Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğü'nün 2018/43534 esas sayılı dosyasından gönderilen icra emrinin ilama aykırı olarak fazla talep edilen takip konusu miktarın (1/2'sinin üzerindeki kısımın) icra emrinden çıkarılmasına; 3.087,58 asıl aslacak+1.862,95 işlemiş faizi+1.461,43TL vekalet ücreti+151,90TL faizi+447,86TL yargılama gideri+16,35TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 9.728,07 TL alacaktan davacı-borçlunun sorumlu olduğunun tespitine ve bu şekilde icra emrinin düzenlenmesine" karar verilmiştir....

İcra Hukuk Mahkemesinin 01.11.2019 tarih ve 2019/774 E. 887 K. sayılı dosyasında; ipotek resmi akit tablosunun tapu dairesince verilmiş resmi örneğinin takip talebine eklenmediği, bu eksikliğin İİK'nun 148. maddesine aykırılık teşkil ettiği gerekçesi ile şikayetçi tarafın takip talebine ipotek belgesinin akit tablosunun tapu idaresince verilmiş resmi örneğinin eklenmemesine yönelik şikayetinin kabulü ile ... 16. İcra Müdürlüğünün 2019/11672 esas sayılı dosyasından gönderilen icra emrinin iptaline, şikayetçi tarafın diğer şikayetlerinin ise alacaklı tarafça usulüne uygun olarak icra emrinin gönderilmesinin talep edilmesi halinde düzenlenecek bir icra emrinin varlığı halinde incelenmesi gerektiği gerekçesiyle sair şikayetleri hakkında bir karar verilmeksizin icra emrinin iptaline karar verildiği görülmüştür....

    Cezaların şahsiliği kuralı gereğince borçlu asilin cezai yönden sorumlu tutulabilmesi için icra emrinin borçlu asile tebliği zorunludur. Bu durumda icra emrinin asile tebliğ işlemi usulsüz olmayıp, vekile de tebliğ edilmemesi noktasında tebliğ işlemi eksikliği söz konusudur. O halde Mahkemece, icra emrinin vekile tebliği suretiyle eksikliğin ikmali yönünde hüküm kurulması gerekirken, yazılı gerekçeyle şikayetin kabulü ile icra emrinin borçlu yönünden iptaline karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca ÎİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 06/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      İcra Müdürlüğünün 2021/5573 Esas sayılı dosyasında takip başlatıldığını, başlatılan takipte alacak kalemlerinin ve miktarlarının hatalı olduğunu ve ilama uygun olmadığını, icra emrinin iptali gerektiğini takip öncesi faiz miktarının takip talebi ile fazlaca talep edildiğini beyan ederek öncelikle icra emrinin düzeltilmesini aksi halde icra emrinin/takibinin iptaline, tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddialarını kabul etmediklerini beyan ederek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; "Şikayetin reddine, Yasal koşulları oluşmadığından davalı tarafın tazminat talebinin reddine, " dair karar verilmiştir....

      Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; gerek müvekkiline gönderilen icra emrinde ve gerek UYAP'ta kayıtlı icra emrinde takibe dayanak ilama atıf bulunmadığını, hatta bu hususun karşı tarafın kabulünde olduğunu, buna rağmen mahkemenin şikayetin reddine karar verdiğini beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Küçükçekmece 4.İcra Müdürlüğü'nün 2020/11155 esas sayılı dosyası UYAP üzerinden incelendiğinde; şikayetçi borçluya 09.09.2021 tarihli icra emrinin gönderildiği, bu icra emrinde ilam bilgilerine yer verilmediği ve bu icra emrinin 16.09.2021 tarihinde ve 20.09.2021 tarihinde iki kez şikayetçi borçluya tebliğ edildiği, daha sonra icra dosyasından 28.09.2021 tarihinde yeni bir icra emri düzenlendiği, bu yeni icra emrinde takibe dayanak ilam bilgilerine yer verildiği, ancak bu icra emrinin şikayetçi borçluya tebliğ edilmediği anlaşılmıştır....

      Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 20/11/2014 gün ve 2014/1023 - 2014/352 sayılı kararı onayan Daire'nin 16/02/2016 gün ve 2015/4000 - 2016/1569 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü: Davacı vekili, davalıların borçlarına karşılık toplam 40.000,00 TL bedelli dört adet çeki keşide ve ciro ederek müvekkiline verdiklerini, söz konusu çeklerin karşılıksız çıkması üzerine bu çeklere dayalı olarak müvekkilinin icra takibi başlattığını, davalıların şikayeti üzerine icra hukuk mahkemesince, çek asıllarının icra kasasında olmaması nedeniyle ödeme emrinin iptaline karar verildiğini, takibin yenilenmesi sonrasında ödeme emrinin davalı ...'...

        Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Borçlu, icra müdürlüğüne itiraz ederek icra takibini durdursa dahi, İİK'nun 58 ve 61. maddelerine dayalı olarak icra mahkemesinden takibin ve ödeme emrinin iptalini talep etmesinde hukuki yararı vardır. İİK'nun 62.maddesi uyarınca, genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde her türlü itirazın ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi günlük sürede icra dairesine bildirilmesi gerekir. Bu kapsamda; mükerrerlik iddiası borca itiraz niteliğinde olup, anılan yasal düzenlemeler gereği ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde İcra Müdürlüğüne yapılması gerekir. İcra Müdürlüğü yerine İcra Mahkemesine yapılan itiraz fuzuli olup bir hukuki sonuç doğurmaz. Takip dosyasının incelenmesinde, takip talebi ve ödeme emrinde işlemiş faiz miktarının yazılı olduğu ve takip sonrası işleyecek faizin de takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yasal faiz olarak açıkça istenildiği görülmektedir....

        İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, icra dosyasından gönderilen icra emrinin iptaline ilişkin kararın temyiz edildiğini, takibin iptaline karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle yapılan temyiz incelemesi temyiz sonucunda takibin iptali halinde müvekkilinin telafisi zor durumlara düşebileceğini, bu nedenle ödeme emrinin iptalinin gerektiğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, ödeme emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca icra emrinin iptaline ilişkin karar kesinleşmeden düzenlenen ödeme emrinin iptali şikayetidir. İzmir 17....

        İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/02/2021 NUMARASI : 2020/354 E. 2021/163K. DAVA KONUSU : ŞİKAYET (İCRA MEMUR MUAMELESİ) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 7. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/375 E. Sayılı dosyasından verilen karara göre, T3'in toplam alacağının 39.077,66 TL olduğunu, İstanbul 2. İcra Müdürlüğü'nün 2020/16544 E. Sayılı dosyasından başlatılan ilamlı icra takibinde asıl alacak 53.923,33 TL üzerinden icra emrinin gönderildiğini, ilama aykırı olarak takip başlatıldığını, belirterek icra emrinin düzeltilmesine karar verilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

        Bu durumda dayanak mahkeme kararında yer alan bu cümlenin davacı borçlu aleyhine başlatılan icra takibinin dayanağı icra emrinde yer almaması ilama aykırılık oluşturmakla birlikte, anılan eksikliğin takibin ya da icra emrinin iptalini gerektirmediği, çoğun içinde az da vardır kuralından hareketle icra emrine dayanak ilamda yer alan "Dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında bulunan ipotek şerhlerinin bedele yansıtılmasına" cümlesi eklenmek suretiyle icra emrinin düzeltilmesinin yeterli olacağı sonuç ve kanaatine varılarak; şikayetin kısmen kabulü ile icra emrinin düzetilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (BKNZ: Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4....

        UYAP Entegrasyonu