Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Temyiz Sebepleri Şikayet dilekçesindeki sebepleri tekrar ederek taleple bağlı kalınarak Mahkemece icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken icra emrinin düzeltilmesi şeklinde hukuka aykırı karar verilemeyeceğini beyan edip kararın bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, hukuka aykırı olarak talep edilen icra emrindeki alacak miktarını şikayete ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK'nın 16. maddesi, İİK'nın 41. maddesi 3. Değerlendirme 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 61, 94, 103 ve 104. maddeleri hükümleri gereğince, işveren nakten veya hesaplama yaptığı sırada ödenecek miktar üzerinden istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben kesinti yapmaya mecburdur. 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 8. maddesine göre borçlu işveren, vergi sorumlusu, alacaklı, işçi de vergi mükellefidir....

    İcra dairesine usulsüz tebligat bildirilerek yapılan itiraz öğrenme tarihi icra tarihi icra mahkemesi tarafından düzeltildikten sonra geçerlilik kazanır. Borçlu vekili bu konuda icra mahkemesine herhangi bir başvuru yapmadan icra dairesine başvurmasında icra müdürlüğünün icra takibinin durdurmasına yasal olanak yoktur. Kaldı ki icra dairesi de sehven durdurduğunu icra takibinin devamı kararı almıştır. İcra müdürlüğünün bu kararı almasında yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Bütün bu nedenlerle şikayetçinin şikayetinin reddine" karar verildiği görülmüştür....

    DAVA Borçlu icra mahkemesine başvurusunda, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte, ödeme emrinde icra dairesine ait banka hesap veya IBAN numarasının bulunmadığını ileri sürerek 19.08.2021 tarihli ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı, ödeme emrinde icra müdürlüğünün iban bilgilerinin ve kaşesinin bulunduğunu, bulunmasa bile kusurunun bulunmadığını, ödeme emrinin icra müdürlüğünce hazırlandığını, aleyhe vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini ileri sürerek şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI A....

      Değerlendirme Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçluya gönderilen icra emri, ilama veya takip talebine aykırı ise, borçlu icra emrinin veya ilamlı icra takibinin iptali veya düzeltilmesi için İcra Mahkemesine şikayet yoluna başvurabilir. Somut olayda; takibe konu ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 21.04.2015 tarihli 2014/97 Esas ve 2015/362 Karar sayılı ilamında “......'ın destekten yoksun kalma talebinin kısmen kabulü ile 19.398,83 TL'nin davalı sigorta şirketinden dava tarihinden, diğer davalıdan (...) ise 11.12.2007 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine ...” şeklinde hüküm verildiği, icra emrinde ise bu alacak kaleminin her iki borçludan (davalıdan) ayrı ayrı talep edildiği anlaşılmıştır....

        emrinden çıkartılmak suretiyle icra emrinin düzeltilmesine karar verilmesinde, icra emrini düzenleme görevi icra müdürlüğüne ait olduğundan icra emrinde takip hesabına yer verilmek suretiyle hatalı düzenlenmesine ilişkin sorumluluğun icra müdürlüğüne yükletilmesinde de usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, davacının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b-1. bendi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

        Şikayet olunan vekili, sıra cetvelinin yasaya uygun olduğunu, esasında şikayetçinin takip dosyasında borçluya gönderilen ödeme emrinin tebliğinin usulsüz olduğunu savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, şikayetin reddine dair verilen karar, şikayetçi vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 16.04.2012 gün 2011/4415 E, 2012/7 K sayılı ilamıyla, ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlüklerin diğer alacaklıların alacaklarını haleldâr etmesi durumunda sıra cetveline itiraz aşamasında ileri sürülebileceği, 5. İcra Müdürlüğü'nün 2008/19155 Esas sayılı takip dosyasında borçlu ...'ye çıkan ödeme emri tebligatının usulüne uygun olup olmadığının incelenmesi, usulüne uygun değilse tebligatı öğrenip öğrenmediğinin araştırması gerektiği belirtilerek bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama soncunda dosya kapsamına göre; şikayet olunanın icra dosyasından borçluya gönderilen ödeme emrinin tebliğinin Tebligat Kanunu'nun 21....

          Mahkemece, alınan bilirkişi raporunda tahliye emrinin usulsüz tebliğ edilmesine rağmen rağmen davalı tarafından takip masrafları olan 384,15 TL nin icra dosyasına yatırıldığını, sonrasında ise İcra Mahkemesinin tahliye emrinin tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve tahliye emrine itiraz edilmesi nedeniyle takibin durduğunu, bu nedenle davalının 384,15 TL maddi zararı olduğunun belirtilmesi üzerine davanın kısmen kabulü ile davalının davacıya 384,15 TL maddi, 1000,00 TL manevi tazminat ödemesine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davalı, takip alacaklısı olup; takibe ilişkin taleplerinde yasal haklarını kullanan durumundadır. Davacıya icra dosyasındaki tahliye emrinin, ikametgah adresine çıkarılmadığına ilişkin bir iddia bulunmamaktadır. Takip alacaklısı davalının, tebliğ usulsüzlüğünü denetim yükümü ve buna bağlı olarak da usulsüzlük nedeniyle sorumluluğu söz konusu değildir. Bu görev ve sorumluluk, tebliğ işlemini yapan merciye aittir....

            emrine itirazın kabulünü, icra emrinin iptalini, mahkeme aksi kanaatte ise icra emrinin talepleri doğrultusunda düzeltilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesini talep etmiştir....

            Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/657 E. - 2019/664 K. sayılı ilam taraflarınca icra müdürlüğüne sunulmuş, güncel karar doğrultusunda ve tahsilde tekerrür olmayacak şekilde yeniden icra emri düzenlenerek borçluya tebliği 04.09.2019 tarihinde talep edildiğini, davacı borçlunun şikayetinin temelini oluşturan ''kesinleşen alacağın tüm ferileri ile birlikte 275.218,43- TL olarak tahsil edilmesi'' iddiası ise 09.08.2019 tarihinde gerçekleştiğini, davacı tarafın icra emrinin iptali isteminde hukuki yarar bulunmadığını, davacı borçludan mükerrer para tahsilinin mümkün olmadığını, icra emrinin düzenlenmesi icra müdürlüğünün sorumluluğunda olduğunu, icra emrinin içeriğinden sorumlu olmadığı yerel mahkemece kararda tespit edildiğini, bu bakımdan taraflarına yüklenecek herhangi bir sorumluluk söz konusu olmadığını, davanın icra emrinin iptali olmayıp icra emrinin düzeltilmesine ilişkin olması gerektiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini...

            Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Temyiz incelemesinin duruşmalı yapılmasına işin ivediliği ve niteliği nedeniyle 5311 Sayılı Kanunla değişik İİK'nin 366. maddesi hükmü uygun bulunmadığından bu yöndeki isteğin oybirliği ile reddine karar verildikten sonra işin esası incelendi: Borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; alacaklı tarafından başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte, icra emri ve hesap kat ihtarının tarafına usulüne uygun tebliğ edilmediğini ileri sürerek icra emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi ile başlatılan takibin ve icra iptalini talep ettiği, mahkemece şikayetin kabulü ile icra emrinin şikayetçiye 01.03.2017...

              UYAP Entegrasyonu