İcra Müdürlüğü'nün 2020/1125 Esas sayılı dosyası ile taraflar arasındaki kira kontratının özel şartı uyarınca muaccel hale gelen 2020 yılı 2- 3- 4- 5- 6- 7- 8- 9- 10- 11- 12 ayları kira alacaklarının tahsili için icra takibi ikame edildiğini, örnek 13 ödeme emrinin borçlu şirkete tebliğ edildiğini, borçlu tarafın vekili aracılığıyla süresi içinde icra takibine itiraz ederek takibin haksız yere durdurulmasına sebebiyet verdiğini, sırf takibin sürüncemede kalması için takibe haksız ve dayanaksız biçimde itiraz edildiğini beyan ederek itirazın kaldırılmasına, borçlu kiracının işyeri vasıflı taşınmazdan temerrüt nedeniyle tahliyesine, davalı borçlu aleyhine asıl alacağın %20'sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İtirazın iptali davası, normal bir eda (alacak) davası olup takip alacaklısı tarafından ödeme emrine süresi içinde itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılır. İcra ve İflas Kanununun 68 - 68/a’daki belgelerden birine sahip bulunmayan alacaklı itirazın hükümden düşürülmesini sağlayabilmek ve itiraz ile duran icra takibine devam edilmesini isteyebilmek için yalnız itirazın iptali yoluna başvurabilir. Buna karşılık elinde İcra ve İflas Kanununun 68 - 68’de sayılan belgelerden biri olan alacaklı, itirazın iptali için aynı Kanunun 67. maddesi gereğince bir yıl içinde genel mahkemede dava açmak ya da 68 - 68/a maddesi gereğince altı ay içinde itirazın kaldırılması için icra mahkemesine başvurmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Dava tarihine göre itirazın iptali davasında görevli mahkeme, tarafların sıfatına ve takip konusu alacağın miktarına göre belirlenir. Takibin dayanağının kira sözleşmesi olması ya da talebin kira alacağına ilişkin bulunması durumu değiştirmez....
İcra mahkemesi, bu hususu ancak borçlu kiracının süresi içinde ödeme emrine itiraz ederek kira borcunu ödemiş olduğunu (icra dairesine) bildirmiş olması hâlinde ( İİK m. 269/c) inceleyebilir. Aksinin kabulü borçlu kiracının (kira borcu bakımından) ödeme emrine itiraz etmemiş olması ile itiraz etmiş olması arasında hiçbir fark bulunmadığına müncer olmaktadır ki, bu husus iki ihtimali ayrı ayrı düzenlemiş olan kanunun sistemine (İİK m. 269/a ve 269/c) aykırı düşer (Kuru, s. 835)." Davalı kiracıların ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük itiraz süresi içinde takibe itiraz etmemesi ve dahi davalı tarafından gecikmiş itiraz yoluna da gidilmemesi nedeni ile takip konusu borç kesinleşmiş olduğundan, artık 30 günlük yasal süre içeresinde ödeme yapılması zorunludur....
Bu açıklamalar ışığında huzurdaki dava bakımından yapılan değerlendirme sonucu, davacı alacaklının Van İcra Müdürlüğünde borçlulara karşı tek bir takip talebiyle takip başlattığı, bunun üzerine Van İcra Müdürlüğünce her bir borçluya ayrı ayrı ödeme emri tanzim edilip tebliği edildiği, davalılardan T3'ın icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz ettiği, T4'ın ise sadece borca itiraz ettiği Van İcra Müdürlüğünün yetkisine itiraz etmediği mahkememizce tespit edilmiştir. Davalı borçlu T3'ın itirazı üzerine alacaklı dosyanın yetkili Çaldıran İcra Müdürlüğüne gönderilmesini talep etmiştir. Takip dosyası Çaldıran İcra Müdürlüğüne gönderilmiştir. Van İcra Müdürlüğüne sunulan takip talebine binaen bu sefer Çaldıran İcra Müdürlüğü tarafından da her iki borçluya yine ödeme emri gönderilmiş ve her iki borçlu bu sefer süresinde borcun esasına itiraz etmişlerdir. Oysa Çaldıran İcra Müdürlüğüne yetkisizlikle gelen sadece borçlu T3'a ait ödeme emrine yapılan itiraza ilişkin olanıdır....
Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece, her iki borçlunun takibe itiraz etmesine rağmen, alacaklı vekilinin açtığı dava ile davalı borçlu ...'in takibe itiraz etmediği ve hakkındaki takibin kesinleştiği belirterek sadece temerrüt nedeniyle tahliyesine karar verilmesini istediği, tahliyesini talep etme şartlarının oluşmadığı, bu durumda davalı ... yönünden açılan davanın usul yönünden reddine, davalılardan ...'in kiracılık sıfatı bulunmadığı yönünde itiraz ederek hakkındaki davanın reddini istediği, ancak takip dosyasında düzenlenen ödeme emrinin davalı ...'...
Borçlu, takibe karşı usulü dairesinde itiraz etmemiş veya itiraz ve delilleri varit görülmemişse, mahkeme yedi gün içinde faiz ve icra masrafları ile birlikte borcunu ifa veya o miktar meblağın mahkeme veznesine depo edilmesini, borçluya veya iflas davasında kendisini temsil etmiş olan vekiline, dava vicahta devam ediyorsa duruşmada, aksi takdirde tebligat kanunu hükümleri dairesinde yapılacak tebliğ ile emreder. Borçlu imtina ederse ilk oturumda iflasına karar verilir. " hükmü düzenlenmiştir. Taraflar arasında görülen, iflas istemli mahkememizdeki uyuşmazlıkta, tüm dosya kapsamı ve takip dosyası içerisine göre, davacı alacaklının iflas istemli takip yolu ile İstanbul .... İcra Müdürlüğü'nün .......
Borçlu, takibe karşı usulü dairesinde itiraz etmemiş veya itiraz ve delilleri varit görülmemişse, mahkeme yedi gün içinde faiz ve icra masrafları ile birlikte borcunu ifa veya o miktar meblağın mahkeme veznesine depo edilmesini, borçluya veya iflas davasında kendisini temsil etmiş olan vekiline, dava vicahta devam ediyorsa duruşmada, aksi takdirde tebligat kanunu hükümleri dairesinde yapılacak tebliğ ile emreder. Borçlu imtina ederse ilk oturumda iflasına karar verilir. " hükmü düzenlenmiştir. Taraflar arasında görülen, iflas istemli mahkememizdeki uyuşmazlıkta, tüm dosya kapsamı ve takip dosyası içerisine göre, davacı alacaklının iflas istemli takip yolu ile İstanbul .... İcra Müdürlüğü'nün .......
KARAR Davacı, 08.09.2009 tarihli görüşme tutanağı ile davalının kendisine 41.667.00.TL ödemeyi taahhüt ettiğini ancak ödemediğini, alacağının tahsili için icra takibi yaptığını ancak davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini ileri sürerek vaki itirazın iptali ile %40’tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödenmesini istemiştir. Davalı, hak düşürücü süre ve esastan davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davacı alacaklının davalının ödeme emrine vaki itirazını ... 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2009/1113 esas sayılı itirazın kaldırılması davasını açtığı 09.11.2009 tarihinde en geç öğrendiği, öğrenme tarihi ile dava tarihi olan 09.09.2011 tarihi arasında İİK.'nun 67. maddesinde öngörülen 1 yıllık dava açma süresinin geçirildiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. İİK.'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi(icra) İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu hakkında kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatmış olduğu icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine davalı borçlunun yasal süresinde itiraz etmemesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi üzerine karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Alacaklı vekili tarafından, kiracı borçlunun kira borcunu ödemediğinden bahisle icra takibi başlatıldığı, davalıya gönderilen örnek 13 nolu ihtarlı ödeme emrinin davalı borçluya 19.04.2012 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür....
Sigorta AŞ tarafından davacıya ödeme yapıldığı 04.02.2011 tarihine kadar geçen süre için 3095 sayılı kanun 2/2 maddesi uyarınca (taleple bağlı kalınarak %18 ve değişen-azalan oranlarda) işletilecek ticari avans faizinin davalıdan tahsil ile icra takip giderleri ile birlikte davacıya ödenmesine, davalının takibe itirazı haksız olmakla; kabule göre davacı yararına takdir olunan % 40 inkar tazminat tutarı olan 3.800,00 TL nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. İİK. 67/2.maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının dava ederek haklı çıkması zorunludur. Borçlunun kötüniyetle itiraz etmiş olması yasal koşul değildir....