılı İcra-İflas Kanunu'nun 76. maddesinde mal beyanında bulunmamak suçu, 338. maddesinde düzenlenen hakikate muhalif beyanda bulunma suçu gibi icra-iflas suçlarında, borçlunun cezalandırılabilmesi için icra emrinin borçlunun vekiline değil, kendisine tebliğ edilmiş olması gerekir (Prof. Dr...., Hukuk Muhakemeleri Usulü, 6. ..., cilt 2, sh: 1280). Cezaların şahsiliği kuralı gereğince, borçlu asilin cezai yönden sorumlu tutulabilmesi için icra emrinin borçlu asile tebliği zorunludur. Bu durumda, cezai yönden işlem yapılabilmesi için icra emrinin asile tebliğ işlemi usulsüz olmayıp, hukuki açıdan vekile de tebliğ edilmemesi noktasında tebliğ işlemi eksikliği söz konusudur. O halde mahkemece, icra emrinin vekile de tebliği suretiyle eksikliğin ikmali yönünde hüküm kurulması gerekirken, yazılı gerekçeyle şikayetin kabulü ile icra emrinin iptaline karar verilmesi doğru bulunmamıştır....
İcra Müdürlüğü'nün 2021/19654 sayılı takibinin ve icra emrinin iptalinin istenildiğini, yerel mahkemece reddedildiğini, bozulan karar ve İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin vermiş olduğu yeni karar incelendiğinde borçlu taraf olan müvekkillerinden talep edilen para miktarının değiştiğini, İstanbul Anadolu 12. İcra Müdürlüğü'nün 2021/19654 sayılı takip başlatılarak icra emrinin gönderilmesi müvekkillerinin mağduriyetine neden olduğunu, bu nedenler doğrultusunda İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, İstanbul Anadolu 12. İcra Müdürlüğü'nün 2021/19654 sayılı icra takibinin ve icra emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe; İİK’nun 40. maddesinin 1. ve 2. fıkrası "Bir ilamın bölge adliye mahkemesince kaldırılması veya temyizen bozulması icra muamelelerini olduğu yerde durdurur....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/411 esas sayılı dosyasında icra emrinin iptali istemi ile dava açtıklarını, mahkemenin 06/03/2019 tarih, 2019/175 karar sayılı kararı ile 06/05/2016 tarihli icra emrinde fazla istenen 22.997,12- TL'nin iptaline icra emrinin bu şekilde düzeltilmesine karar verildiğini, bu arada idare mahkemesi kararının Danıştay 14....
İcra emrinin dayanak ilama aykırı olduğu iddiası, icra emrinin düzeltilmesi ile giderilebilecek bir aykırılık olup, icra emrinin veya takibin iptalini gerektirmediğinden, dava dilekçesindeki talep ile bağlı kalınarak, takibe konu kurum alacağının faiz başlangıç tarihinin 19/02/2019 tahsis onay tarihi olarak kabulü ile, bilirkişi raporunda bu tarih esas alınarak yapılan hesaplamaya göre icra emrinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddedilmesi doğru olmamıştır. Yukarıda açıklanan nedenlerle, kararın usul ve yasaya uygun olmadığı, davacı vekilinin istinaf başvuru nedenlerinin yerinde olduğu anlaşılmakla, HMK'nın 353/1- b/2 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına ve şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; A) 1- Davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b/2 maddesi uyarınca İzmir 1....
İcra Hukuk Mahkemesinin 01.11.2019 tarih ve 2019/774 E. 887 K. sayılı dosyasında; ipotek resmi akit tablosunun tapu dairesince verilmiş resmi örneğinin takip talebine eklenmediği, bu eksikliğin İİK'nun 148. maddesine aykırılık teşkil ettiği gerekçesi ile şikayetçi tarafın takip talebine ipotek belgesinin akit tablosunun tapu idaresince verilmiş resmi örneğinin eklenmemesine yönelik şikayetinin kabulü ile ... 16. İcra Müdürlüğünün 2019/11672 esas sayılı dosyasından gönderilen icra emrinin iptaline, şikayetçi tarafın diğer şikayetlerinin ise alacaklı tarafça usulüne uygun olarak icra emrinin gönderilmesinin talep edilmesi halinde düzenlenecek bir icra emrinin varlığı halinde incelenmesi gerektiği gerekçesiyle sair şikayetleri hakkında bir karar verilmeksizin icra emrinin iptaline karar verildiği görülmüştür....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; gerek müvekkiline gönderilen icra emrinde ve gerek UYAP'ta kayıtlı icra emrinde takibe dayanak ilama atıf bulunmadığını, hatta bu hususun karşı tarafın kabulünde olduğunu, buna rağmen mahkemenin şikayetin reddine karar verdiğini beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Küçükçekmece 4.İcra Müdürlüğü'nün 2020/11155 esas sayılı dosyası UYAP üzerinden incelendiğinde; şikayetçi borçluya 09.09.2021 tarihli icra emrinin gönderildiği, bu icra emrinde ilam bilgilerine yer verilmediği ve bu icra emrinin 16.09.2021 tarihinde ve 20.09.2021 tarihinde iki kez şikayetçi borçluya tebliğ edildiği, daha sonra icra dosyasından 28.09.2021 tarihinde yeni bir icra emri düzenlendiği, bu yeni icra emrinde takibe dayanak ilam bilgilerine yer verildiği, ancak bu icra emrinin şikayetçi borçluya tebliğ edilmediği anlaşılmıştır....
Cezaların şahsiliği kuralı gereğince borçlu asilin cezai yönden sorumlu tutulabilmesi için icra emrinin borçlu asile tebliği zorunludur. Bu durumda icra emrinin asile tebliğ işlemi usulsüz olmayıp, vekile de tebliğ edilmemesi noktasında tebliğ işlemi eksikliği söz konusudur. O halde Mahkemece, icra emrinin vekile tebliği suretiyle eksikliğin ikmali yönünde hüküm kurulması gerekirken, yazılı gerekçeyle şikayetin kabulü ile icra emrinin borçlu yönünden iptaline karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca ÎİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 06/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....