"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Borçlu sıfatıyla icra emri tebliğ edilen ... vekili, takibe dayanak ilamda hükmün..... aleyhine tesis edilmiş olmasına rağmen vekil edeni aleyhine ilamlı takip yapılmasının usulsüz olduğunu, belirterek icra emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi üzerine, hüküm şikayetçi vekili tarafından temyiz edilmiştir. İlamlı icrada borçlu ilam aleyhine olan yani ilama göre borçlu olan kişidir. İlamlı icrada borçlu yedi gün içinde icra dairesine başvurarak icra emrine itiraz ediyorum demek suretiyle ilamlı icra takibini durdurma imkanına sahip değildir....
Somut olayda; davalının takip dosyasına yönelik icra şikayet istemi üzerine yapılan yargılama neticesinde; takip dosyası kapsamında davacının takibi daha önceki bir tarihte öğrendiğine dair bilgi ve belge bulunmadığından ödeme emri tebliğ tarihinin 11/08/2020 olarak düzeltilmesine ve dava konusu icra takibinin dayanağını oluşturan kredi sözleşmesi, ihtarname ve eki hesap özetinin icra dosyasına sunulmasına rağmen, söz konusu belgelerin, ödeme emri ile birlikte davacıya tebliğ edilmediği, borçlu icra müdürlüğüne itiraz ederek icra takibini durdursa dahi, takibe dayanak belgenin ödeme emri ile birlikte kendisine tebliğ edilmediği gerekçesi ile İİK'nın 58/3 ve 61/1 maddelerine dayalı olarak icra mahkemesinden ödeme emrinin iptalini talep etmekte hukuki yararının olduğu ifade edilerek ödeme emrinin tebliğ işleminin iptaline karar verildiği ve kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır. 6. Bu aşamadan sonra takibin devamını sağlamak için yeniden borçluya ödeme emri çıkarılması gerekir....
Ödeme emri tebliğ edilmemiş olsa da itiraz ile icra takibi durmuş olup alacaklının takibe devam edebilmesi için icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını istediği böylece takibi sürdürme iradesi gösterdiğine göre icra mahkemesi itirazın kaldırılması konusunda bir karar vermek durumundadır. Aksinin kabulü halinde ödeme emri tebliği üzerine borçlu ikinci kere borca itiraz etmek durumunda kalacak, belki de itiraz ettiğini düşünerek ödeme emri tebliğ sonrası icra dairesine itiraz dilekçesi veremeyecektir. Bu hal borçlu yönünden hak kaybına yol açacaktır. Öte yandan alacaklı ödeme emri tebliğini bekleyip tebliğ sonrası borçlunun itirazı olduğu takdirde ikinci kere icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını talep etmek durumunda olacaktır. Böyle bir durumun usul ekonomisine aykırı olduğu şüphesizdir. Yargıtay 12....
İFLAS KARARININ TEBLİĞİ VE İLANIİFLAS YOLİYLE TAKİP 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 158 ] 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 166 ] 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 173 ] "İçtihat Metni" Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketten 30.03.2009 vadeli 200.000 TL bedelli bir bonodan dolayı alacaklı olduğunu, bono bedelinin vadesinde ödenmemesi üzerine davalı aleyhine kambiyo senetlerine özgü iflas yoluyla takibe geçildiğini, davalının takibe itiraz etmediğini ve takibin kesinleştiğini ileri sürerek davalı şirketin iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı şirket temsilcisi ve vekili müvekkili şirketin takip konusu borcu ödeyecek gücü bulunmadığını, depo emri tebliğine gerek olmadığını beyan etmişlerdir....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2016/942 Esas, 2016/917 Karar sayılı kararı ile davalının takibe itirazının iptali ile takibin 86.003,50 TL asıl alacak yönünden devamına karar verildiği, kararın kesinleştiği, davacının icra takibinde, asıl alacak yönünden genel haciz yolu ile takibin iflas takibine çevrilmesini, itirazın iptali davasında hükmedilen icra tazminatı, yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti için de davalıya ilamlı icra takibi gönderilmesini talep ettiği, bunun üzerine davalıya asıl alacak ve işlemiş faiz yönünden iflas yolu ile adi takibe ilişkin ödeme emri, itirazın iptali davasında hükmedilen icra tazminatı, yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti yönünden ise ilamlı icra emri gönderildiği, davalının iflas yolu ile takibe süresinde itiraz etmesi üzerine davacının iflas ödeme emrine ve ilama dayalı icra emrine itirazın kaldırılması ve davalının iflasına karar verilmesi talebi ile işbu davanın açıldığı görülmektedir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davalı borçlu T3'a gönderilen ödeme emrinin 21.08.2020 tarihinde iade edilmiş olduğu, borçlu vekilince 26.08.2020 tarihinde icra müdürlüğüne verilen itiraz dilekçesi ile borca itiraz ettiği, icra müdürlüğünce 27.08.2020 tarihinde itirazın kabulü ile icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, icra dosyasından borçluya ikinci defa çıkartılan ödeme emrinin 07.09.2020 tarihinde tebliğ edildiği görüldüğü, her ne kadar İİK’nun 62. maddesi gereğince borçluya ödeme emri tebliğ edilmeden borçlunun itiraz hakkı doğmayacağından haricen icra takibini öğrenip icra dairesine itiraz etmesi yasanın emredici hükümleri karşısında hukuki sonuç doğurmaz ise de bu urum borçluya hiç tebligat çıkartılmaması ya da tebliğ edilememesi hali için geçerli olacağı, davalı borçlu T3'a gönderilen ödeme emri tebligatı önce bila tebliğ iade edilmiş ve borçlu takipten haricen haberdar olup takibe itirazından sonra ise borçluya tebligat yapılmış olduğu, alacaklının da...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı alacaklı, 03.04.2015 tarihinde haciz ve tahliye istekli olarak başlatılan icra takibi ile aylık 250,00 TL'den 2014 yılı Aralık ayı ve 2015 yılı Ocak, Şubat, Mart ayları kira bedeli 1.000,00 TL kira alacağının işlemiş faiziyle tahsilini istemiştir. Davalı borçluya ödeme emri 07.05.2015 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı kiracının takibe itiraz etmemesi üzerine takip kesinleşmiştir. Mahkemece, borçlu takibe itiraz etmediği gibi 30 günlük yasal süre içerisinde takip konusu kira borcunu da ödemediği, bu nedenle temerrüt şartlarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne ve kiralananın tahliyesine karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir....
Ancak, ilamda ilk defa hüküm altına alınan yargılama gideri, harç, vekalet ücreti ve icra inkar tazminat alacaklarının aynı takipten tahsili isteniyorsa, bunlar yönünden borçluya ayrı icra emri düzenlenerek tebliğ edilmelidir. Somut olayda, alacaklının, itirazın kısmen iptaline karar verilmesinden sonra, anılan ilamı takip dosyasına sunarak, takibin devamına karar verilen kısım açısından takibe devam edilmesini istemesi mümkün olup, bu alacak kalemleri yönünden takibe devam edilmesi için icra emri düzenlenmesine gerek yoktur. Bu nedenle, icra emrinde yazılı olan 9.756,18 Euro asıl alacak ve 953,00 Euro işlemiş faiz yönünden icra emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken yalnızca 953,00 Euro yönünden karar verilmiş olması nedeniyle karar, usul ve yasaya uygun değildir....
Mahkemece; davacıya gönderilen ödeme emri ekinde takip dayanağı belge nüshasının bulunmadığına yönelik itiraz yönünden yapılan incelemede; takibin ilamsız icra takibi olduğu, takibe dayanak belgenin bulunmadığı, hal böyle iken yapılan ilamsız takipte gönderilen ödeme emrine eklenecek evrak olmadığı, kaldı ki davacının icra dosyasına yapmış olduğu 07/01/2022 tarihli itiraz ile takibin durduğu anlaşılmakla iş bu davanın açılmasında hukuki yarar olmadığı kanaati ile şikayetin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili hukuki yararlarının bulunduğunu beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Tüm dosya kapsamına göre; borçlu icra müdürlüğüne itiraz ederek icra takibini durdursa dahi, takibe konu alacağın dayanağı olan belge aslının icra dosyasına ibraz edilmediği ve ödeme emri ile birlikte kendisine tebliğ edilmediği gerekçesi ile İİK 58/3 ve 61/1 maddelerine dayalı olarak icra mahkemesinden ödeme emrinin iptalini talep etme hakkı ve hukuki yararı vardır....
Hükme esas alınan ve takibe dayanak yapılan kira sözleşmesi ve kiracılık konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır.Davacı alacaklı takip talebinde sözlü kira aktine dayanarak takip yapmış ise de dava dilekçesi ekinde ibraz edilen ve taraflar arasında düzenlenen 23.5.2006 başlangıç tarihli ve 31.12.2006 bitiş tarihli kira sözleşmesine davalı karşı koymamıştır.Öte yandan davacının 31.3.2009 tarihinde başlattığı icra takibi ile ödenmeyen Ocak-Şubat aylar kirası ile sözleşmedeki muacceliyet şartı gereğince dönem sonuna kadar olan kira bedelleri toplam 17.000.00 TL asıl alacak 88.03 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 17.088.03 TL nin tahsilini istemiştir.Ödeme emri davalıya 9.4.2009 tarihinde tebliğ edilmiştir.Davalıya ödeme emri tebliğ edildiği halde takibe itiraz etmediğinden takibe konu aylara ilişkin kira alacağı kesinleşmiştir.Kesinleşen takibe konu aylar kirası yasal 30 günlük süre içinde ödenmediğinden temerrüt olgusu gerçekleşmiştir.Bu durumda kiralananın temerrüt nedeniyle...