Mahkemece; "Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davanın İcra ve İflas Kanunu madde 341 de düzenlenen hüküm gereği bu suçlarda görevli mahkemenin İcra Ceza mahkemesi olduğu anlaşıldığından mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiştir." şeklindeki gerekçe ile "Mahkememizin görevsizliğine, dosyanın görevli ve yetkili İcra Ceza Mahkemesine gönderilmesine" karar verilmiştir....
a olay günü çekilen resimleri yayacağından bahisle para isteyen mesajlara karşılık gönderdiği suça konu eylemi şantaja uğraması neticesinde mecbur bırakıldığı için gerçekleştirdiğini belirtir mesaj içerikleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde; CMK'nın 223/3-b maddesinde düzenlenen "Yüklenen suçun hukuka aykırı fakat bağlayıcı emrin yerine getirilmesi suretiyle veya zorunluluk hali ya da cebir veya tehdit etkisiyle işlenmesi" halinde ceza verilmesine yer olmadığına hükmedileceği gözetilmeksizin sanığın aksi kanıtlanamayan savunmasına itibar edilmeden sanığın mahkumiyetine hükmedilmesi, Kanuna aykırı ve sanık ... müdafisinin temyiz nedenleri yerinde görülmekle, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayıp sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın 28/02/2019 tarihinde yürürlüğe giren 7165 Sayılı Kanun’un 8. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 304. maddesi gereğince ... Bölge Adliye Mahkemesi 6....
Gereği görüşülüp düşünüldü: Türkiye Cumhuriyet Anayasası'nın 20. ve 22. maddelerinde, kişilerin özel yaşamlarının ve haberleşmenin gizliliği ilkeleri güvence altına alınmış, 38/6. maddesinde, kanuna aykın olarak elde edilen bulguların delil olarak kabul edilemeyeceği ifade edilmiş, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 119/2. maddesinde arama karar veya emrinde; aramanın nedenini oluşturan fiil, aranılacak kişi, aramanın yapılacağı konut veya diğer yerlerin adresi ya da eşya, karar veya emrin geçerli olacağı zaman süresinin açıkça gösterilmesi gerektiği belirtilmiş, aynı Yasanın 206/2-a ve 217/2. maddelerinde de yasa ve hukuka aykırı delillerin hükme esas alınamayacağı açıklanmıştır. 5271 sayılı CMK'nın 116/1. ve devamı maddelerinde, suç delillerinin elde edilebileceği hususunda makul şüphe bulunması halinde şüphelinin veya sanığın üstü, eşyası, konutu, işyeri ve ona ait diğer yerlerin hâkim kararı üzerine veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet Savcısının, Cumhuriyet Savcısına...
Gereği görüşülüp düşünüldü: Türkiye Cumhuriyet Anayasası'nın 20. ve 22. maddelerinde, kişilerin özel yaşamlarının ve haberleşmenin gizliliği ilkeleri güvence altına alınmış, 38/6. maddesinde, kanuna aykın olarak elde edilen bulguların delil olarak kabul edilemeyeceği ifade edilmiş, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 119/2. maddesinde arama karar veya emrinde; aramanın nedenini oluşturan fiil, aranılacak kişi, aramanın yapılacağı konut veya diğer yerlerin adresi ya da eşya, karar veya emrin geçerli olacağı zaman süresinin açıkça gösterilmesi gerektiği belirtilmiş, aynı Yasanın 206/2-a ve 217/2. maddelerinde de yasa ve hukuka aykırı delillerin hükme esas alınamayacağı açıklanmıştır. 5271 sayılı CMK'nın 116/1. ve devamı maddelerinde, suç delillerinin elde edilebileceği hususunda makul şüphe bulunması halinde şüphelinin veya sanığın üstü, eşyası, konutu, işyeri ve ona ait diğer yerlerin hâkim kararı üzerine veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet Savcısının, Cumhuriyet Savcısına...
belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Mahallinde yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporlarına göre suça konu ağacın ormandan kesilip sanığa ait evin inşaatında kullanılması, sanığın kendine ait evin göçmek üzere olduğunu, maddi imkân bulunmadığından ormandan suça konu ağacı kestiği şeklindeki savunmasına da itibar edilerek sanığın beraatine hükmolunmuş ise de, dosyaya celp edilen sosyal ekonomik araştırma raporu, olay yeri fotoğrafları ve tüm dosya kapsamlı değerlendirildiğinde, yüksek olmasa da belli bir gelir sahibi olan sanığın yaptığı evin basit bir yapının ötesinde normal bir ev olması hususları değerlendirildiğinde TCK'nun 25/2. maddesinde düzenlenen mutlak bir zorunluluk derecesine ulaşmadığı gözetilmeden, üzerine atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmesi yerine suçun zorunluluk halinde işlendiğinden bahisle yazılı şekilde karar verilmesi, Kabule göre; 5271 sayılı CMK'nun 223/3-b madde ve fıkrasında düzenlenen "Yüklenen suçun hukuka aykırı fakat bağlayıcı emrin...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 6136 sayılı Yasaya aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet Gereği görüşülüp düşünüldü: Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 20. ve 22. maddelerinde, kişilerin özel yaşamlarının ve haberleşmenin gizliliği ilkeleri güvence altına alınmış, 38/6. maddesinde, kanuna aykırı olarak elde edilen bulguların delil olarak kabul edilemeyeceği ifade edilmiş, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 119/2. maddesinde arama karar veya emrinde; aramanın nedenini oluşturan fiil, aranılacak kişi, aramanın yapılacağı konut veya diğer yerlerin adresi ya da eşya, karar veya emrin geçerli olacağı zaman süresinin açıkça gösterilmesi gerektiği belirtilmiş, aynı Yasanın 206/2-a ve 217/2. maddelerinde de yasa ve hukuka aykırı delillerin hükme esas alınamayacağı açıklanmıştır....
Oluş ve dosya içeriğine göre, devriye görevini ifa eden kolluk görevlilerinin, durumundan şüphelenmeleri nedeniyle sanığın da bulunduğu otomobili durdurdukları ve sanıktan pantolununun cebindekileri çıkartması istendiğinde toplam uzunluğu 21 cm. olan sustalı bıçağı çıkardığı, otomobilde yaptıkları aramada, otomobilin sol ön kapısının cep kısmında 1 adet dolu fişek ele geçirildiği anlaşıldığından; kolluk görevlileri tarafından yapılan arama işlemine dayanak olan bir arama kararı ya da Cumhuriyet Savcısının yazılı emrinin olup olmadığının araştırılması, varsa arama kararı veya yazılı emrin denetime olanak verecek şekilde aslı veya onaylı örneğinin getirtilmesi, arama kararı ya da yazılı emir bulunmaması halinde ise, sanığın bıçak ve fişeğin kendisine ait olmadığına dair savunması da dikkate alınıp bu husus araştırıldıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek, yapılan arama ve bunun sonucu elde edilen delillerin hukuka aykırı olup olmayacağı, Anayasa'nın 38/6, CMK.nun 206/2-a, 217...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 6136 sayılı Yasaya aykırılık HÜKÜM : Hükümlülük ve müsadere Gereği görüşülüp düşünüldü: Türkiye Cumhuriyet Anayasası'nın 20. ve 22. maddelerinde, kişilerin özel yaşamlarının ve haberleşmenin gizliliği ilkeleri güvence altına alınmış, 38/6. maddesinde, kanuna aykırı olarak elde edilen bulguların delil olarak kabul edilemeyeceği ifade edilmiş, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 119/2. maddesinde arama karar veya emrinde; aramanın nedenini oluşturan fiil, aranılacak kişi, aramanın yapılacağı konut veya diğer yerlerin adresi ya da eşya, karar veya emrin geçerli olacağı zaman süresinin açıkça gösterilmesi gerektiği belirtilmiş, aynı Yasanın 206/2-a ve 217/2. maddelerinde de yasa ve hukuka aykırı delillerin hükme esas alınamayacağı açıklanmıştır....
Mensup olduğu örgütle kurduğu bağ nedeniyle örgütsel faaliyet kapsamında işlenen anayasayı ihlal suçuna ilişkin planlama, hazırlık ve icra organizasyonundan haberdar olmak suretiyle darbeye teşebbüs suçunu sevk ve idare edenler tarafından verilen emirleri /görevleri kabullenerek ülke çapındaki icra hareketleriyle illi bir değer taşıyan icra hareketlerini gerçekleştirenlerin ya da görev paylaşımı bağlamında henüz sırası gelmemiş icra hareketleri için gerekli hazırlıkları yapanların bu suç yönünden müşterek fail olarak sorumlu tutulmaları gerekmektedir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/04/2021 NUMARASI : 2019/1427 E. 2021/396K....