Genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde İİK'nın 62. maddesi hükmüne göre; borçlunun itirazını ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yedi günlük süre içerisinde icra dairesine bildirmesi halinde İİK'nın 66. maddesi uyarınca icra müdürü takibi durdurur. İİK'nın 8. ve İcra İflas Kanunu Yönetmeliği'nin 22/2. maddesi gereğince ise; "İcra ve iflas daireleri, yaptıkları muamelelerle kendilerine vaki talep ve beyanlar hakkında bir tutanak yaparlar. Sözlü itirazlar ile talep ve beyanların altları, ilgililer ve icra müdürü veya muavini veya katibi tarafından imzalanır.'' Buna göre; ödeme emrine itiraz dilekçesinin, icra memuruna havale ettirilip icra tutanağına yazdırılmış olması gerekir. Çünkü ödeme emrine itiraz tarihi, itiraz dilekçesindeki tarih olmayıp, bu dilekçenin icra tutanağına geçirildiği tarihtir (HGK 13.5.2009 tarih ve 2009/12-185 E.-2009/182 K.). İcra müdürlüğünce, itiraz dilekçesi tarihinin, önceki bir tarih olarak bildirilmesine itibar edilemez....
İcra dairesine usulsüz tebligat bildirilerek yapılan itiraz öğrenme tarihi icra tarihi icra mahkemesi tarafından düzeltildikten sonra geçerlilik kazanır. Borçlu vekili bu konuda icra mahkemesine herhangi bir başvuru yapmadan icra dairesine başvurmasında icra müdürlüğünün icra takibinin durdurmasına yasal olanak yoktur. Kaldı ki icra dairesi de sehven durdurduğunu icra takibinin devamı kararı almıştır. İcra müdürlüğünün bu kararı almasında yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Bütün bu nedenlerle şikayetçinin şikayetinin reddine" karar verildiği görülmüştür....
Değerlendirme Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçluya gönderilen icra emri, ilama veya takip talebine aykırı ise, borçlu icra emrinin veya ilamlı icra takibinin iptali veya düzeltilmesi için İcra Mahkemesine şikayet yoluna başvurabilir. Somut olayda; takibe konu ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 21.04.2015 tarihli 2014/97 Esas ve 2015/362 Karar sayılı ilamında “......'ın destekten yoksun kalma talebinin kısmen kabulü ile 19.398,83 TL'nin davalı sigorta şirketinden dava tarihinden, diğer davalıdan (...) ise 11.12.2007 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine ...” şeklinde hüküm verildiği, icra emrinde ise bu alacak kaleminin her iki borçludan (davalıdan) ayrı ayrı talep edildiği anlaşılmıştır....
DAVA Borçlu icra mahkemesine başvurusunda, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte, ödeme emrinde icra dairesine ait banka hesap veya IBAN numarasının bulunmadığını ileri sürerek 19.08.2021 tarihli ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı, ödeme emrinde icra müdürlüğünün iban bilgilerinin ve kaşesinin bulunduğunu, bulunmasa bile kusurunun bulunmadığını, ödeme emrinin icra müdürlüğünce hazırlandığını, aleyhe vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini ileri sürerek şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI A....
Şikayet olunan vekili, sıra cetvelinin yasaya uygun olduğunu, esasında şikayetçinin takip dosyasında borçluya gönderilen ödeme emrinin tebliğinin usulsüz olduğunu savunarak, şikayetin reddini istemiştir. Mahkemece, şikayetin reddine dair verilen karar, şikayetçi vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 16.04.2012 gün 2011/4415 E, 2012/7 K sayılı ilamıyla, ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlüklerin diğer alacaklıların alacaklarını haleldâr etmesi durumunda sıra cetveline itiraz aşamasında ileri sürülebileceği, 5. İcra Müdürlüğü'nün 2008/19155 Esas sayılı takip dosyasında borçlu ...'ye çıkan ödeme emri tebligatının usulüne uygun olup olmadığının incelenmesi, usulüne uygun değilse tebligatı öğrenip öğrenmediğinin araştırması gerektiği belirtilerek bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama soncunda dosya kapsamına göre; şikayet olunanın icra dosyasından borçluya gönderilen ödeme emrinin tebliğinin Tebligat Kanunu'nun 21....
Mahkemece, alınan bilirkişi raporunda tahliye emrinin usulsüz tebliğ edilmesine rağmen rağmen davalı tarafından takip masrafları olan 384,15 TL nin icra dosyasına yatırıldığını, sonrasında ise İcra Mahkemesinin tahliye emrinin tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve tahliye emrine itiraz edilmesi nedeniyle takibin durduğunu, bu nedenle davalının 384,15 TL maddi zararı olduğunun belirtilmesi üzerine davanın kısmen kabulü ile davalının davacıya 384,15 TL maddi, 1000,00 TL manevi tazminat ödemesine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davalı, takip alacaklısı olup; takibe ilişkin taleplerinde yasal haklarını kullanan durumundadır. Davacıya icra dosyasındaki tahliye emrinin, ikametgah adresine çıkarılmadığına ilişkin bir iddia bulunmamaktadır. Takip alacaklısı davalının, tebliğ usulsüzlüğünü denetim yükümü ve buna bağlı olarak da usulsüzlük nedeniyle sorumluluğu söz konusu değildir. Bu görev ve sorumluluk, tebliğ işlemini yapan merciye aittir....
emrinden çıkartılmak suretiyle icra emrinin düzeltilmesine karar verilmesinde, icra emrini düzenleme görevi icra müdürlüğüne ait olduğundan icra emrinde takip hesabına yer verilmek suretiyle hatalı düzenlenmesine ilişkin sorumluluğun icra müdürlüğüne yükletilmesinde de usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, davacının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b-1. bendi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
emrine itirazın kabulünü, icra emrinin iptalini, mahkeme aksi kanaatte ise icra emrinin talepleri doğrultusunda düzeltilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesini talep etmiştir....
Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Temyiz incelemesinin duruşmalı yapılmasına işin ivediliği ve niteliği nedeniyle 5311 Sayılı Kanunla değişik İİK'nin 366. maddesi hükmü uygun bulunmadığından bu yöndeki isteğin oybirliği ile reddine karar verildikten sonra işin esası incelendi: Borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; alacaklı tarafından başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte, icra emri ve hesap kat ihtarının tarafına usulüne uygun tebliğ edilmediğini ileri sürerek icra emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi ile başlatılan takibin ve icra iptalini talep ettiği, mahkemece şikayetin kabulü ile icra emrinin şikayetçiye 01.03.2017...
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 07/11/2019 tarih, 2018/437 Esas ve 2019/352 Karar sayılı ilamına aykırı şekilde, müvekkil şirketlere karşı başlatılan takip haksız ve hukuka aykırı olduğunu ve söz konusu icra takibi ve dolayısıyla icra emri, usul ve yasaya aykırı olarak düzenlendiğinden iptal edilmesi gerekirken Tekirdağ İcra Hukuk Mahkemesince icra emrinin düzeltilmesi şeklinde verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ayrıca yerel mahkemesince davalı lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlama uygun şekilde takip yaptıklarını ve icra emrinin hazırlandığını söyleyerek, kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep ederek istinaf talebinde bulunmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İlamların infaz edilecek kısmı hüküm bölümü olup bu kısmın aynen infazı zorunludur....