emrinin borçluya tebliği talebinde bulunulduğu, icra müdürlüğünce icra dosyasının talep üzerine yenilendiği, yenileme emri düzenlenerek icra dosyasının 2020/1627 Esas numarasını aldığı, İstanbul 15.İş Mahkemesi'nin ilamı ile kurulan yeni hüküm esas alınarak icra emri düzenlenerek davacı borçluya tebliğe çıkarıldığı, dolayısıyla düzenlenen icra emrinin, yeni esas numarası ile davacı borçlu tarafa tebliğ edildiği, bu durumda davacı borçlu dava dilekçesinde, her ne kadar ortada mükerrer takip söz konusu olduğunu iddia etmişse de ortada mükerrer takibin söz konusu olmadığı, ayrıca davacı dava dilekçesinde yenileme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiş ise de, icra dosyasının kapatılması üzerine alacaklı tarafın talebi ile dosyanın yenilenerek yeni esas numarası aldığı, bu nedenle yenileme kararı ve emrinin usule ve yasaya uygun olduğu , davacı dava dilekçesinde, icra emrindeki faize, faiz oranına ve faiz başlangıç tarihine itiraz etmişse de söz konusu faiz, faiz oranı ve faiz başlangıç...
Somut olayda, icra müdürlüğünce 27/05/2014 tarihinde dosya hesabının yapıldığı, borçlunun şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurarak, dosya hesabının yanlış yapıldığını belirterek müdürlük işleminin iptalini talep ettiği, mahkemece, dosya hesabının, takipte kesinleşen alacak olan 109.885,77 TL üzerinden hesaplanmasının ve icra vekalet ücretininde takip tutarı üzerinden hesaplanmasının doğru olduğu gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. İtirazın iptali ilamında belirtildiği gibi 106.890,57 TL borcun örnek 7 ödeme emrinin tebliğinden önce ödendiği, icra vekalet ücretinin hesaplanmasında da, ödenen bu miktar yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 11/4. maddesinde yer alan düzenleme uyarınca, tarifeye göre belirlenecek ücretin dörtte üçü kadar icra vekalet ücreti belirlenmesi gerekir....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 20/11/2014 gün ve 2014/1023 - 2014/352 sayılı kararı onayan Daire'nin 16/02/2016 gün ve 2015/4000 - 2016/1569 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü: Davacı vekili, davalıların borçlarına karşılık toplam 40.000,00 TL bedelli dört adet çeki keşide ve ciro ederek müvekkiline verdiklerini, söz konusu çeklerin karşılıksız çıkması üzerine bu çeklere dayalı olarak müvekkilinin icra takibi başlattığını, davalıların şikayeti üzerine icra hukuk mahkemesince, çek asıllarının icra kasasında olmaması nedeniyle ödeme emrinin iptaline karar verildiğini, takibin yenilenmesi sonrasında ödeme emrinin davalı ...'...
150/a maddesinde; "Ödeme emrine itiraz hakkında 62 den 72. maddeye kadar hükümler uygulanır.'' düzenlemelerinin mevcut olduğu, bu maddeler bütün olarak nazara alındığında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan ilamsız icra takibinde, her türlü itirazın, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra dairesine yapılmasının zorunlu olduğu, borçlunun icra dairesi yerine icra mahkemesine yaptığı itirazların hukuki sonuç doğurmayacağı, borçlunun ödeme nedeniyle borcun olmadığı yönündeki itirazlarının borca itiraz niteliğinde olduğu ve bu itirazları icra mahkemelerine değil yetkili icra dairelerine yapması gerektiği, icra mahkemelerinin dar ve sınırlı yetkiye sahip olup İİK ve ilgili diğer mevzuatların verdiği yetki çerçevesinde şekli denetim yapıp, genel bir yargılama yetkisine haiz olmaması sebebiyle şikayetçinin ipoteğin kaldırılması itirazının yerinde görülmediği ve son olarak ödeme emrinde herhangi bir usul ve yasaya aykırılığa rastlanılmadığı, ödeme emrinin usulsüz tebliği...
İcra Müdürlüğü'nün 2018/43534 esas sayılı dosyasından gönderilen icra emrinin ilama aykırı olarak fazla talep edilen takip konusu miktarın (1/2'sinin üzerindeki kısımın) icra emrinden çıkarılmasına; 3.087,58 asıl aslacak+1.862,95 işlemiş faizi+1.461,43TL vekalet ücreti+151,90TL faizi+447,86TL yargılama gideri+16,35TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 9.728,07 TL alacaktan davacı-borçlunun sorumlu olduğunun tespitine ve bu şekilde icra emrinin düzenlenmesine" karar verilmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2021/5573 Esas sayılı dosyasında takip başlatıldığını, başlatılan takipte alacak kalemlerinin ve miktarlarının hatalı olduğunu ve ilama uygun olmadığını, icra emrinin iptali gerektiğini takip öncesi faiz miktarının takip talebi ile fazlaca talep edildiğini beyan ederek öncelikle icra emrinin düzeltilmesini aksi halde icra emrinin/takibinin iptaline, tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddialarını kabul etmediklerini beyan ederek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; "Şikayetin reddine, Yasal koşulları oluşmadığından davalı tarafın tazminat talebinin reddine, " dair karar verilmiştir....
İcra Müdürlüğünde 2018/649 Esas sayılı dosya numarası ile ilamlı icra takibinde bulunulduğunu, icra emrinin borçlunun diğer vekiline 26/01/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, icra emrinin içeriğinde; ödeme emrinin hangi icra dairesinden yapıldığını gösteren başlık bulunmadığını, takibe ilişkin dosyanın esas numarasının belirtilmediğini, alacaklı veya vekilinin adres ve IBAN bilgilerinin boş bırakıldığını, ödeme için gerekli olan icra dairesinin hesap bilgileri ve IBAN bilgilerinin boş bırakıldığını, icra müdürünün imza ve mührünün bulunmadığını, icra emrinin usule uygun düzenlenmediğini belirterek, şikayetin kabulüne ve icra emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Ankara 15. İş Mahkemesinin 2020/639 Karar sayılı ilamına istinaden Ankara 29....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davacı aleyhine ilamsız icra takibine gidildiği, davacının ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve takip kesinleşmeden konulan hacizlerin kaldırılması için şikayette bulunulduğu, davacıya çıkartılan ödeme emri tebligat parçasının incelenmesinde muhatabın evde olmaması nedeni ile aynı konutta ikamet eden Melih Gürses'e ödeme emrinin tebliğ edildiği, tebligatı alan kişi ile posta memurunun ayrı ayrı tebligat parçasında imzalarının bulunduğu, tebligatı alan kişi ile muhatabın birlikte ikamet etmediğine yönelik bir iddianın da bulunmadığı, bu nedenle ilk derece mahkemesi kararının yasaya uygun olduğu anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/07/2023 NUMARASI : 2023/55 ESAS 2023/351 KARAR DAVA KONUSU : İcra Emrine İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili aleyhine Kayseri Genel İcra Müdürlüğü'nün 2021/1097 Esas sayılı dosyası ile ilamlı icra takibi başlatıldığını, takibe konu alacaktan 83.000,00 TL'lik kısmın takip tarihinden önce alacaklı vekili de haberdar edilerek vekilin hesabına yatırıldığını ancak takipten önce yatırılan bu ödemeler dikkate alınmadan icra emri düzenlenerek takip yapıldığını bu nedenlerle icra takibinin ve emrinin iptaline, iptali olmadığı takdirde icra emrinin düzeltilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir...
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Borçlu, icra müdürlüğüne itiraz ederek icra takibini durdursa dahi, İİK'nun 58 ve 61. maddelerine dayalı olarak icra mahkemesinden takibin ve ödeme emrinin iptalini talep etmesinde hukuki yararı vardır. İİK'nun 62.maddesi uyarınca, genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde her türlü itirazın ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi günlük sürede icra dairesine bildirilmesi gerekir. Bu kapsamda; mükerrerlik iddiası borca itiraz niteliğinde olup, anılan yasal düzenlemeler gereği ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde İcra Müdürlüğüne yapılması gerekir. İcra Müdürlüğü yerine İcra Mahkemesine yapılan itiraz fuzuli olup bir hukuki sonuç doğurmaz. Takip dosyasının incelenmesinde, takip talebi ve ödeme emrinde işlemiş faiz miktarının yazılı olduğu ve takip sonrası işleyecek faizin de takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yasal faiz olarak açıkça istenildiği görülmektedir....